Yeldeğirmeni
YELDEĞİRMENİ TARİHİNDE ECZANELER
Arif Atılgan
Eski yıllarda
eczaneler genellikle aynı dekorda olurlardı. Boş tutulan vitrin camından içeri bakıldığında
ilaç rafları ile dolu 2 duvar, karşıda eczacının masası ve arkadaki üretim
bölümünün kapısı görünürdü. Bilge görünüşlü eczacının arkasında çoğunlukla
havanda ezilerek yapılan ilaçların üretildiği bölüm bulunurdu. Yani eczaneler
şimdiki gibi bijuteri dükkânlarıyla karıştırılan, hazır ilaçlarla birlikte
başka ürünlerin de sadece satışı yapılan dükkânlar değildi. Eczanede reçeteye
göre ilaç hazırlanırdı. Şimdilerde depo olarak kullanılan ama ayrılması zorunlu
olan üretim bölümü o zamanlar gerçekten ilaç yapımı için kullanılırdı.
Eczaneler
bulundukları semtte adeta hastanelerin ilk yardım hizmetini yaparlardı. Küçük
yaralanma, fenalaşma vs gibi durumlarda insanlara buralarda ilk müdahaleler
yapılırdı. Ayrıca eczacılar mahallenin en güvenilir kişileri idi. Bu sebepten
olsa gerek semtten gelin veya damat alacak olan aileler o genci semtteki eczacıdan
soruştururlardı.
Yeldeğirmeni’nde
1900 lü yılların başında 3 eczane bulunmaktaymış. İkisi Karakolhane Caddesi’nde
Uzun Hafız Sokak ile Yurttaş Sokaklar arasındaki Rozano ve Tatlıyan Eczaneleri imiş.
Yeşua Hayim Soryano’ya ait Soryano Eczanesi ise Uzun Hafız Sokakta Sinagogun
kapısının yanındaymış.
Bugün ön
cephesi duvar olan bu dükkân, Sinagogun bahçesindeki, arka cephesinden bir
kapıyla girilen odacık durumundadır ve depo olarak kullanılmaktadır.
Sinagogun Kapısının Yanındaki Kapalı Mekân Eskiden
Soryano’nun Eczanesiydi.
Soryano Efendi
acısız iğne yapmasıyla, ilaç siparişlerini zamanında ve mükemmel teslim etmesiyle
müşterilerine sıcak ve ekonomik davranmasıyla semt insanları tarafından daha
fazla seviliyormuş. Dükkânının yeri diğerlerine göre daha sapa olmasına rağmen
vatandaşlar tarafından daha çok tercih ediliyormuş.
1920 lerde
çıkarılan bir yasayla bölgedeki eczanelerin birleştirilmesi zorunlu tutulmuştu.
Bu sebepten 3 eczacı birleşmiş Karakolhane Caddesi’ndeki dükkâna geçmişlerdi. Ancak
bir müddet sonra Rozano ve Tatlıyan Efendilerin biri ölüyor diğeri ise askere
alınıyordu.
Karakolhane Caddesindeki Eczane
Semtin tek
eczacısı Soryano oluyordu. Ancak bu arada varlık vergisi çıkıyor, bu vergi
dolayısıyla zor durumda kalan Soryano, Eczaneyi satmak zorunda kalıyordu. Eczaneyi
satın alan Şeref Birgen isimli bir Türk’tü. Soryano, Şeref Beyin yanında, kendi
eczanesinde kalfa olarak çalışmak zorunda kalmıştı. Neyse ki Şeref Bey gözü tok
bir gençti. Eczaneye uğramıyor, Soryano’ya karışmıyor, içine düştüğü zor durumu
ona hiç hissettirmiyordu.
O zamanların
Soryano Eczanesi daha sonra Yeldeğirmeni Eczanesi adıyla semt sakinlerine
hizmet vermişti.
1950 li
yıllarda Karakolhane Caddesinde İş Bankasının alt tarafında bir eczane daha
vardı. Yöneticisi Süheyla Hanım olarak tanıdığımız bir hanımdı.
Halkın sevdiği saydığı Süheyla Hanımın eczanenin sahibi olup olmadığını tam
olarak bilemiyorum. 1960 lı yıllarda Yeldeğirmeni’nde başka eczaneler de açılınca
bu eczane Misak-ı Milli caddesine taşınmıştı.
Bu eczanenin karşısında da Büyük Eczane adlı bir eczane vardı. O da artık yok.
ARİF ATILGAN
YELDEĞİRMENİ KİTABIBu eczanenin karşısında da Büyük Eczane adlı bir eczane vardı. O da artık yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder