KADIKÖY’DE
MURAL SANATININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Arif Atılgan
Duvar resimleri mağara
devrinden itibaren görülmekte olan bir sanat dalıdır. Önceleri çizgisel şekiller
olarak, daha sonra fresk denilen tarz şeklinde görülmüşlerdir. Fresk, basit tarifle ıslak sıva üzerine
yapılan resmin sıva kuruduktan sonra duvarın içine işlemiş hailidir. 1960 lı
yıllarda Berlin’de kenti ikiye bölen Berlin Duvarına, ABD’de de kenar mahallelerin
duvarlarına yapılan graffiti resimleri görülmeye başlanmıştır. Grafik
kelimesinden türetilmiş olan graffiti, Berlin’de protesto, ABD de ise sokak
çetelerinin kendilerine ait bölgelerin duvarlarına imzalarını resmetmeleri amacıyla
uygulanmıştır. Hip hop kültürü ve rap müziğinin oluşmasının sebebi grafiti
sanatıdır. Almanya’da çalışan Türk işçiler dışlanmışlıklarını graffiti ve hip
hop kültürüne yönelerek protesto etmişlerdir. Türkiye’ye graffiti sanatını onlar
getirmişlerdir. Son yıllarda duvar resimleriyle ilgili İngilizce mural
kelimesiyle anılan yeni bir sanat dalı daha dikkat çekmektedir. Mural sanatı
graffiti gibi asi değildir. Aksine izinle büyük ölçekli bina duvarlarına
yapılan resim sanatı olmaktadır. Mural sanatının yapıldığı yerler daha çok yeni
yerleşimlerdeki yeni binaların duvarları olmaktadır.
Birkaç yıldır
Yeldeğirmeni Canlandırma Projesi kapsamında semtin duvarlarına mural
resimlerinin yapıldığını görmekteyiz. Bu resimlerin sanat değerini tartmak
haddim değil. Sadece Kadıköy’de uygulandıkları yerlerin tartışılmasının
gerektiğine dikkat çekmek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde
internet ortamında ‘Fotoğraf makinenizi alın, bu hafta Yeldeğirmeni’ne gidip
duvar resimlerini çekelim’ anlamında bir çağrıya rastladım. Aklıma Ankara
Belediyesi geldi. Onlar da gerçekleştirdikleri Disneyland’a dikkat çekmek için
önce bir robot sonra dinozor heykeli yapmışlardı. Bu şekilde Disneyland’ın
tanıtımını yapmış oluyorlardı. Yani Disneyland’ı pazarlıyorlardı. Yeldeğirmeni’ndeki
duvar resimleri de Yeldeğirmeni’ni pazarlamak için yapılmış olmuyorlar mı?
Bu resimler Yeldeğirmeni’ni
pazarlayan çeşitli yöntemlerden bir tanesi olmaktadır. Pazarlama amacıyla
bakılırsa başarılı da olunmuştur. Yeldeğirmeni semti hızla ticarileşmiştir. Ayrıca
sormak istiyorum, Yeldeğirmeni SİT alanıdır, SİT alanına bu anlamda uygulamalar
yapmak için ilgili 5 No lu Kuruldan izin alınması gerekmez mi? Üstelik resim
yapılan bazı binalar tescilli binalardır. Yeldeğirmeni’ndeki uygulama, Sultanahmet
Meydanında Ayasofya’nın duvarlarının da dâhil olduğu her yere bu tip resimlerin
yapılabileceğini göstermiyor mu?
Şimdi Kadıköy’de
Caferağa Mahallesinde de bazı binaların duvarlarına bu anlamda resimler yapılacakmış.
Bu şekilde kafe-barların giremediği az sayıda sokağa dikkat çekilmiş olacaktır
adeta.
Kadıköy Tarihi Çarşı
Canlandırma Projesi yapıldığı tarihten itibaren Kadıköy’ün bu şekilde
pazarlanacağını iddia ediyorum. Bir ilçe planlanırken çarşısı o ilçenin
insanlarına hizmet edecek şekilde düşünülür genelde. Örneğin: Maltepe ilçesinin
çarşısı Maltepelilere hizmet eder. Ancak Kadıköy, tüm İstanbul’a hizmet edecek
şekilde düşünülüyor. O yıllarda Modalılar semtlerine zarar gelmeyeceğini,
Çarşının hareketliliğinin de yaşadıkları çevreye renk katacağını düşünüyorlardı.
Ama şimdi Moda’yı da zapt eden Çarşı Moda’yı bitiriyor. Moda semti hızla semt
olmaktan uzaklaşıyor. Yeldeğirmeni’nde olduğu gibi.
Bugünkü gelişmeler
Kadıköy’le ilgili iddiamı bir safha yukarı çıkarmama sebep oluyor. Artık Kadıköy’ün
tamamı ticaret-eğlence fonksiyonuna bürünecektir. Hatta ticaret de bir süre
sonra yok olacak, sadece eğlence fonksiyonu kalacaktır. Semt olma anlamında Yeldeğirmeni,
Kadıköy Merkez, Moda feda edilmiştir. Fenerbahçe, Bağdat Caddesi bitmek
üzeredir. Kozyatağı, Minübüs Caddesi sıradadır. Fikirtepe’nin ve etkisinde
kalacak olan Söğütlüçeşme’nin geleceği durumun da aynı olacağı bellidir. Kadıköy
hızla Anadolu Yakasının Beyoğlu’su olma yolunda ilerlemektedir.
Tarihi Çarşı
Canlandırma Projesi, Kadıköy’ün eğlence fonksiyonu için gözden çıkarıldığını hissettirmiştir.
O projeden sonra gerçekleştirilen Yeldeğirmeni Canlandırma Projesi ise bu amacı
belli etmiştir. Kadıköy, Haydarpaşa Projesine hazırlanmaktadır adeta. Bütün
gelişmeler, bilerek veya bilmeyerek, çeşitli kişi ve kurumların Haydarpaşa
Projesine hizmet ettiklerini ortaya koymaktadır.. Haydarpaşa Projesine karşı
çıkanların Kadıköy Tarihi Çarşı Canlandırma ve Yeldeğirmeni Canlandırma Projelerine, TAK’
a, Duvar Resimlerine de karşı çıkmaları gerekirdi.
Yazmadan edemeyeceğim.
Sadece dedikodu ve söylenti olmasını umarım. Kadıköy’de bazı kişiler dükkânlarını
veya evlerini boşaltmaları için zorlanıyorlar mı? Eğer bu söylenti doğruysa
rantlandırma amacına ulaşmış demektir.
Aslında büyük resme
bakılırsa 3. Havaalanının da yapılması ile BOP Projesinin geçerliliğini
koruduğu görülmektedir. BOP Projesinde İstanbul’un başkent kabul edildiğini okuyorduk.
BOP’a göre İstanbul, doğu batı arasında hareket eden iş insanlarının
konakladıkları yer olacaktır. Bu insanlar İstanbul’a gelip eğlenip
dinlenecekler, gittikleri tarafta işlerini görüp tekrar İstanbul’da eğlenip
dinlenip ülkelerine dönecekler.
O zaman ticaret-eğlence
fonksiyonu için Beyoğlu ve Kadıköy ilçelerinin yetmeyeceğini, başka ilçelerin
de bu anlamda değişime uğrayacağını düşünmek gerekir. Belli ki İstanbul 1970
lerin Beyrut’unun görevini üstlenecektir. Umarım sonu Beyrut gibi olmaz.
ARİF ATILGAN TEMMUZ
2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder