Kent Mektupları
KOMAGENE KRALLIĞI
Arif Atılgan
Komagene, Roma Döneminde şimdiki Fırat nehrinin
orta kısmının iki tarafında kalan bölgeye verilen addır. Kelime Yunancadan
gelmektedir. Komagene MÖ 109 yılında Makedonya Kralı Büyük İskender’in akrabası
olan Mithrades Kallinikos tarafından bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur.
Komagene Krallığı 1. Antiokhos döneminde MÖ69-MÖ36 yılları arasında en güçlü
zamanını yaşamıştır. Komagene Krallığı MS72 de burayı Romalıların istilası ve Suriye
eyaletine katmasıyla sona ermiştir.
1.Antiokhos 2150 MT yükseklikteki Nemrut Dağına
tapınaksal anıtmezar anlamında Hierothesion yaptırmıştır. Hierothesion bir tümülüs
ve üç tarafında yapılmış teraslardan meydana gelmektedir. Tümülüsün doğu ve
batı teraslarında heykeller, kuzey terasında yuvaları hazır ancak kendileri
işlenmemiş taşlar vardır. Güneyinde bir şey bulunmamakta, bugün yukarıya bu
taraftan yürüyerek çıkılmaktadır.
Doğu Terasında, tek parça altlık üzerine
yerleştirilmiş toplam 8-10 MT yükseklikte tanrı heykelleri bulunmaktadır. En
soldaki heykel 1. Antiokhos’a aittir. Onun yanında Komageneyi simgeleyen
Komagene adlı tanrıça, ortada Yunan baş tanrısı Zeus ile Pers-Zerdüşt
inanışındaki evrenin bilge yöneticisi Ahura Mazdayı özdeşleştiren
Zeus-Oromasdes, daha sonra Apollon-Mitras-Helios-Hermes heykeli vardır. Bu
heykel Yunan ışık tanrısı Apollonu, Pers inancının ışık tanrısı Mitrası, Yunan
kültüründe Güneş Tanrısı Heliosu ve tanrıların ulağı Hermesi simgeler. Son
heykel ise Herakles-Artagnes-Ares heykelidir. Bu heykelde ise Yunan savaş tanrısı
Ares, onun Pers benzeri Artagnes ve en güçlü ölümlü Herakles (Herkül) temsil
edilir. Avlunun kuzeyinde1. Antiokhos’un baba tarafından atalarının, güneyinde
ana tarafından atalarının alçak kabartmaları bulunmaktadır. Heykellerin başında
ve sonunda onlar kadar büyük aslan ve kartal heykelleri vardır. Hayvanların
kralı aslan ve göklerin hâkimi ve tanrıların habercisi kartal bekçi olarak
gösterilmişlerdi. Heykellerin karşısında 13,5MT/13,5MT ebadında bir sunak
vardır. Bu sunakta kurban, tütsü gibi tanrılara saygı töreni anlamında kült
törenleri yapılırdı. Buradaki heykellerin oturduğu tahtların olduğu taşların
arkasında yazıtlar vardır.
Doğu Terasındaki
Heykeller Ve Arkada Tümülüs.
Batı Terası 1. Antiokhos’un tanrılarla tokalaşma
kabartmaları, beş tanrı heykeli, kartal ve aslan heykelleri, iki adet 1. Antiokhos’un
atalarını gösteren kabartmalardan oluşmaktadır. Burada da doğu terasındaki
tanrı heykelleri aynı şekilde sıralanmıştır. Batı terasında sunak yoktur. Her
iki terastaki heykeller bütün halinde değiller. Tahtlarının üzerindeki gövde,
kafa gibi parçalar yere düşmüş durumdalar.
Yukarıdaki bilgilendirmelerden sonra burası ile
ilgili önemli bulduğum iki konuya değinmek istiyorum.
Bunlardan birincisi, terasların ortasındaki 50MT
yüksekliğinde 150MT çapındaki beni heykeller kadar etkileyen Tümülüstür.
Yayınlarda genellikle heykellerden bahsedilir, Tümülüsten pek bahsedilmez. Burada
önce mezar odası yapılmış ve üzeri blok taşlarla kapatılarak kaya çekirdeği
oluşturulmuş. Önce 75MT yüksekliğinde olan Tümülüs, heykeller yapılırken
yontulan yumruk büyüklüğündeki taşların üst üste bu kaya çekirdeğinin üzerine
yığılmasıyla oluşmuş.
Tümülüs’ün Uzaktan
Görünüşü.
Nemrut dağı dünyada tanındıktan sonra buraya
arkeoloji dünyasından birçok kişi ilgi duymuş. Onlardan biri de Amerikalı
Theresa Goell isimli kadınmış. Goell’in buradaki mezar odasını bulmak için
kayaları dinamitlemesi sebebi ile Tümülüsün yüksekliğinin 75MT den 50MT ye
indiği söylenmektedir.
1947 yılından itibaren burada yıllarca kalan Goell
1985 yılında öldüğünde vasiyetine uygun olarak küllerini buradan savurtmuş.
Değinmek istediğim ikinci konu ise, son mola
yerinden yukarı çıkılan yürüyüş yolunun yeniden düzenlenmesi. Nemrut Dağı bugün
Adıyaman ilimizin Kâhta ilçesi sınırları içersindedir. Dağa araba ile çıkılıyor ancak son mola
yerinden sonra ortalama yarım saat kadar yürüyerek heykellerin bulunduğu
teraslara çıkılabiliniyor. Yürüyüş yolu Arnavut kaldırımı tarzında doğal taş
döşenmiş şekilde. Ancak şimdi burayı sanırım hem arabaların çıkması için hem de
insanların kolay yürüyebilmesi için düzgün kesilmiş dikdörtgen şeklinde taşlarla
döşemek istiyorlar. Yukarı çıkışın kolaylaşması da, böyle bir kalıntıya kesme
taş yoldan çıkılması da son derece yakışıksız bence. Kim nasıl karar vermiş
bilinmez. İki bin yıllık tarihi olan bir yere giden yol varsın zor çıkılıyor
olsun. Bu sebepten de yeni model taş döşeneceğine eski tip döşenmiş taşların
onarılması daha doğrudur bana göre.
Şimdiki Arnavut
Kaldırımı Yol Ve Döşenmeyi Bekleyen Kesme Taşlar.
Bir de önemli dip not, Komagene çiğ köfte çeşidi değildir.
Komagene, Miladın öncesinde ve sonrasında yaklaşık 200 yıl yaşanmış önemli bir
medeniyetin adıdır.
ARİF ATILGAN AĞUSTOS 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder