Yeldeğirmeni
KIR KAHVESİ SOKAĞI
KIR KAHVESİ SOKAĞI
Arif Atılgan
Öteden beri kentlerin, ilçelerin, semtlerin,
sokakların isimlerinin nereden geldiğini merak etmişimdir. Örneğin: Anadolu’daki
kasabalarda semt veya sokak ismi olarak Dibek Taşı’na çokça rastlarız. Dibek
Taşı çeşitli ebatlarda olabilen içi oyulmuş bir taştır. Bu taşı ortak kullanan sokağın
insanları onun içersinde buğday mısır gibi tahıllarını un haline getirirlermiş.
Bu bölgelere de genellikle Dibek Taşı ismi verilirmiş.
Bu isimlerin keyfe göre değiştirilmesini hiç doğru
bulmam. Aksine o isimlerin koyulma hikâyelerinin aranmasının doğru olacağını
düşünürüm.İşte bu anlamda Yeldeğirmeni’nde Kır Kahvesi Sokağını da merak ederdim. Kentin ortasında Kır Kahvesi nasıl olurmuş diye düşünürdüm. Kır Kahvesi Sokağı İskele Sokağının en üst bölümünü tren yoluna paralel kesen sokaktır. Geçtiğimiz günlerde İskele Sokağının tren yoluna bitişik son parselinde yaşayan bir dostumun bana gönderdiği, pulu düştüğü için tarihini saptayamadığımız ancak 1800 lü yılların son çeyreğine ait olduğunu tahmin ettiğimiz bir krokili tapu merakımı giderdi.
Kır Kahvesi Sokağı Ve Kır Kahvesinin Bulunduğu Yerin Bugünkü Durumu
İskele Sokağının tren yoluna dayandığı noktada, sağdaki evin arsasının 1800 lü yılların son çeyreğindeki tapusu idi bu. Ev sahipleri tarafından Osmanlıca yazıları çevrilmiş olan krokinin üst kısmında bulunan evde ‘Zenci Said Ağanın Menzil ve Bahçesi’, hemen alt tarafında bulunan binada ise ‘Kahvesi’ ibareleri bulunmakta.
a- Zenci Said Ağanın
Menzil ve Bahçesi, b- Kahvesi, c-İhsan Beyin Hane Ve Bahçesi, d-Arife Hanımın
Arsası, e-Şimendifer Hattı, f-İskele Sokağı
Menzilhaneler Osmanlıda 16. Yüzyıldan itibaren, posta teşkilatının kurulduğu yıllar olan 19. Yüzyıl ortalarına kadar kullanılan bir nevi postacılık teşkilatı imiş. Mektupları atlı görevliler götürüyorlarmış. Onların gittikleri güzergâhlar bölümlere ayrılır, bölümler arasında Menzilhane denilen bir nevi Postane diyebileceğimiz yapılar bulunurmuş. Görevli gelen atlılar burada atlarını ve kendilerini dinlendirirlermiş. Ama en önemlisi getirdikleri postaları gideceği yöreye göre diğerlerine verip kendileri de kendi bölgelerine ait olanları alıp dönerlermiş.
İlk menzil teşkilatının Üsküdar-Kartal arasında kurulduğu, en bilinen Menzilhanenin Üsküdar İnadiyede bulunan olduğu söylenir. Üsküdar’da İnadiye semtine Karacaahmet Mezarlığı arasından inen Gündoğumu Caddesinin eski adı Menzilhane Yokuşu imiş.
Bu anlamda Yeldeğirmeni’nde de bir Menzilhane bulunduğu ortaya çıkmaktadır. Menzilhanenin yakınında bulunan kahve ise oraya gelenlerin dinlendiği Kır kahvesi imiş. Zaten buradaki evde bugün yaşayan ailenin bir önceki kuşağının fertleri, aile büyüklerinin buradaki Kır Kahvesinden bahsettiklerini söylerlermiş. Yine aynı aile büyüklerinin anlattığına göre bahçede bulunan büyük bostan kuyusu burada geniş bostanlıklar olduğunu belli etmekteymiş. Yani Kır Kahvesi hem belge ile hem de sözlü tarih sohbetleri ile kanıtlanmaktadır.
Menzilhane binasının üst tarafındaki Arife Hanımın arsasına daha sonra Hasan Paşa Köşkü yapılmış. Köşkte yaşayan ailenin oğlu arkadaşımdı. O köşke çok gitmişliğim vardı. Bugün o köşkün yerinde 1970 li yıllarda inşa edilen apartman bulunmaktadır. İhsan Beyin Hanesi yazan parselde de bugün bir apartman bulunmaktadır.
Menzilhane ve Kır Kahvesinin bulunduğu arsada1800 lü yılların sonlarında yeni bir ahşap ev inşa edilmiş. Bugüne kalabilmiş olan o evde Kaynak ailesi yaşamaktadır. Zaten yukarıdaki yazıyı da onlardan aldığım bilgilerden derledim. Yüz yılı aşkın yaşı olan evin özellikle demiryoluyla sınır olan bahçesi insanı günümüz dünyasından koparacak derecede doğal ve sakin.
Kır Kahvesinin
Yerinde Olan Yüz Yıllık Ev
Menzilhane oluşumunun 1830 lu yıllardan itibaren posta teşkilatına dönüştüğü bilinmektedir. Bu bilgiden hareketle Kır Kahvesi isminin 1800 lü yılların ilk yarısından itibaren kullanıldığı sonucunu çıkarabiliriz.
Kır Kahvesi Sokağı
ARİF ATILGAN YELDEĞİRMENİ KİTABI
Bir izin peşinden gitmenizi, araştırıp, paylaşmanızı gerçekten çok takdir ediyorum..Ve sadece Yeldeğirmeni değil, kentini seven bir İstanbul'lu olarak teşekkür ediyorum. Bu yazınızı da daha önce okumuştum ama, bugün bir nedenle tekrar okudum...Bu arada, imza gününüze mazeretim nedeniyle katılamadım. 'Kendimi gerçek bir yazar gibi ilk defa hissettim' diye yazmışsınız yorumunuzda. 'Eski Yeldeğirmenliler' sayfası engin bir sözlü tarih hazinesi, nice öyküler var içinde,üstelik teyitli bilgiler var.Sizden yeni kitaplar da bekliyor, başarılar diliyorum.Merak ve araştırmalar, kitapları getirecektir...
YanıtlaSil