Haydarpaşa
HAYDARPAŞA’NIN
OLUŞUMU
Arif Atılgan
Osmanlı, İstanbul’u aldıktan
sonra Haydarpaşa Çayırı’nı süvari birliklerinin talim yeri olarak kullanmaya
başlamıştır. 1553 yılında Kanuni Sultan Süleyman ve oğlu Sarı Selim’in (II.
Selim) sadrazamlığını yapmış olan Haydarpaşa isimli zat burada kendisine yazlık
bir ev yaptırmıştı. Bu sebepten de bu alan Haydarpaşa’nın Bahçesi olarak
anılmaya başlanmıştı. 1807 yılında ise Padişah 3. Selim’in yine Haydarpaşa
isimli sadrazamı Selimiye Kışlası inşaatında gayretli çalışmalarda bulunduğu
için 3. Selim bu bölgeye resmen onun adını vermişti. Dolayısıyla 1807 yılından
itibaren bu alanın adı Haydarpaşa olmuştur.
Haydarpaşa Çayırı bugünün
Yeldeğirmeni, İbrahimağa, Acıbadem semtlerini de içine alan büyük bir alandır.
Bu alanda, önce 15. ve 16. yüzyıllarda Yeldeğirmeni Semtinin Bölgesinde bazı
yapılaşmalar oluştuğu bilinmektedir.1850 li yıllarda ise bugünkü Limanın hemen
üst tarafındaki alan İngilizlerin Mezarlığı olarak ayrılmıştır. Yinede büyük
bir alan olarak kalan Haydarpaşa Çayırı’na 1872 yılında küçük bir İstasyon
Binası inşa edilmiştir.
Şimdiki Et-Balık Kurumu yakınlarında inşa edilmiş olan ve
daha sonra biraz daha büyültülen bu İstasyon Binasından Pendik’e kadar
demiryolu döşenmiştir. Demiryolu sahil kesiminde yaşayan insanları evlerine
ulaştırabilmek için idi. Bir İngiliz şirketi ile anlaşarak yapılan bu demiryolu
daha sonra 1873 yılında Gebze ve İzmit’e kadar uzatılmıştır. 1880 yılında bu
hattı önce Adapazarı’na sonra Ankara’ya uzatmak için anlaşma yapmak isteyen Mösyö
Sfeelder ve Mösyö Hanson ve ortakları adlı İngiliz Şirketi ile anlaşma
olamamıştır. Ancak 4 Ekim 1888 tarihinde Deutsche Bank ortaklığı ile Alfred von
Kaulla’ya ait olan Alman Şirketi ile anlaşma yapılmıştır. Sonuç olarak
24 Mart 1889 tarihinde Anadolu Osmanlı Demiryolu Şirketi (Societe du Chemin de
fer Ottoman d’Anatolie) kurulur ve 1892 yılında Demiryolu Ankara’ya uzatılır.
Demiryolu Hattı daha güneyden Bağdat’a ve Mekke’ye kadar da uzatılmıştır.
Demiryolunun döşenmesinden sonra
mal hareketi çok hızlanmış ve giderek deniz tarafında bir liman ihtiyacı
oluşmaya başlamıştır. Rıhtımın lodos dalgalarına fazla açık olmasından dolayı
liman önce lodos almayan Üsküdar kıyılarına alınmak istenmiştir. Üsküdar’a ise
Selimiye Kışlasının altından bir tünelle bağlanmak istemişlerdir. Ancak Nafıa
Nezareti ve Bab-ı Seraskeri buna izin vermemiştir. Bunun üzerine Haydarpaşa’ya
1899 yılında bir Dalgakıran İnşa edilerek rıhtım dalgalardan korunmuştur. 1903
yılında İstasyonla deniz arasında Liman tesisleri oluşmuştur. Bu tesisler
içersinde Silo, Depo, Gümrük Binası, Liman Polisi Binası, Liman İdaresi Binası,
Pasaport İdaresi Binası (Askeri Karakol), Elektrik Santral Binası gibi tesisler
bulunmaktadır. Bu binalara daha sonra Bekleme Salonu ve Muhacir Misafirhanesi
Binaları ilave edilmiştir.
Ancak zamanın padişahı 2.Abdülhamit
buradaki yapıları yeterince gösterişli bulmamış ve ‘Bunca km demiryolu yaptım
memlekete, çelik rayların ucu Haydarpaşa’da. Koca binalarıyla liman yaptım,
yine belli değil. Bana o rayların denize kavuştuğu yere öyle bir bina yapın ki,
ümmetim baktığında ‘buradan bindin mi, hiç inmeden Mekke’ye kadar gidilir’
desin’ demişti. Bu söz üzerine şimdiki Gar Binası’nın yapımı çalışmaları
başlatılmıştı.
Haydarpaşa Gar Binası inşasına
iki Alman mimar Otto Ritter ve Helmut Cuno tarafından 30 Mayıs 1906 yılında
başlanmış ve 19 Ağustos 1908 tarihinde bitirilmiştir.
Gar Binası’nın mimari tarzı için
Art-Nouveau süslemelerle bezenmiş Neo Klasik tarz diyebiliriz.
Haydarpaşa Garının inşasından
sonra halkın istasyondan çıkıp Avrupa Yakasına gidebilmesi için deniz kıyısına
bir iskele ihtiyacı olmuştur. 1915- 1917 yılları arasında Cumhuriyet dönemi
mimarlarımızdan Vedat Tek’in eseri olan şirin bina yapılmıştır.
6 Eylül 1917 tarihinde büyük bir
yangın geçirmiş olan Gar Binası 1930 lara kadar çatısız, üst katları boş kalmış
bir durumda, sadece alt katlarda hizmet etmeye devam edebilmişti. Bu yangından
sonra 1925 yılında bir proje yarışması ile çatının örtülmesi sağlanmak
istenmiştir. Yarışmada kazanan Mimar A. Nazimi Yaver Beyin projesi aynen
uygulanmamıştır. Bina yeniden eski şekline uygun onarılmış ancak çatısı
eskisinden farklı olarak kesilerek düzleştirilmiştir.
1919 yılında 1. Dünya Savaşında
Osmanlı Devletinin mağlup çıkması sonucunda İngilizler Garı ve Gebze’ye kadar
olan hattı işgal etmişlerdi. Ancak 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM kurulmuş ve
yeni Türk Devleti 13 Ekim 1923 tarihinde Ankara’yı Başkent ilan etmiştir. Ve 25
Eylül 1923 gecesi Haydarpaşa Garı ve Gebze’ye kadar olan Hat geriye alınmıştır.
Gar Binası’nın onarımı 1937- 1938
ve 1975- 1976 yıllarında ağırlıklı olarak cephedeki bozulan taşlarının çürütme
tekniği ile değiştirilmesi şeklinde olmuştur.
Gar, 1979 yılında Dalgakıranın
açığında infilak ederek yanan İndependenta isimli bir Romen tankerinin
yanmasından etkilenmiştir. Ancak son olarak 28 Kasım 2010 tarihinde çatısında
bir yangın çıkmıştır. Bugün bu yangın sonucu bina yine çatısız bir durumdadır.
Özetlersek:
1880 yılında Osmanlı
İmparatorluğu devam etmektedir. O yıllarda Ankara denilen bozkırdaki yerleşim
Ankara Kalesi civarındaki üç beş evden ibarettir. Ankara Tren İstasyonunun
bulunduğu alan bataklık ve sazlık olarak anlatılmaktadır. Dünya Ülkelerinin
Şirketleri Tren Raylarını Sakarya’dan Ankara’ya uzatmak için birbirleri ile
yarışmaktadırlar.
Bu tarihten 40 yıl sonra 23 Nisan
1920 tarihinde TBMM kurulmuştur. Sona eren Osmanlı İmparatorluğunun yerine
kurulan yeni Türk Devleti 13 Ekim 1923 tarihinde Ankara’yı Başkent yapmış, 29
Ekim 1923 tarihinde ise Cumhuriyeti ilan etmiştir.
Bilinmektedir ki Ankara
Cumhuriyet öncesi kendi hattının son istasyonudur. Raylar Doğu istikametine
daha güneyden devam etmektedir. Ankara’dan sonra doğuya doğru raylar Cumhuriyet
sonrasında döşenmiştir.
ARİF ATILGAN HAYDARPAŞA KİTABIYeni Haydarpaşa
dan
|
için
|
Orijinal şirket
|
Açılış yıl
|
Açılış tarihi
|
km
|
mil
|
aks yükü (t)
|
yorum
|
Haydarpaşa
|
Feneryolu
|
Osmanlı gvmt
|
1872
|
3,7
|
2,3
|
17
|
CFOA tarafından devralınan
|
|
Feneryolu
|
Fenerbahçe
|
Osmanlı gvmt
|
1872
|
1,4
|
0,9
|
17
|
CFOA tarafından devralınan
|
|
Feneryolu
|
Pendik
|
Osmanlı gvmt
|
1872
|
22 Eylül 1872
|
21,1
|
13,2
|
17
|
CFOA tarafından devralınan
|
Pendik
|
Gebze
|
Osmanlı gvmt
|
1873
|
1 Ocak 1873
|
19,2
|
12
|
17
|
CFOA tarafından devralınan
|
Gebze
|
Izmit
|
Osmanlı gvmt
|
1873
|
Ağustos 1873
|
46,9
|
29,3
|
17
|
CFOA tarafından devralınan
|
Izmit
|
Arifiye
|
CFOA
|
1890
|
1 Eylül 1891
|
48,9
|
30,4
|
17
|
|
Arifiye
|
Ankara
|
CFOA
|
1892
|
31 Aralık 1892
|
436,7
|
271,4
|
17
|
|
Eskişehir
|
Alayunt
|
CFOA
|
1894
|
30 Aralık 1894
|
66,9
|
41,6
|
17
|
|
Alayunt
|
Afyon
|
CFOA
|
1895
|
4 Ağustos 1895
|
94
|
58,4
|
17
|
|
Afyon
|
Konya
|
CFOA
|
1896
|
29 Temmuz 1896
|
272,2
|
169,2
|
17
|
|
Alayunt
|
Kütahya
|
CFOA
|
1894
|
30 Aralık 1894
|
8,8
|
5,5
|
17
|
|
Arifiye
|
Adapazarı
|
CFOA
|
1899
|
1 Kasım 1899
|
3,2
|
2
|
17
|
Osmanlı gvmt (government): Osmanlı Devleti
CFOA (Société du Chemin
de fer Ottoman d'Anatolie): Anadolu Osmanlı Demiryolları Şirketi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder