Yeldeğirmeni
OSMANGAZİ İLKOKULU (ALMAN OKULU)
Arif Atılgan
1868 yılında İstanbul’da
yaşayan Almanların Galata’da açtıkları Alman Okulu 1896 yılında yakınında
bulunan bugünkü binasına taşınmıştı. O yıllarda Anadolu yakasındaki
öğrencilerin bu okula gitmeleri çok zordu. Hâlbuki Anadolu yakasında Haydarpaşa’dan
başlayan demiryolu inşaatı sonucu kurulan Demiryolu Şirketinde çalışan Alman ve
Türk aileler bulunuyordu. Özellikle
Alman mühendis ve mimarların çocukları için o zamanki adıyla Haydarpaşa bugünkü
adıyla Yeldeğirmeni semtinde bir okul açılması kararlaştırılmıştı. Açılacak bu
okul Yedikule’de açılan diğer okulla birlikte Galata’daki Alman Okulunun
şubeleri olacaktı.
1903 yılında
Demiryolu Şirketi Yeldeğirmeni semtinde arsa tahsis etmiş ve bu semtte bir okul
inşa edilmesi için 2.500TL yardım yapmıştı. Ayrıca Alman Elçiliğinin desteği
ile Alman İmparatorluğundan 6.500 mark ve Alman endüstrisinin yardımları ile inşa
edilen bu okul 134.000 Marka mal olmuştu. Bu arada Galata’daki okula emeği
geçen Osmanlı Bankası Müdürü Wülfing ve Mimar Kapp Von Gülstein’in bu okula da emekleri
geçmiş, Alman Lisesinin ek binasının mimarı Schwatlo(w) da projesini ücretsiz
hazırlamıştır. Okul 22 Ekim 1903 tarihinde Alman İmparatoriçesinin yaş gününde
Alman Büyükelçisinin de katılımıyla açılmıştır. Öğrencileri Alman ve Türk
çocuklarıdır. Okulun arsasının tapusu Anadolu Demiryolları Genel Müdürü Edouard
Huguen’in üzerine kayıtlıdır.
Yeldeğirmeni’ndeki
Alman Okulu açıldığı ilk yıl 4 sınıfta temel eğitim, anaokulu, 4 öğretmen için
lojman ve servis bölümleri fonksiyonlarını bulunduruyordu. Okulun o yıllardaki
Vaziyet Planında Ana binasından başka bahçesinde bir de müştemilatı bulunmaktadır.
Daha sonraki yıllarda zemin katta biri müdür odası olmak üzere 40 m2 lik 4 adet
sınıf ile 25 m2lik 1 adet sınıf, birinci katta 40m2 lik 4 sınıf ile 25m2 lik depo,
ikinci katta tek mekân 40m2 lik ana sınıfı, bodrum katta depo, kömürlük vs servis
hacimleri oluşturulmuştur.
Günümüzde
bahçedeki müştemilat yoktur. Zemin katta müdür odası, müdür yardımcısı odası, 1
öğretmenler odası, ana sınıfı, çok amaçlı toplantı odası, takı-tasarım sınıfı;
birinci katta 4 sınıf ve kütüphane; ikinci katta tek sınıf; bodrum katta ise kalorifer
dairesi, fen laboratuarı, bilgisayar odası, mutfak, WC ler bulunmaktadır.
2006 Yılında Osmangazi İlkokulu
Benim Osmangazi
İlkokulunda okuduğum 1957-1959 yıllarında bahçedeki tek katlı bina tuvalet
olarak kullanılıyordu. Bodrum katta ise kömürlük ve depodan başka okuldaki
öğrencilerin başarılı işlerinin sergilendiği bir müze oluşturulmuştu. Bu mekâna
benim de tabiat bilgisi dersi için yaptığım basit ama çalışan bir telgraf makinesi
işim kabul edilerek konmuştu.
1959 Yılında Osmangazi İlkokulu 5. Sınıfı
2014 yılının
şubat ayında Osmangazi İlkokulundan, öğrencilerle söyleşi yapmak için davet
almıştım. Sevinerek Okuluma gittim. Söyleşi yapacağım sınıfa girdiğimde bütün
öğrenciler ellerindeki Yeldeğirmeni kitabımı yukarı kaldırarak beni karşılamışlardı. O gün çocuklarla çok keyifli bir gün
geçirdim. Yıllar sonra ilkokulumda böyle bir gün yaşamak beni çok duygulandırmıştı.
15 Haziran 2014
tarihinde Okulda mezunların katıldığı bir etkinlik yapıldı. Aynı gün Kemal
Atatürk Lisesinin de mezunlarının simit-çay etkinliği vardı. Ben Osmangazi
İlkokulunda yaptığım konuşmada ‘Aynı sokaktaki ilkokula Osmanlı
İmparatorluğunun, ortaokula Türkiye Cumhuriyetinin kurucularının adının
verilmesi anlamlıdır. İki okul birlikte düşünülmelidir. Bu anlamda hiç değilse
bulundukları İskele Sokağının Osmangazi İlkokulundan yukarısı trafiğe
kapatılmalı ve bu bölüm çocuklar için ‘oyun sokağı’ yapılmalıdır. 2015 yılından
itibaren iki okulun simit-çay etkinliği de bu sokakta birlikte yapılmalıdır.’
Demiştim. Umarım yetkililer dikkate alırlar.
20 Şubat 2014 Tarihinde Osmangazi İlkokulundaki
Etkinlikten Bir Görüntü
Okulun tarihi
ile ilgili çeşitli yazılarda 1914 yılında bir süre Söğütlüçeşme’de Ali Şamil
Köşküne üç sınıflı, daha sonra Altıyol’da bir binaya beş sınıflı olarak
taşındığı notlarına rastlanılmaktadır. Diğer yandan okulun 1902-1914 yılları
arasında Gar İnşaatı’ndan artan malzemeler ile inşa edildiği şeklinde bilgiler
de bulunmaktadır.
1918 yılında
1.Dünya Savaşı bittiğinde mağlup taraf olan Almanların ülkemizi terk etmesiyle
bu okul Osmanlı-İngiliz Mektebi olmuştu. Zira artık Kadıköy’e, özellikle
Haydarpaşa’ya İngilizler yerleşmeye başlamıştı. Ancak 1935 yılında diğer tüm
yabancı okullar gibi bu okul da Türklere bırakıldı. 1 Türk Lirasının 2-3 Alman
Markı değerde olduğu o yıllarda Maarif Vekâleti’nin Almanlardan 35.000 TL
karşılığı satın aldığı bu okul daha önce paralı olduğu için ilk Türk Koleji
unvanı ile eğitimine devam etmişti. 1940 yılında ise normal okul statüsüne
geçerek 11. İlkokul adını almıştı.
1950 yılında
Osmangazi İlkokulu adını alan bu şirin eğitim yuvası, bugün de bu isimle eğitim
hizmetine devam etmektedir. Yani Okul, eğitime başladığı ilk günden itibaren
sırasıyla Almanlara, İngilizlere ve Türklere ev sahipliği yapmıştır.
Okulun bahçeden
çekilmiş 1903 yılındaki fotoğrafı ile günümüzdeki fotoğrafını karşılaştırarak
bazı yorumlarda bulunmak istiyorum. 1903 yılındaki fotoğrafta zemin kattaki 7
pencerenin boş delik halinde olduğu görülmektedir. Buradan zemin katın o
yıllarda başka okullarda da yapılan kapalı teneffüshane olarak planlandığı
anlaşılmaktadır. Okulun yeni fotoğrafında ise bu deliklere pencere takılmıştır.
Buradan da daha sonra okulun zemin katında sınıflar oluşturulduğu belli
olmaktadır. Önceki doğramalar Protestanların da kullandığı tipte Katolik haçı
şeklindedir. Yeni pencerelerde ise onlara uygun olmayan doğramalar düzenlenmiştir.
Buradan da bu pencerelerin okulun 1935 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne geçmesinden
sonra yapıldığı ve doğramaların şeklinin haç şeklinde olmamasına dikkat
edildiği belli olmaktadır. İncelediğim okulun eski planlarının da beni böyle
bir iddiaya zorladığını açıklamak isterim.
2014 Yılında Okulun Bahçesi Ve Farklı Pencere Doğramaları
20/ 07/ 2006 tarihinde İstanbul 5 Nolu Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu,
Kadıköy Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün başvurusu üzerine yaptığı
incelemeden sonra Okulu 2. Derece koruma gurubuna alarak, bakım ve basit onarım yapılması kararını
vermiştir. Osmangazi İlkokulu 2013 yılına kadar İstanbul İl Özel İdaresinin
mülkiyetindedir. 2013 yılının Kasım ayında Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2.
Bölge Müdürlüğünün Kadıköy Tapu Müdürlüğüne yazdığı bir yazı ile Osmangazi
İlkokulu taşınmazının tapusunun Selimi Evvel Vakfı adına tescil edilmesi
istenmektedir.
Diğer yandan
son yıllarda zaman zaman Osmangazi İlkokulunun öğrenci azlığı sebebiyle eğitime kapatılması haberleri duyulmaktadır. Yüz
yıldan fazla bir süredir semtimizde çocukların eğitimine hizmet eden Okulun mülkiyeti üzerinde yapılan değişiklik bir
nevi özelleştirilmesi anlamını taşımaktadır.
Günümüzde
evlerinden uzaktaki okullara, ders saatinden saatlerce önce
evlerinden çıkıp, servis araçlarında uyuklayarak gitmek zorunda kalan
öğrenciler bulunmaktadır. Osmangazi İlkokulu gibi okullar bulundukları semtin
çocuklarına eğitim verirler. Bu şekilde en ideal ilköğretimin okula evlerinden
yürüyerek gidebilen çocuklara verilebileceğinin kanıtıdırlar.
Bu tip yapılar ve
içerlerindeki işlevler kentlerin hafızasıdırlar. Onları korumalıyız.
ARİF ATILGAN YELDEĞİRMENİ
KİTABI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder