Mimar
Mektupları
MİMARLIK
Arif
Atılgan
Mimarlık
mesleğinin ortaya çıkışından itibaren mimarlık, daha çok tasarım ve yapılan tasarımın
uygulanmasının kontrolü şeklinde anlaşılmaktaydı. Hatta mimarlar bunların
dışında işlerle meşgul olduklarında kendilerine şaşkınlıkla bakılmakta idiler. Ancak,
gerek inşaat ve gerekse inşaat malzemesi sektörlerinin hareketlendiği ve
önemlileştiği, 1970 li yıllardan itibaren mimarların başka alanlarda da
çalışmaya başladıkları görülmektedir. Sonuç olarak mimarların tasarım ve
kontrol dışında yaptıkları bazı işler, artık günümüzde mimarlığın kabul edilmiş
istihdam alanlarından sayılmaktadırlar.
Günümüzde,
uğraşı çeşitlerine göre, mimarlara bakarsak:
1-Serbest
Mimarlar: Piyasada Projeci Mimarlar olarak ifade edilen, tasarladıkları
projelerle belediyelerden inşaat ruhsatı alan Büro Tescil Belgeli
meslektaşlarımızdır. 2011 yılı verilerine göre sayıları 8909, tüm Mimarlar Odasına
kayıtlı mimarlara oranı %22,79 dur. 2011 yılında ülkede verilen toplam inşaat
ruhsatı alanı 123639732 m2 dir.
2-Ücretli
Mimarlar:
a-Kamuda
Çalışan Ücretli Mimarlar.
b-Özelde
Çalışan Ücretli Mimarlar.
3-Uygulamacılar:
Müteahhitlik, inşaat taşeronluğu, tadilat, dekorasyon vs işleri yapan mimarlardır.
4-İnşaat
Malzemesi Sektöründe Çalışan Mimarlar:
a-Ücretliler:
-Üretim,
Pazarlama, Teknik Danışman olarak 3 sınıfa ayrılırlar.
b-Serbest
Çalışanlar:
-Uygulama,
Pazarlama, Teknik Danışman olarak 3 sınıfa ayrılırlar.
5-Yapı
Denetim Kuruluşlarında Çalışan Mimarlar: Onların da iş alanı ülkede verilen toplam123639732
m2 inşaat ruhsatı alanıdır.
a-Proje
ve Yapı Denetçiler: 2011 yılı verilerine göre sayıları 2886, tüm Mimarlar Odasına
kayıtlı mimarlara oranı%7,38 dir.
b-Yapı
Kontrol Elemanları: 2011 yılı verilerine göre sayıları 376, tüm Mimarlar Odasına
kayıtlı mimarlara oranı %0,96 dır.
6-Şantiye
Şefleri: Yapı müteahhidi adına yapım işini uygulamak uygulatmakla sorumludur. Serbest
Mimarlar da bu alanda çalışabildikleri için istihdama ek katkıları tartışılır.
7-Akademisyenler:
Devlet üniversitelerinin dışında çok sayıda özel üniversite de açılmaktadır.
8-TMMOB
-Mimarlar Odası ve Yan Kuruluşları (Vakıf, SMGM gibi) nda Çalışan Mimarlar.
9-Gayrimenkul
Sektöründe Çalışan Mimarlar: Sadece İstanbul’da, çoğunluğu kaçak ta olsa,
100000 emlakçi olduğu açıklanıyor.
a-Pazarlama.
b-Değerlendirme.
10-İş
Güvenliği Uzmanı Olan Mimarlar: Neredeyse her işyerine bir iş güvenliği uzmanı
gerektiği planlanmaktadır.
11-Danışmanlar:
Çok geniş bir iş alanıdır. Mimarları ilgilendiren tarafı teknik danışmanlık konusudur.
12-Taşeron
Mimarlık Yapan Mimarlar: Mimarlık bürolarına dışarıdan mimarlık hizmeti veren
mimarlardır.
13-Yarışmacı
Mimarlar: Tüm resmi ve yarı resmi kurumlar, yarışma yöntemi ile proje elde
etmelidirler.
14-Binaların
Periyodik Kontrolü ve Bakımında Çalışan Mimarlar: Depreme karşı güvenli yapılan
binalara da kullanılmaya başlandıktan sonra kontrol ve bakım gerekmektedir.
15-Enerji
Kimlik Belgesi Uzmanları: Tüm Binalara Enerji Kimlik Belgesi verileceği ve Ülkede
9-10 Milyon bina olduğu ifade edilmektedir.
16-Bilirkişiler:
İnşaat sektöründe mimar bilirkişiler de gerekmektedir. Türkiye’de yılda iki
milyona yakın dava açılmaktadır. Bunların ne kadarı bizim alanımızla ilgilidir bulamadım
ama önemli bir bölümü olduğunu sanıyorum.
17-Apartman
Yöneticileri: Son yıllarda ortaya çıkan bir iş alanıdır. Bu alanda mimarlar ve hukukçular
tercih edilmektedir.
18-Sinema-TV
Alanında Çalışan Mimarlar: Bu alanda akademik çalışma yapmış bir
meslektaşımızın sunumunda öğrenmiştim. Mimar danışman ile çalışan yönetmenlerin
eserleri, mekânların değerlendirilmesi dolayısıyla olumlu anlamda diğerlerinden
çok farklı olabilmektedirler.
19-İşsiz
ve Gizli İşsizler: İşsizler hiçbir iş yapmayanlar, Gizli İşsizler ise
mesleğinin dışında bir iş ile geçimini sağlayanlar (Örneğin: Bakkallık yapan
mimar gibi) olarak kabul edilebilirler.
20-Emekliler:
Emeklilerin ne kadarının yine çalışmaya devam ettiği, onların da ne kadarının
mimarlık alanında çalıştığı belli değildir. Ayrıca çalışmayanların nasıl
yaşadıkları da belli değildir.
Yukarıda
sıralanan uğraşı çeşitlerinden 19. ve 20. Maddelerin dışında kalanların,
mimarların günümüzdeki mimarlık iş alanları olduğunu görebiliriz. On yıl hatta
beş yıl öncesine kadar mimarların mimarlık alanı olarak bu alanların birkaç
tanesi kabul edilebilmekte idi. Ancak bu gün hepsi mimarların mimar oldukları
için çalıştıkları veya çalıştırıldıkları alanlar olmuşlardır. Yani mimarlık
çeşitlenmiştir.
Mimarların
18 istihdam alanından Serbest Mimarlık, Yapı Denetçiliği, Yapı Kontrol
Elemanlığı ve Şantiye Şefliği elle tutulur bir şekilde mimarların yasal
istihdam alanları olarak kabul edilebilirler. Şantiye Şefleri, Serbest Mimarların
içersinde olduğu için 8909 Serbest Mimar, 2886 Yapı Denetçisi, 376 Yapı Kontrol
Elemanı olarak toplam 12171 meslektaşımız yasal alanlarda mesleklerini sürdürebilmektedirler.
Bunların Odaya kayıtlı tüm mimarlara oranı %30,266 dır.
Mimarların
istihdam sorunlarının çözümlenmesi yasal istihdam alanlarının çoğaltılması ile
mümkün olabilecektir. Bu durum aynı zamanda halkımızın da yararına olacaktır.
Zira onların, mimarlardan almaları gereken bazı hizmetleri rast gele kişilerden
almamaları sağlanmış olacaktır.
Bu
anlamda yapılacak çalışmalar şunlar olmalıdır:
1-Yasal
olan iş alanlarının büyültülmesi çalışması gerekmektedir. Örneğin: Yılda ülkede
yaklaşık 123639732 m2 inşaat alanı için İnşaat ruhsatı veriliyorsa bu rakam
kamu kurumları ve TOKİ nin inşaatlarını da aynı prosedür içersine alarak iki
misli civarına çıkarılabilir.
2-Yasal
olmadığı halde mimarların tercih edilerek çalıştıkları ve çalıştırıldıkları
alanların yasal hale getirilmesi çalışması yapılmalıdır.
3-Kamuda
veya özelde mimarların ücretli olarak çalıştığı işler için yasalarda mimar
kadrolarının tarif edilmesi sağlanmalıdır.
Bu
çalışmalar yapıldığı takdirde mimarların yasal istihdam alanları çoğalacaktır. Günümüzde
yukarıda sayılan alanların çoğunluğunda mimarlar çalışabildiği gibi mimar
olmayanlarda çalışabilmektedirler.
2000
li yılların başlarında Anadolu 1. Bölge Temsilciliğinde bir gurup arkadaşla bu
konuları tartışmaya başlamıştık. O yıllarda mimarlığın tasarım ve kontrol
anlamında birkaç alanın dışında yapılması ve Mimarlar Odasında bu konuların
konuşulması ayıp sayılıyordu. Bizler isteyen her meslektaşın katılımına açık
olan, çarşamba akşamları yaptığımız için Çarşamba Toplantıları adını verdiğimiz
çalışmalarda bu tartışmaları yaparak, ileriki zamanlarda gerekirse Meslek
Odamızda kullanılmak üzere fikir üretmek istiyorduk. Ancak Çarşamba
Toplantıları içinden de dışından da yıpratıldı ve maalesef sonlandırıldı.
Yukarıda
sadece başlıklar halinde yazabildiğim bu çalışmaların yasallaşması için
yapılacak çalışmalar kafalarında ‘azınlıkçı demokrasi’ planı olmayan gönüllü
ekiplerle yapılabilir. Bu çalışmalar
kesinlikle profesyonel bireysel çalışma ile yapılamaz. Yaklaşık on yıldır Mimarlar
Odasında gönüllülük tartışılmış ancak sonuçta Oda içersinde profesyonel bir
yapılanma oluşmuştur. Aslında yapılan tercihe kimsenin bir şey deme hakkı
yoktur. Ancak bu yapılanma ile her konuda fikir üretilemeyeceği de bilinmelidir.
Dikkat edilirse Oda kamusal konular ile mimarların yasal alanlarının
belgelendirilmesi çalışmalarına yoğunlaşmaktadır. Çünkü: Bugünkü Oda Yapılanması
bu tip konulara elverişlidir. Tabii ki o konuları ret etmek mümkün değildir ama
mimarların istihdam konusunun sonuçlandırılması ve mimarlığın somut olarak
değerli bir meslek haline getirilmesi de çok önemlidir sanırım. Üzülerek
söylemek gerekirse, bu konuda fırsat kaçırılmıştır. Tekrar dağarcığında bir
şeyler olan meslektaşların gönüllü katılımı ile çalışma gurupları oluşturulması
oldukça zordur ve bu iş için uzun zaman gereklidir.
1980
li yılların sonlarıydı. Çağırdıkları zaman Odaya gidiyor bazı toplantılara
katılıyordum. O yıllarda mimarlık bürom, müteahhitlik şirketim ve inşaat
malzemesi ticarethanem vardı. Odada mimarlık büromun dışındaki işlerimi
söylemeye utanıyordum. Ama mimarın işini anahtar teslimi yapmasını şiddetle
savunuyordum. Bir gün böyle bir tartışma esnasında masadaki meslektaşlardan
biri bana dönmüş ve beni azarlarcasına ‘sen mimarı müteahhitleştirmek mi
istiyorsun?’ demişti. Sonra öğrendim ki o meslektaş ta tadilat vs işleri
yapıyormuş. Aslında tüm mimarların gönlünde çizdiklerini uygulamak yatar. İşte
o günlerden bu günlere geldik.
Yukarıda
tarif edilen çalışmaların yapılması çok kolay değildir. Sıralanan istihdam
alanları sadece başlıklar halindedir. Takdir edilmelidir ki her başlığın
açıklaması sayfalarca sürebilecektir. Konuların önce Mimarlar Odası
birimlerinde tartışılması ve daha sonra bu tartışmaların tüm örgüte yayılması
gerekmektedir. Bu konuda ana metin ortaya çıkarıldıktan sonra metnin tüm
mimarlar tarafından benimsenmesi sağlanmalıdır. Daha sonra ise bu konuların
yasallaşması için ilgili kamu kurumları ve hatta yasallaşmasını istemeyen başka
meslek gurupları ile mücadele etmek gerekecektir. Meslek Odasının üyesi ile
ilgili çalışması bunları gerektirir.
Yukarıdaki
alanlar mimarların yasal iş alanları olduğu takdirde ülkede en aranılan meslek
insanı mimar olacaktır. O zaman mimarların imzacılık vs gibi olumsuz konuları
ortadan kalkacak ve ülkemize 100000 mimar az gelecektir.
ARİF
ATILGAN MİMDAP EYLÜL 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder