Haydarpaşa
HAYDARPAŞA VAPUR İSKELESİ
Arif Atılgan
Haydarpaşa’ya Gar Binası
yapıldıktan sonra buradan deniz yoluyla Avrupa Yakasına geçebilme ihtiyacı da
doğmuş ve rıhtıma bir iskele binası inşa edilmiştir.
Denize bakan cephesindeki çini
panolarda 1334 (1918) tarihinin yazmasından 1915-1918 yılları arasında inşa
edildiği anlaşılan Neo Klasik tarzdaki bu şirin bina, Cumhuriyet Dönemi
mimarlarımızdan Mimar Vedat Tek’in eseridir. Duvarlarındaki Kütahya Çinileri
Kütahya’dan getirilmiş ve Kütahyalı Mehmet Emin Usta tarafından işlenmiştir. İskele
Binasındaki Türk Üslubu oyma ahşap işleri ise Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i
Şahanede (Güzel Sanatlar Akademisi-Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
üretilmiştir.
Vapur
İskelesi (Deniz Tarafından)
İskelenin yapımı ile birlikte
şehir hatlarına 3 yeni vapur satın alınmıştı. Bunlar Halep, Bağdat, Basra
vapurları idi. O yıllarda buharlı vapurlara arkadan uskur takılabilmesine
rağmen bu üç vapur yandan çarklı ısmarlanmıştı. Zira kaptanlar yandan çarklı
vapurların iskeleye yanaşma yeteneklerinin daha fazla olduğu kanısında idiler.
İlk geldiklerinde beyaz boyalı olan bu üç vapur 1904 yılında Almanya’daki gemi
tezgâhlarında inşa edilmişti. Bu vapurların önemli bir özelliği de normal yolcu
salonlarından başka iki yanındaki çarklarının üzerlerinde localar bulunmasıydı.
Altışar kişilik olan bu localar önemli kişilerin rahat ve ayrıcalıklı yolculuk
yapabilmelerini sağlamakta idi.
Üç vapurdan Bağdat Vapuru
dalgakıran içersindeyken kaza geçirerek batmış, ancak daha sonra çıkarılarak
onarılmış ve 1940 yılına kadar görevine devam etmişti. Basra ve Halep Vapurları
ise 1954 yılına kadar İstanbullulara hizmet etmişti.
İskeledeki Kütahya Çinileri ve
Ahşap Oyma Süslemelerin bir kısmı son yıllarda sökülmüş, harap olmuştur.
Vapur
İskelesi (Kara Tarafından)
Ancak Arkeolog Erkmen Senan’ın
arşivine ait olan aşağıdaki fotoğraf Haydarpaşa’nın bilinen tarihine yeni bir
sayfa ekleyecektir. Haydarpaşa Garı’nın inşaatı sırasında, yani 1906- 1908
yıllarında çekildiği belli olan fotoğrafta bugünkü İskele Binasından başka bir
bina görünmektedir. Üzerindeki kubbe ve cephesindeki belirgin çizgiler bu
binanın Vedat Tek’in İskele Binası olmadığını belli etmektedir.
Gar
Binası’nın İnşası ve İlk İskele Binası
Haydarpaşa Garı’nın ilk
fotoğrafları dikkatli incelenirse üzeri kubbeli bu iskele binası o
fotoğraflarda da daha iyi seçilebilmektedir. Örneğin: Bu kitabın kapak resminde
iskeleye yanaşmış olan vapurun arkasında İskele Binasının kubbesi fark edilebilmektedir.
Gar Binası’nın inşasından önce Liman Alanında inşa edilmiş olan Liman
Tesislerinin o yılların tanınmış iki İtalyan Mimarı D’Aronco ve Vallaury’nin tarzlarından
esinlenerek inşa edildikleri bilinmektedir. Oryantalist tarzları olan bu
mimarların binalarında görülen en belirgin simge çatılarındaki kubbelerdir. Bu
anlamda fotoğraftaki kubbeli bina da Limandaki Gümrük Binası, Liman Polisi
Binası, Liman İdaresi, Pasaport Dairesi (Askeri Karakol) Binalarına
benzemektedir. Ayrıca Gar Binası’nın inşaatı devam ederken İskele Binasının
bitmiş hali, bu binanın Gar’dan önce faal olduğunu da belli etmektedir.
Belli ki bu bina Gar Binasından
kısa bir süre önce inşa edilmiş ve en geç 1915 yılında bilinmeyen bir sebeple
yıkılmıştır.
Benden sonra Haydarpaşa konusunda
araştırma yapacak olanların bu bina ile ilgili daha detaylı bilgiler
bulabileceklerine inanıyorum.
ARİF ATILGAN HAYDARPAŞA KİTABI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder