Yeldeğirmeni
HEMDAT İSRAEL SİNAGOGU
Arif Atılgan
Yahudiler 1492
yılında İstanbul’a ilk geldiklerinde ağırlıklı olarak şimdiki Eminönü’nde sur
diplerinde yerleşmişlerdi. Ancak III.Mehmed’in zevcelerinden Safiye Sultan’ın
isteğiyle bu bölgeye Yenicamii’nin yapılması kararlaştırılınca göç etmek
zorunda kalmışlardı. Bu göç 1597 -1660 yılları arasında uzun süre devam
etmiştir. Önce Haliç kıyılarına (Hasköy, Balat, Kâğıthane) taşınan Yahudiler, burada
yangın çıkınca Galata’ya taşınmışlardı.
Galata’dan veba
salgını sebebiyle Ortaköy ve Kuzguncuk Dağhamamı’na göç eden Yahudiler, 1872
yılında Kuzguncuk Dağhamamı’nda çıkan büyük yangın sonucunda ise Yeldeğirmeni’ne
gelmişlerdi. Yeldeğirmeni’nde önceden yaşayan Yahudi ailelerin olması bu semt
için tercih sebepleri olmuştur. Yeldeğirmeni’ndeki Yahudiler, 1800 lü yılların
sonlarında 200 hane iken 1921 yılında 450 haneye ulaşmışlardır.
Bu arada
Yeldeğirmeni’nin o zamanlardaki esas isminin Haydarpaşa olduğunu belirtmekte
yarar vardır. Zira bütün bu havalinin esas merkezi Haydarpaşa’dır.
Yahudiler
Yeldeğirmeni’ne göç ettikten sonra kendilerine bir Sinagog yapmak isterler. Uzunhafız
Sokağı ve İzzettin Sokak arasında kalan bitişik 2 parça arsayı satın alırlar. Tapu
kayıtlarında ‘500 birim+1000 birim’ şeklinde alanı belirtilen bu arsaya sinagog
yapılacağını Rumlar ve Ermeniler haber aldıklarında derhal bu karara karşı
çıkarlar ve Yahudileri engellemek isterler. Aralarında kanlı kavgalar olur. O sıralarda
Padişah II.Abdülhamid’in göz doktoru olan Yahudi Elias Kohen Paşa olayı
kendisine iletir. Duruma derhal müdahale eden II.Abdülhamid, Selimiye
Kışlası’ndan askeri birlik göndererek bu kavgalara son verdirir. 21/ Aralık/
1311(1894) tarihli Padişah Fermanı ile sinagog yapılmasına izin verilir.
Sinagog
Boris Lekav
isimli Avusturyalı bir mimara proje hazırlatılır. 11.70MT/25.95MT ölçüsündeki
ana binanın üzeri abanoz ağacından yapılmış ahşap kubbe ile örtülür.
Yahudilerin
tanrı korkusundan taş oymadıkları, genelde ahşap işledikleri bilinmesine rağmen
bu binada taş kullanılmıştır. Yani o zamanlar, modern bir semt olarak yeni
oluşan Yeldeğirmeni’ne yakışan bir bina yapmak istemişler.
Sinagog’un
inşaatı 1898 yılında bitirilmiş, ancak iç eksikliklerinin tamamlanması da 1 yıl
sürdüğünden resmen açılışı 3/ Eylül/ 1899 tarihinde yapılmıştır. Zamanın ABD
Büyükelçisi Oscar Straus’unda bulunduğu açılış töreni çok coşkulu olmuştur.
Sinagogun Tapusu (Haydarpaşa’da Geçen 100 Yıl )
Sinagog’a
Hemdat İsrael Sinegogu adı konur. Hemdat İsrael’in İbranice’deki anlamı İsrailoğulları’nın
Şefkatidir. Ancak burada Hemdat kelimesinin başka bir anlam ve özelliği de
bulunmaktadır. Bu kelime İbranice Het-Mem-Dale-Tav sessiz harflerinden meydana
gelmektedir. Bu sessiz harfler Hamid kelimesini oluşturmaktadır. Dolayısıyla
Sinagog, inşasına gerekli izin için büyük yardımı olan Padişah II.Abdülhamid’in
adını almış oluyordu ki bu şekilde Padişahın kendisine teşekkür de edilmiş
olunuyordu.
Mabedin içinde
çeşitli süsleme işleri vardır. Kadınlar Bölümü (Azara) üst kattadır ve ahşaptır.
Ortadaki gösterişli avize Yıldız Sarayı Baş Mücevhercisi Aronaci Efendi
tarafından açılış töreni için Moda’daki evinden alınıp getirilmiştir. Daha
sonra Sinagog’a hediye edilen bu avizenin bir eşi Dolmabahçe Sarayı’nda
bulunmaktadır. O zamanın değeriyle 100 altın fiyat biçilen bu avize halen bütün
güzelliği ile tavanın ortasından sallanmaya devam etmektedir.
Sinagogun İçi
Sinagog’un alt
bitişiğindeki (deniz tarafı) arsa, Uzun Hafız Sokak ve İzzettin Sokak
arasındaki bağlantıyı sağlamakta imiş. Ancak orası başka bir vatandaşın mülkü olup
satın alınamamıştı. Sonraki yıllarda o arsaya inşaat yapıldığında 2 sokak
arasındaki bağlantı kopmuş oluyordu. Bu bağlantıyı tekrar sağlayabilmek için
Sinagog’un Bahçesi’nden her iki sokağa da birer kapı açılmıştı. İzzettin
Sokağı’ndaki kapı Sinagog’un merdivenlerinin tam karşısında iken 1970 li
yıllarda güvenlik amacıyla Uzun Hafız Sokağı’ndaki kapının karşısına bir kapı
daha açılmıştı. Düz bir yol haline getirilen geçişin Sinagog tarafı duvarla
kapatılmıştı.
Sinagog 1946
yılında bir restorasyon geçirdi. Özellikle ahşap olan Azara (Kadınlar Bölümü)
elden geçirildi. Yeldeğirmeni’nin Yahudi Cemaati’nden Mimar Albert Arditi bu
onarımlarla ilgilendi. Ancak Albert Arditi bu onarım sırasında henüz İTÜ
4.sınıfta mimarlık tahsilini yapmaktaydı.
Albert Arditi
mimar olduktan sonra Cumhuriyet tarihinin ilk toplu konut projesi sayılabilecek
olan Kadıköy, Koşuyolu’ndaki 100 adet evden oluşan Belediye Evleri yapımında,
ayrıca Adapazarı Balon Fabrikası, Side Turtel ve Haydarpaşa Toprak Mahsulleri
Silolarının yapım projelerinde çalışmıştır.
Kendisinin ilk
işi ise diploma gününün hemen sonrası, hocası Mimar Emin Onat’ın isteği ile
katıldığı Ankara’daki Anıt Kabir inşaatıdır.
1960 lı
yılların ortalarında yeni yeni sigara içmeye başlamıştık. Bazen 3 arkadaş bir
paket Yenice Sigarası alıp içinden birkaç tane içiyorduk. Artan paketi evde
yakalanma korkusundan hiçbirimiz eve götürmek istemiyor, Havranın (Sinagog)
bahçesinde iki kapının arasındaki komşularla sınırı olan taş duvarın oynayan bir taşının arkasına koyuyor ertesi
günü tekrar oradan alıyorduk. Bir gün gizlediğimiz taşın yerini şaşırmışız,
çıkardığımız taşın arkasından naylon paket içersinde bir toz bulduk. Anladık ki
esrar kullananlar da malzemesini buraya gizliyormuş. Bir daha oraya koymamıştık.
Duvarın Eski Hali
Duvarın Yeni Hali
Sinagogun
İzzettin Sokağı tarafındaki duvarı 2014 yılında hırpalanmış yıkılmaya meyilli
tehlikeli bir hal almıştı. Duvar yeniden inşa edilmiş. Ancak yenisinin eskisi
gibi olmadığı görülmektedir. Bütün duvar taş örülme olarak yapılmış, sonradan
açılan ikinci kapı da ilk kapıya benzetilmiş. Hâlbuki orijinalinde duvar da
ikinci kapı da sıvalıdır.
Yeldeğirmenliler
ikinci kapının tarafındaki binada bulunan francala fırınının francalasının
tadını eminim ki unutamamışlardır. Hele ramazan aylarında o fırının önündeki
pide kuyruğunun muhabbetlerini...
Salomon Seviş
Yeldeğirmeni’ndeki
Yahudilerin her şeyi olan Terzi Salomon Seviş aynı zamanda semtin en eski
esnafı olup herkes tarafından sevilirdi. Kitabımı hazırlarken Onun bilgilerinden
de yararlanmıştım. 2008 yılında kaybettiğimiz Salomon Sevişi sevgiyle anıyorum.
ARİF ATILGAN
YELDEĞİRMENİ KİTABI
vay be sevgili arif sağ var ol...beni gene çocukluğumuza götürdün...geçidinden yüzlerce defa geçtiğim...özellikle düğün törenlerine gelen gelin ve damadı ve nedimelerini izlediğimiz..o güzel binanın ..güzel de bir tarihi varmış. başta mahalle doktorumuz viktor m bitran olmak üzere...tüm arkadaşlarımızı ,komşularımızı ve ilk okuldaki çocukluk aşkım sara yı sevgi ile anıyorum..kaybettiklerimize de rahmet olsun..bizim mahallede kaybettiğimiz ilk yaşıt arkadaşımız müsyü jack ın güzeller güzeli kızı coya idi..ışıklar içinde uyusun...
YanıtlaSilSinagog un tapusu diye resmettiğiniz fotoğraf sinagog un inşaası ile ilgili ruhsat belgesinin fotoğrafıdir.
YanıtlaSilSinagog un arsası satın alınmamıştır. Bölgede yaşayan iki ayrı Yahudi'nin mülkleri olup bağışlanmıştır.Bağış belgeleri mevcuttur.
Merhabalar Sanat Tarihi son sınıf öğrencisiyim. Ödev konum olarak bu yapıyı seçtim. Rica etsem yapı ile ilgili detaylı bilginiz ve belgeleriniz varsa benimle paylaşır mısınız? Teşekkür ederim.
SilKemal Atatürk Ortaokulu'na giderken çoğu zaman havra'nın bahçesinden geçip okula giderdim. Arif beni o günlere götürdün.Kalemine sağlık.Teşekkürler
YanıtlaSil