25 Temmuz 2015 Cumartesi

TAZICILAR OCAĞI
Arif Atılgan

Tazı hızlı koşan bir köpek cinsi olarak bilinmektedir. Ancak Osmanlı zamanında hızlı koşan soylu bir Arap atı cinsine esb-i tazı denilmektedir. Şimdiki Selimiye Kışlasının Haydarpaşa tarafında eski Kavak Sarayının bahçe duvarının devam ettiği Üsküdar-Kısıklı yolunun ayrım noktasına Duvar Dibi ismi verilmiş. Duvar Dibinin Haydarpaşa tarafı Kavak Sarayının ahır vs tesislerinin alanı olarak değerlendirilmiş.

Selimiye’deki Baytar Okulunun önündeki Tıbbiye Caddesi ile Orduevi Otoparkı üzerinde, Osmanlı zamanında Tazıcılar Ocağının bulunduğunu öğreniyoruz. Burada tazı atlarının ahırları ve görevlileri yer almaktadır. Tazıcılar Ocağının bağlı olduğu merkez şimdiki Doğancılar Parkı mevkiinde bulunan Ocak olup bunların kayıtları Bostancı Ocağında tutulurmuş. Tazıcılar Ocağının kurucusu Kanuni Sultan Süleyman’dır. Bu binaların 1838 yılında Abdülmecid tarafından yeniden yapıldıkları anlaşılmaktadır. Bugün Selimiye Stadının alt tarafındaki Astsubay Orduevinin bulunduğu yerde Tazıcılar Ocağı Mescidi bulunmakta imiş. Tazıcılar Ocağının ortasında Tazıcılar Çeşmesi yer almaktadır. Çeşme kare planlı hazneli (depolu) meydan çeşmesidir. Dört tarafında yalakları bulunup oradan hayvanların su içmeleri sağlanırmış.

                                                                 Tazıcılar Çeşmesi

Tazıcılar Ocağının Üsküdar tarafında 1812 tarihli Nevnihal Hatun Namazgâhı bulunmaktadır. Orduevinin kapısının iç tarafında 1869 yılında ölmüş olan Hasip Paşanın Namazgâhlı Çeşmesi bulunmakta. Tazıcılar Ocağının Karacaahmet Mezarlığına doğru üst tarafında 2. Abdülhamid zamanında 1891 yılında yaptırılan Baytar Okulu bulunmaktadır.

                                                                Hasip Paşa Çeşmesi

Tazıcılar Çeşmesinden denize doğru, denize yakın bir alanda Zağarcılar Ocağı bulunmaktaymış. Zağar da bilindiği gibi hızlı koşan bir cins av köpeğinin adıdır. Zağarcılar Ocağının yakınına 1640 lı yılların başlarında, Darüsaade Ağası (Kızlar ağası) İbrahim Ağanın adını taşıyan mescid inşa edilmiştir. Daha sonra kendi haline bırakıldığı için harap olan bu mescidin adı Harap Mescid olarak bilinir. Mescidin karşısındaki alanda ise 1654 tarihli yine namazgâhlı Müsahip Hazinedar Ali Ağa Çeşmesi bulunmaktadır.

Kanuni zamanında kurulmuş olan bu ocaklar yeniçeri ocaklarında oldukça önemli mevkilerdir.

                                                 Müsahip Hazinedar Ali Ağa Çeşmesi

Şimdiki Tıbbiye Caddesi yolu 1950 yılında yapılırken yolda kalan Tazıcılar Ocağı binaları yıkılmış. Bu binaların büyük kapısı üzerinde bulunan kitabeler Tazıcılar Çeşmesi üzerine yerleştirilmiştir. Kitabenin üzerindeki Abdülmecid’in tuğrası sonradan kazınmıştır. Birinci kitabeden binaları 1838 yılında Abdülmecid’in yaptırdığını anlıyoruz. İkinci kitabeden de onarım işini 1891 yılında 2.Abdülhamidin yaptırdığını anlıyoruz.
1. Kitabe:
Kitabenin aslı:                                                                    Kitabenin tercümesi:            
Semenderan-ı semt-i nusret olsun ömr-ı sermedle /Yardımlar olsun uzun ömürle güzel atlara                            
                                                                                            hükmeden

Cihanın şahı Han Abdülmesid ma’deled peyra         /Adalet peşinde giden cihan padişahı Abdülmecid    
                                                                                           Han         
Süreydi esb-i tazi-i sehasın hatime elbet                   /Elbet sonuna kadar süreydi varlığı tazı atının  
Olup ahırına sayis iderdi culvden istinga                   /İhtiyaç sahibi olmazdı ahırına seyis olan

Nasıl bir dizgin itdiyse bu esb-i tund-i gerdüne        /Bu sert tabiatlı atı nasıl yönettiyse
Harunluktan ani da kurtarub ram eyledi hala           /Tembellikten huysuzluktan kurtarıp kendisine 
                                                                                        boyun eğdirdi                                                                    
Bu nev ahuri inşa etdi ferman-ı humayuni                /
Suvar-ı hassa-i şahanesi esbabına valla                        /

Bu müstahkem bina bu şekl-i dilkeş  tarz-ı müstesna/ Hayvanlar için yapılan bu müstesna bina hem 
                                                                                               gönül çeken biçimi                                                                 
Mahallinde yapıldı hem behahim dil feza oldi            /Hem de yerli yerinde çok güzel ve iç açıcı oldu

Bu istabl-ı metini yapdı şah Abdülmecid ala              /Bu sağlam ahırı şanı yüce padişah Abdülmecid          
                                                                                             Han yaptı                                                                                    
Bu tarihi lebiba askeriye eyledim müjde                    /Bu tarihi akıllı askere müjdeledim                 

1259/1838
El-Müznigür-Raci Yesari-Zade Mustafa İzzet            /Allah’ın Gufranına Sığınan Günah Sahibi
Gafferallahu Zunubihima                                               Yaserizade Mustafa İzzet 



2. Kitabe:
Kitabenin aslı:                                                                  Kitabenin tercümesi:       
Bu istabli zeman-ı şevketinde eyledi te’sis              /Azamet devrinde bu ahırı tesis etti
Anan-ı tab feza-yı feyz-i   rahmethane-i cennet     /Cennet gibi feyzevinin bulut tabiatlı gökyüzünü

Temaşa eyleyüb tarihini yazdı kuli muhtar              /Seyredip tarihini yazdı kuli muhtar
Harab olmuşdi tecdidi’tdi hakan-ı kerem mu’tad  /Cömertlik adeti olan hakan harap bu yeri yeniden
                                                                                         onardı
Mukaddes valid-i sultan hamid padişah ecdad       /Ecdadı ve babası mukaddes padişah olan sultan
                                                                                        Hamid
Bu istabli hamid han eyledi i’mar ve esb-i abad     /Bu ahırı Hamid Han imar ve bayındır etti

1309                                                                                /1891
Muhammed Nazif Gafaralehü                                     Merhamet üzerine olsun Muhammed Nazif    

Günümüzde Tazıcılar Meydan Çeşmesi (Eski), Müsahip Hazinedar Ali Ağa Çeşmesi (1654), Nevnihal Hatun Namazgâhı (1812),  Hasip Paşa Çeşmesi (1869 Öncesi) ve Baytar Okulu (1891) yerlerinde durmaktadır.

Tazıcılar Ocağı binası veya binaları, Tazıcılar Ocağı Mescidi,  Zağarcılar Ocağı binası veya binaları, Harap Mescid (1640) ise günümüze kalamamışlardır.

Anlaşıldığına göre kabaca şimdiki Kavak İskele Cad, D100 ve Karacaahmet Mezarlığı arasında kalan üçgen alan Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren Kavak Sarayının avda kullanılan Tazı atları ve Zağar köpekleri için ayrılmış.

Arazi Planı (X ile İşaretlenenler Tahmin Edilen Yerlerdir). 1-Kavak Sarayı,2-Sarayın Bahçesinin Alt Duvarı,3-Tazıcılar Ocağı,4-Tazıcılar Mescidi,5-Tazıcılar Çeşmesi,6-Zağarcılar Ocağı,7-Harap Mescid,8-Müsahip Ali Ağa Çeşmesi,9-Nevnihal Hatun Namazgâhı,10-Hasip Paşa Çeşmesi,11-Baytar Okulu

Eldeki bilgileri toparladığımızda Kanuni zamanında mezarlık tarafında atların ahırlarını da içeren Tazıcılar Ocağı binaları, ardından Tazıcılar Çeşmesi yaptırılmış. Şimdiki astsubay orduevinin bulunduğu alanda Tazıcılar Mescidi inşa edilmiş. Sonraki yıllarda Alanın denize yakın bölümünde köpeklerin barakalarını da içeren Zağarcılar Ocağı binaları yapılmış. Daha sonra:
1640 lı yıllarda aşağıdaki Zağarcılar Ocağı yakınında Darüssaade Ağası İbrahim Ağa tarafından İbrahim Ağa Mescidi veya diğer adıyla Harap Mescid inşa edilmiş,
1654 yılında Zağarcılar Ocağı yakınına namazgâhlı Hazinedar Musahip Ali Ağa tarafından Musahip Hazinedar Ali Ağa Çeşmesi yapılmış,
1812 yılında Tazıcılar Ocağı yanına belli ki ihtiyaçtan dolayı Nevnihal Hatun Namazgâhı yapılmış,
1845 yılında Müsahip Hazinedar Ali Ağa Çeşmesi Abdülmecid tarafından onarılmış,
1838 yılında Tazıcılar Ocağı Binaları Abdülmecid tarafından yeniden yapılmış,
1860 lı yıllarda, Tazıcılar ocağı yakınında 1869 yılında ölen Hasip Paşa tarafından Hasip Paşa Çeşmesi yapılmış,
1891 yılında buradaki hayvanların tedavisi için 2. Abdülhamid tarafından Baytar Okulu yapılmış,
1891 yılında Tazıcılar Ocağı Binaları 2. Abdülhamid tarafından onarılmış,
1905 yılında Hasip Paşa Çeşmesi Paşanın oğlu Zeki Bey tarafından onarılmış,
1950 yılında Tıbbiye Caddesinin geçmesi sebebiyle Tazıcılar Ocağı Binaları yıkılmıştır.

Kitaplarda Tazıcılar Ocağının Yol Sebebiyle Yıkıldığı Yazıyor. Ancak 1937 Tarihli Fotoğrafta Yola Pek Zararı Olmadığı Görünüyor.

Anlaşıldığı kadarıyla 1551 yılında Kanuni zamanında Kavak Sarayı yapıldıktan sonra Tazıcılar Ocağı, Mescidi ve Çeşmesi yapılmış. Ocaktaki insanlar için mescid, insanlar ve hayvanlar için çeşmenin gerekliliği dolayısıyla bu üçlünün bir tesis oluşturduğunu anlıyoruz. Deniz tarafında Zağarcılar Ocağının yanındaki İbrahimağa (Harap) Mescidi ve Müsahip Ali Ağa Çeşmesi 1640 lı ve 1650 li yıllarda yapılmış. Bu bilgiden hareketle Zağarcılar Ocağının da o yıllarda yapıldığını düşünebiliriz. Yani alanda zağar köpekleri tazı atlarından yaklaşık yüz yıl sonra bakılmaya başlanmış.

1812 yılında Nevnihal Hatun Namazgâhının yapılması çevrenin kalabalıklaştığını gösteriyor. 1860 yılında ihtiyaç duyulduğu için Hasip Paşa Çeşmesinin yapıldığını, Çeşme yapıldıktan sonra Tazıcılar Çeşmesinin sadece hayvanlar için kullanıldığını düşünebiliriz.

Tazıcılar Ocağı 1838 yılında Abdülmecid tarafından yenilenmiş. 1891 yılında ise gerek Ocaklardaki tazı ve zağarların gerekse Selimiye Kışlasındaki diğer hayvanların bakım-tedavisi için Baytar Okulu yapılmış.

Selimiye’de Astsubay Orduevinin bulunduğu bölge olan mezarlıktan denize kadar uzanan alanın Osmanlı zamanında Sarayın avda kullanılan at ve köpekleri için ayrıldığını bilelim istedim.
ARİF ATILGAN Temmuz 2015. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder