Yeldeğirmeni
SAİNT LOUİS İLKOKULU
Arif Atılgan
1864 yılında
Sultan Abdülaziz’in İstanbul Emiri Emin Paşa’ya verdiği fermanla Moda’da Saint
Joseph Kolejinin inşaatına izin alınmıştı. Fermanın kaybedilmesi üzerine 1870
yılında yine Sultan Abdülaziz, Vezir Hüsnü Paşa’ya ikinci bir ferman vermiş ve
bu şekilde okul inşaatına başlanmıştı. Saint Joseph Kolejinde eğitim 1870 yılında bugün olmayan ilk ahşap binada henüz
inşaat bitmeden başlamıştı. Parça parça yapılan
binaların sonuncusu yıkılan ilk ahşap binanın yerine 1895 yılında yapılan taş
binadır.
Ancak o
yıllarda Kadıköy’ün yoğun yerleşim bölgesi olan o zamanki adıyla
Haydarpaşa’daki bugünkü adıyla Yeldeğirmeni’ndeki çocukların Moda’daki okula
gidip gelmeleri oldukça zor oluyormuş. Özellikle ilkokul çocukları, henüz
ulaşım araçları olmadığından, Moda’ya gidemiyorlarmış. Bu sebepten Hıristiyan
ve Musevilerin çoğunlukta olduğu Yeldeğirmeni semtindeki çocuklar için burada
Saint Joseph Koleji’nin ilkokul kısmı inşasına karar verilmiş. 1906 yılında
Karakolhane Caddesi No:53 te açılışı yapılan bu okulun adına Saint Louis
İlkokulu konmuş.
Saint Louis İlkokulunun Ön Cephesi
Saint Louis
İlkokulu 4 katlı oldukça gösterişli bir taş binadır. Arka cephesindeki
Taşlıbayır Sokağı’na kapısı açılan geniş bir bahçesi olan binanın, bu bahçeye
bakan zemin katı portik şeklinde inşa edilmiş. Bu mekânı öğrenciler yağışlı
havalarda teneffüshane olarak kullanıyorlarmış.
Binanın Saint Louis İlkokulu Olarak Kullanıldığı Yıllarda Arka
Bahçe Ve Portikli Teneffüshane.
Günümüzde Binanın Arka Bahçesi Ve Kapatılmış Olan
Portikli Teneffüshane.
Bu okulların
hepsinin içinde veya yakınında kilise olduğunu görüyoruz. Zira bu okullarda
misyonerlik faaliyeti de yapılıyordu. Saint Louis İlkokulu da Rum Ortodoks
Kilisesi’nin tam karşısına yapılmıştı. Ayrıca yine çok yakınında bulunan Saint
Euphemie Fransız Okulu’nun bitişiğinde de Katolik kilisesi bulunmakta idi.
Diğer yabancı
okulların tümü gibi bu okul da 1935 yılında eğitimi Türklere terk ederek 12. Mektep
adını almıştır.
Yılları
konusunda yazılı bulamadığım ancak şifahi aldığım bilgilere göre 1940 yılında
Mustafa Kemal İlkokulu olan bina, 1950-1955 yılları arasında İbrahim Ağa
İlkokulu, 1955 yılından sonra Yetim Çocukları Yetiştirme Yurdu olarak kullanılmıştı.
1970 li yıllarda Kız Yetim Çocuklar Yurdu, 1990 lı yılların sonundan itibaren
Sokak Çocuklarını Barındırma Yurdu, 2010 lu yıllarda
Göçmenler Barınma Yurdu, 2014 yılında ise Çocuk Ve Gençlik Merkezi olarak kullanılmaktadır.
Bugün ön cephe
girişi iptal edilmiş, zemin kattaki portikli bölüm kapatılarak yemekhane
yapılmış olsa da hala eski güzelliğini ve heybetini koruyan bir bina olarak
göze çarpmaktadır.
İki yanı
bitişik olan bu binanın ön ve arka cephelerinde Hıristiyanlığı simgeleyen art-
nauveau süslemeleri, içerisinde ise merdivenleri, yer döşemeleri, kapı ve
pencereleri hala orijinal haliyle durmaktadır.
Yeldeğirmeni’ndeki
binaların çoğunluğunun cephesinde aynı figürün süsleme olarak kullanıldığı dikkat
çekmektedir. Bu figür en belirgin olarak Saint Louis İlkokulunun cephesinde
kullanılmış. Bu anlamda bir araştırma yaptığımda bu şeklin eski Mısır
Tanrılarına ait Ank denilen anahtara benzediği görülüyor. Eski Mısır’da Ank iki
Dünya arasının, Cennetin, ölümsüzlüğün anahtarı gibi çeşitli anlamları olan bir
semboldür. Hıristiyanların da bu sembolü kullandıkları bellidir. Bu binada, sanki
gül figürü ile Meryem Ana ve alttaki Ank figürü ile O’nun elindeki cennetin
anahtarları simgelenmiş gibi hissedilmektedir. Binanın yapılmasıyla ilgili
olarak bu anlamda belge bulamadığım için kesin böyledir diyemiyorum. Ancak
araştırılmaya değer bir benzerlik olduğuna dikkat çekmek istiyorum.
Cephe Süslemelerindeki Figürler.
Ank
1950 li ve 1960
lı yıllarda Osmangazi İlkokulunda ve Kemal Atatürk Ortaokulunda okurken sınıflarımızda
Yetiştirme Yurdundan arkadaşlarımız da vardı. Onlardan Yurttaki çocukların okulu
bırakırlarsa 18 yaşında, devam ediyorlarsa okul bitince Yurttan çıkarıldıklarıyla
ilgili kural olduğunu öğrendiğimde çok kötü olmuştum. Kendimi onların yerine
koymuş, sokakta kalmışım gibi hissetmiştim. Yurtlu çocukların kendi aralarındaki
arkadaşlıkları kendilerine özel kardeşlikler gibi idi. Bir de Yurdun Erkek
isimli bir köpeği vardı ki semtte Yurtlu çocukları tanır onları korurdu.
Günümüzde
Binanın ön cepheden girişinin iptal edilip, arka bahçeden girilerek kullanılması
bu tip tarihi binalarda sık karşılaşılan bir kullanım şeklidir. Ancak tarihi
binaların kullanımının bu şekilde değiştirilmesi bana göre hoş bir alışkanlık
değildir.
ARİF ATILGAN
YELDEĞİRMENİ KİTABI
Değerli Arif kardeşim. Uzun zamandır böylesi güzel çalışmalarınızı takip ediyorum. Öncelikle tebrik ederim. Kitabınızdan seçtiğiniz son makaleniz SAİNT LOUİS İLKOKULU ile ilgili 1900 yılları başlarına ait ephemeral dokümanların asılları koleksiyon yelpazem içinde mevcuttur. Şu an Ameikadayım. Yaklaşık bir hafta sonra döneceğim. Konu ile ilgili görüşmek isterseniz 1 hafta sonra görüşmek umudu ile... Sevgi ve saygılarımla... rsertack@gmail.com
YanıtlaSilÇok sevinirim Sertaç Bey. Haberinizi bekliyor, iyi tatiller diliyorum. Saygılar, selamlar.
YanıtlaSilArif Bey ; yüksek lisans öğrencisiyim bu yapıyla alakalı sunum yapacağım ve sadece sizin araştırmanıza ulaşabildim öncelikle emeğinize teşekkür ederim . bu yapının restorasyon geçirip geçirmediğine dair bilgiye sahipmiyiz rica etsem bilgilendirebilir misiniz ?
YanıtlaSilteşekkürler.söveler | kat silmesi nedir | mantolama söve uygulaması | dış cephe | söve nedir | mantolama nedir | mantolama çeşitleri | mantolama nasıl yapılır | mantolama uygulama teknikleri | ısı yalıtım malzemeleri |
YanıtlaSilSayın Arif bey. Şahsım 1955***1958 Yeldeğirmeni Atatürk yetiştirme yurdunda bulundum Hocam Mustafa Haydar Vural idi ve bana çok şeyler öğreti 58 yılında okulu bitirince Kulağımdan tutu Dz. ast sb okuluna yazdırdı ve Üstün hizmet ödülü alarak emekli oldum. Haydar hoccamın resmini arıyor bulamıyorum. İlk okulum Osman gazi ilkokulu Hocamda Kadriye Kavuroğlu idi.Resmini buldum Mekanları cennet olsun
YanıtlaSil