19 Temmuz 2015 Pazar

2015 Yazıları



YELDEĞİRMENİ’NDE CİNAYET
Arif Atılgan

Yeldeğirmeni’nde bir esnaf kartopu oynayan gençlerden birini öldürmüş. İnsan canına mal olan bütün haberler canımı acıtır ama bu haber hepsinden fazla acıttı. Çünkü: Yeldeğirmeni bizim büyüdüğümüz semt.
Eski yıllarda Yeldeğirmeni’nde yaz akşamları herkes evinin önüne kilim serer, çay içer, komşularla sohbet ederdi. Biz çocuklar da saklambaç oynardık. Geç vakit iki meyhane boşalırdı. Oradan çıkanlar Arnavut kaldırımı sokağın ortasındaki iri taşlardan meydana gelen, sokağı ikiye bölen çizgiden giderlerdi. Meyhaneden çıkışta birbiriyle kavga eden tiplerden olanlar bile etrafa rahatsızlık vermemek için başlarını öne eğip yürürlerdi. Hele esnaf semtlilerle aile gibiydi. Zaten semtin esnafları sülaleden gelme olurdu genellikle.
Daha birkaç gün önce Yeldeğirmeni Sanat Merkezinde sunum yapmış semtin geçmişini anlatmıştım. Konuk konuşmacılardan eski Yeldeğirmenli Sayın Semavi Eyice kış mevsimlerinde kar yağdığında denize dik inen sokaklardan aşağıya merdivenleri kızak yaparak kaydıklarını anlatmıştı. Bizim çocukluğumuzda da aynı şekilde kayardık. Sokaklarda hiç araba olmayan o yıllarda bazılarımız kendi kızağımızı da yapabilirdik Semavi Beyin zamanından farklı. Etrafa verdiğimiz rahatsızlık kartopu oynamaktan çok daha fazlaydı. En abartılı şekilde kartopu da oynardık.
Bugün bu semtte bir esnaf kartopu oynayanlardan birinin canına kast ediyor. Çok ama çok üzücü..
Yazık.
Konuyu şehircilik açısından incelemeye kalkarsak 3-5 yıl önce Tophanede bir sanat galerisi olayı anımsanabilir. Ama şimdi acımızı yaşayalım.
Yeldeğirmeni’nde 30-40 yılda olacakları 3-4 yıla sıkıştırıp ‘canlandıranlar’ ne yapar bilemem.
Ancak bu olay bizlerin yani eski Yeldeğirmenlilerin başını eğik yapacak. Biz eski Yeldeğirmenliler semtimizle anılırız.
Herkese Sabırlar. Herkesin Başı Sağolsun.
AA Şubat 2015


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder