Haydarpaşa
1900
LÜ YILLAR
Arif Atılgan
Üzerinde tarih olarak 1900
yılının yazılı olduğu, Haydarpaşa’yı da içine almış olan, Moda’dan Kuzguncuk’a
kadar tüm sahili gösteren alttaki haritayı incelediğimizde o tarihlerdeki
Haydarpaşa Limanı’nın ve ilk istasyon binasının durumunu daha açık
anlayabiliriz.
Ancak bu haritanın 1850 lerden
önce hazırlanmış olduğunu tahmin ettiğimi ifade etmek isterim. Zira burada
Selimiye Kışlası’nın henüz kara tarafındaki binasının inşa edilmediği açık
olarak görülmektedir. Yani Kışlanın, bitmiş şekli olan dikdörtgen değil U
şeklinde olduğu belli olmaktadır.
Selimiye’de ilk Kışla Binası 1800
lü yılların başında Padişah 3. Selim tarafından ahşap olarak inşa ettirilmişti
ve bu günkü kışladan daha küçüktü.
1840 lı Yılların Haritası
(Haydarpaşa 1900 lü Yıllarda İşlenmiş)
Kanuni Sultan Süleyman döneminde
(1520- 1566) Selimiye Çevresi, Sarayın yazlık semti olarak şekillenmeye
başlamıştı. Bu anlamda şimdiki Selimiye Kışlası’nın sahilinde Kavak adıyla
bilinen kıyıda Kavak Sarayı inşa edilmişti. Bu saray Topkapı Sarayı gibi
yönetimsel bir yapı değil, daha çok yazlık nitelikte bir yapı olarak
kullanılmıştı. XVIII. Yüzyılda yöneticilerin Boğaziçi’ni keşfetmeleri ve o
tarafa yönelmeleri ile bu kıyılarda yeni yapılanmalar başlamıştı. Nitekim 3.
Selim zamanında (1789- 1807) Kavak Sarayı elden çıkarılmış, zaman içinde Yapı
tamamen yok olmuştur. Bu gün Kavak Sarayı’ndan birkaç mermer parçanın Topkapı
Sarayında bulunduğu bilinmektedir.
Kavak Sarayı.
Sultan 3.Selim, Kavak Sarayı’nın
biraz üst tarafına Selimiye Kışlası’nı inşa ettirmişti. Ancak bu Kışlanın
şimdiki görkemli yapı ile hiçbir ilgisi yoktur.
3.Selim artık bir sorun haline
gelmiş bulunan Yeniçeriler yerine yeni bir ordu kurmak istemiş ve bu ordunun
adına da yeni düzen anlamında Nizam-ı Cedid denilmiştir. Nizam-ı Cedid Ordusu
için kışla yeri aranmış, Aksaray çevresinde Yeniçeri Kışlaları bulunduğu için
Levent Çiftliğindeki alanda bir kışla kurulmuştu. Ancak burası Nizam-ı Cedid
Askerleri için yeterli olmayınca 1794 yılında Selimiye’de kışla yapımına
Padişah tarafından izin verilmişti. Bu kışla ahşap malzemeyle yapılmış, askerin
talim yeri olarak ta Kavak Sarayı’nın Bahçesi olan şimdiki Harem ve Haydarpaşa
Garının bulunduğu alanları da içine alan Haydarpaşa Çayırı kullanılmıştı. III.
Selim, kışlanın yapımında gayret gösteren sadrazamı Haydarpaşa’nın adını da
buraya resmen vererek onu onurlandırmıştı. Bu kışlanın inşaatı 1801- 1802
yıllarında başlamış, 1805- 1806 yıllarında bitirilmişti. Ancak Kışla, 1807
yılında Padişahın tahttan indirilmesi ile son bulan isyanlardan sonra
yeniçerilerin eline geçecek ve yakılacaktı.
Bugünkü Kışla Sultan 2.Mahmud’un
zamanında başlatılmış, Sultan Abdülmecid döneminde bitirilmişti. İlk önce 1827
yılında Deniz tarafındaki bina inşa edilmiş, 1842 yılında o binaya dik iki bina
inşa edilerek yapı U şekline sokulmuş, 1850 yılında kara tarafındaki bina da
inşa edilerek kışla şimdiki dikdörtgen haline getirilmişti. Bu dikdörtgenin
denize paralel kenarı 267mt, dik kenarı ise 200mt dir.
İşte bu Vaziyet Planında Kışlanın
kara tarafındaki kenarı açık olduğundan, Planın 1850 den önceki yıllara ait
olduğu belli olmaktadır. Plana sadece Haydarpaşa Limanı’nın olduğu bölgenin
1900 yılında işlenmiş olduğu açıkça belli olmaktadır. Planda Liman Tesisleri
olarak Silo, Depo, Gümrük Binası, Liman Polisi, Elektrik Santralı, Rıhtım
İdaresi, Pasaport Dairesi, Bekleme Salonu bulunmaktadır. Bunlardan Pasaport
Dairesi bazı araştırmacılar tarafından Askeri Karakol olarak belirtilmektedir.
Ancak bu konuda diğer araştırma yapanlar binanın kısa bir süre Pasaport Dairesi
olarak kullanıldığını, daha sonraları başka amaçlara da hizmet ettiğini ifade
etmektedirler. Bu anlamda Karakol olarak da kullanıldığını ret etmemektedirler.
Silo ve Depo Binalarının haricindeki binalar o yıllarda İstanbul’da bulunan iki
İtalyan mimar D’Aronco ve Vallaury’nin tesiri ile olsa gerek oryantalist bir
mimari tarzdadır denilebilir.
Bu yapıların çoğunun mimarı 1902
yılında Anadolu Demiryolları Şirket-i Osmaniyesi’nde göreve başlayan Emile
Faracci, müteahhidi Piyer Ojiye, inşaatın sorumlusu ise alman Ph. Holzmann
şirketinin başmühendisi Woldrop’tur. Bu binalardan günümüze Silo, Pasaport
Dairesi (Askeri Karakol) ve önce hangar
sonra onun önüne büro binası ilavesiyle yapılmış olan Elektrik Santralı
binaları kalmıştır.
Alana, daha sonra 1903- 1908
yıllarında Muhacir Misafirhanesi inşa edilmişti. Muhacir Misafirhanesi Mimar
Kemaleddin’in erken dönem eserlerindendir. Önce Tıbbiyenin daha sonra
Veterinerlik öğrencilerinin kullandığı bina 1956 yılında etrafına eklemeler yapılarak
DDY nin Dikimevi olarak hizmet etmiştir. Semtte yaşamış olan eski insanların
söylemlerine göre 1. Dünya Savaşı sonrası işgal yıllarında Haydarpaşa’ya
konuşlanan İngiliz Birlikleri de bu binayı kullanmışlardı.
ARİF ATILGAN HAYDARPAŞA KİTABI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder