22 Nisan 2023 Cumartesi

 

KADIKÖY-MALTEPE TRAMVAYI

2000’li yılların ortaları… Mimarlar Odası başkanlığımın ilk dönemi. İktidar, mimari projelerin Mimarlar Odası vizesi zorunluluğunu kaldırıyor. Yani bu iş mimarın gönüllü isteğine göre olacak. Odalar devre dışı bırakılmak isteniyor. Biz de belediyeleri dolaşıp ikna etme çalışması yapıyoruz. Bu amaçla Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ten randevu alınıyor. Şehremaneti binasında buluşuyoruz.

Kendisiyle verimli bir toplantı yapılıyor. Zamanımız da var… Sohbete başlıyoruz.

Kadıköy-Maltepe arasında bir tramvay projesinin olduğunu söylüyor. Ben ‘çok doğru bir proje’ diyorum. Zira o mesafede alternatif yol yoktur. Çok aşağıda olan tren yolu Bağdat Caddesine yakındır ve oraya alternatiftir. Minibüs caddesinde otobüsler yetersizdir. Dolayısıyla insanlar minibüslere mecburdur. Bu sebepten o caddeden tramvay geçtiğinde diğer ulaşım araçlarına iyi bir alternatif olacaktır. Bu durum yolcuları rahatlatacağı gibi minibüslerin de derlenip toparlanmalarını sağlayacaktır. Selami Bey, projeyi Kadıköy-Bostancı ve Bostancı-Maltepe olarak iki etapta gerçekleştirmek istediklerini anlatıyor. Bu da çok doğruydu. İnşaat olarak tek sorunlarının Bostancı civarında birkaç binanın istimlak edilmesi gerektiğiydi. Yani uygulamada zorluk yoktu. Ancak minibüsçüler derneği karşı çıkıyormuş. ‘İşte ülkemizdeki en büyük sorun’ demiştim. Tamamen halkın çıkarına olan bir proje kaldırılmıştı.

Tarihten bir örnek vereyim. 

1870 yılında Üsküdar-Kabataş arasında yolcu ve araba taşınması için Suhulet isimli arabalı vapur getirilmiş. O zamana kadar bu işi yetersiz şekilde yapan mavna sahipleri çok kızmışlar ve iskeleyi zapt etmişler. Suhulet yanaşacak yer bulamıyormuş. Bu durum düşünülerek biraz ileride hazır bulunan topçu birliğine emir verilip toplar namluya sürülünce bütün mavnalar kaçışmış.

Öyle yapılsın demiyorum ama kararlı olmak gerekiyor.

Siyaset öyle bir şey ki… Tramvay projesi gerçekleşseydi belki de Sayın Selami Öztürk İBB başkanı olurdu.

Bu yazıyı yazma sebebim, geçtiğimiz günlerde böyle bir çalışmanın İBB’nin projesi olarak insanlara tanıtılmasıdır. Selami Öztürk’ten hiç bahsedilmemesi beni şaşırttı. Bu yazıyı okuduktan sonra Ona sormalarını öneririm.

Aynı partiye ait kişilerin birbirlerinden habersiz olduklarını düşünmek istemiyorum.

 

                                        Kadıköy-Maltepe Tramvayının Güzergâhı

Selami Bey başkanken ben Mimarlar Odası başkanı ve Kadıköy Kent Konseyi’nin kurucu başkanıydım. Kendisiyle sıfatlarımız dolayısıyla pek anlaşamazdık. Ama ben doğrudan şaşmam. Bu işin doğrusu anlattıklarımdır.

O projeyi ilk düşünen Sayın Selami Öztürk’dür. Üstelik bundan en az 20 yıl önce düşündüğü için kendisini kutlamak gerekir.

ARİF ATILGAN 2023 NİSAN

 

19 Nisan 2023 Çarşamba

 

FULYA ÖZTÜRK

1989 yılında Adana’da doğdu. 2013 yılında saha muhabirliği yapmaya başladı. CNN TÜRK kanalının haber muhabiri. Bugüne kadar çeşitli haberlerle kendini duyurdu.

2021-2022 arasında Fox Tv’de bana göre çizgisinin dışında olan Fulya İle Umudun Olsun programını sundu. Sonra yine sokaklara çıktı.


Daha önce bu anlamda TV muhabiri olarak Savaş Ay’ı (1954-2013) biliriz. Hatta daha çok belgeselci olmasına rağmen Coşkun Aral’ı da (1956-…)…

Fulya Öztürk’e de sokaklardaki ilk başarılı kadın muhabir diyebiliriz.

Savaşlarda, kazalarda, afetlerde hep sahada yaşananları canlı yayınlarla bize ulaştırdı. Orada olanları önce kendisi yaşıyor sonra bizlere yaşatıyor. Samimi, sıcak, doğal… Hani derler ya, katıksız naklediyor yaşananları. Onun haberlerinin müptelaları var artık.

İşini iyi yapanlar için söylenen bir söz vardır. ‘O iş için doğmuş’ denir. Fulya Öztürk te muhabirlik için doğmuş. Üzülüyor, ağlıyor, seviniyor, gülüyor. Sahada kendinden geçiyor.

Ağbi, abla, amca, teyzeciğim diyor. Belli ki yaptığı işten mutlu oluyor.

Hep izleyelim Onun saha haberlerini. Enerjisi sınırsız, başarıları daim olsun Fulya kardeşimizin.

ARİF ATILGAN 2013 NİSAN

 https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/fulya-%C3%B6zt%C3%BCrk

 http://atilganblog.blogspot.com/2023/04/fulya-ozturk-1989-ylnda-adanada-dogdu.html

 

 

 

17 Nisan 2023 Pazartesi

 

KENT MÜCADELESİ ve ÖZEN SİNEMASI

Yıllardır söylerim. Kent Mücadelesi gereği gibi yapılmıyor. Bu sebepten de bugüne kadar elle tutulur bir kazanç sağlanamamıştır. Çünkü: bu mücadele hep başka konulara alet edilmiştir.

Kadıköy’ün en eski sinema binası Yeldeğirmeni’ndeki Özen Sinemasıdır. Burası Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2. Bölge Müdürlüğünün mülkiyetindedir.

2010 yılında başkanı olduğum Mimarlar Odası Anadolu 1. Bölge Temsilciliği olarak 5 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna başvuruda bulunduk. Bu başvuruda Özen Sineması’nın korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilmesini talep ettik. Nitekim ilgili kurul taleplerimizi uygun gördü, 26. 08. 2010/ 2753 Karar Tarih ve No su ile Özen Sinemasını tescil etti. Ancak binada daha önce yapılmış düzenlemeler kaldı.

 

Solda Özen Sineması, Sağda TAK haline Sokulmuş Hali.

Daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü, binayı Kadıköy Belediyesi’ne kiraladı. Belediye kendine göre ek tadilatlar yapıp burayı TAK olarak kullanmaya başladı.

O tarihten beri her kişi ve kuruma, antipatik olmak pahasına burayı yazdım, söyledim. Gündeme getirdim. Koruma Kuruluna şikâyet te ettim. Sonuç alamadım. Üstelik mülk sahibi bildiğim kadarıyla iktidar tarafında, kiracı muhalefet tarafında. Yani siyasi rakip olarak ta birbirlerine dokunmuyorlar. Sonuçta bu bina o tarihten beri yasa dışı kullanılıyor.

Buraya yapılması gereken, Rölöve-Restitüsyon-Restorasyon Projelerinin hazırlatılması, sonra da bu projelere göre restorasyon yapılmasıdır. Yapılmıyor.

Tescil edildikten sonra buraya girenlerin dikkat çekenlerini sıralayayım.

-İki ayrı belediye başkanı döneminde Parti Genel Başkanı,

-Mimarlar Odası Kadıköy Temsilciliği yöneticileri ve yaz dönemi çalışması için hocalarıyla birlikte gelen öğrenciler,

-Çeşitli zamanlarda öğrencileriyle birlikte çalışma yapan akademisyenler (Profesör, Doçent, Asistan),

-Ünlü mimarlar,

-Mimarlık öğrencileri,

-Kitap yayınlatmak isteyen yazarlar,

-Korunmayan bu binada, koruma üzerine ve hatta Yeldeğirmeni’nin korunması üzerine konferans veren kendine Korumacı sıfatı yakıştıran bayan mimar,

-Mimarlar Odasında genel kurul hazırlığı yapan grup,

-13 Nisan 2023 tarihinde İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği Kadıköy Merkez Dayanıklılık Atölyesi toplantısı.

Buraya girenler, birlikte kent mücadelesi yaptığım arkadaşlarım veya kurumlarıdır. Tamamı kent mücadelesi yapmalarıyla tanınmıştır.

Sanal veya STK, birçok grubun içindeyim. Bunların tamamının ilk amacı kent mücadelesidir. Ama Özen Sineması’nı bilmiyorlar, tanımıyorlar. Burayı TAK olarak biliyorlar. Binanın da bu amaçla sıfırdan yapıldığını sanıyorlar. Bilenler de bana çaktırmadan bir kereden bir şey olmaz diyerek içine giriyorlar.

İddia ediyorum… Bu binaya tek girmeyen BENİM.

Kent mücadelesinde ilkeli olmak gerekir. Amaç, yasalar ve kentin çıkarı olmalıdır. Dost, arkadaş, parti, kurum vs aranmamalıdır. Böyle yapılmayan mücadele samimi değildir. Samimi olmayan her şey fark edilir ve ciddiye alınmaz. Sonuç hep hüsran olur. Oluyor da…

Özen Sineması basit bir binadır. 1800’lerin sonlarından beri vardır. Restorasyonu için çok maliyet gerekmez. Sonra yine aynı amaçla veya sinema, tiyatro olarak kullanılabilir.

Lütfen Özen Sineması’nı harcamayalım.

ARİF ATILGAN 2023 NİSAN

http://atilganblog.blogspot.com/2023/04/kent-mucadelesi-ve-ozen-sinemasi.html

https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/kent-m%C3%BCcadelesi-ve-%C3%B6zen-si-nemasi