LANET OLSUN, YALOVA DEĞERLENİYOR
Arif Atılgan
Oldum olası ‘arazi değerlenmesi’ sözünden nefret
ederim. Bir yerin değerlenmesi demek oranın yapılaşması ve yaşanmaz hale
gelmesi demektir.
Yalova’da Kamber Baba semtinin eski halini bilirim.
Sadece amcamların tek katlı evi vardı. Ev şimdi Cem Evi olan yerdeki eski
değirmenin üst tarafındaydı. O ev iskeleden görülür, evden de iskele görülürdü.
Şimdiki stadyumun yerinde bulunan aşağıdaki top sahası mera idi. Denizle top sahası
arasındaki iki katlı evlerde NATO’nun Karamürsel tesislerinde çalışan
Amerikalılar yaşardı. Yerleşim alanından top sahasının bulunduğu geniş
çayırlığa geçtiğimizde tepedeki evden görülürdük. Özellikle Biz İstanbul’dan
geldiğimizde evin yanındaki mandırada bulunan çoban köpeklerinden korktuğumuz
için yukarıdakiler tarafından görülmek önemliydi.
O yıllarda suyu elektriği olmayan bu bölge değersizdi.
Ama 1 hafta kaldığımızda yüzümüze-gözümüze kan-can gelirdi.
Bugün buraları değerli.. Amerikalıların Mahallesi, top
sahası, Kamber Baba her taraf apartman dolu.. Ama nefes alınacak alan yok.
Yalova’daki evim Karatepe’de. İlin nefes alınan
bölgesi. Önümüze leylekler geliyor. Kirpisi, kurbağası, her çeşit kuş, yaban
hayvanının dolandığı yer.. Bu sabah önümüzdeki arazide jeolog arkadaşımı
gördüm. Sondaj yapmaya gelmiş. 4 katlı lise yapılacakmış. 2 kat imarlı bölgede 4 kat.. Anlaşıldı dedim kendi
kendime. ‘İsviçre görüntülerine nal toplatan manzaranın sonuna geldik. Bizim
buraları da değerleniyor.’ Planda olduğunu biliyordum ama bu kadar çabuk yapılacağını beklemiyordum.
Sondaj Yapılıyor
Hem dertleşmek hem de hatırını sormak için Yalova’da
şehir plancılığı yapan bir arkadaşımı aradım. Ondan duyduklarım beni daha da
üzdü. Umarım doğru değildir.
Daha önceki bir yazımda YALOVA’YA BAKIŞ başlığıyla bu
konuya değinmiştim. http://atilganblog.blogspot.com.tr/2016/08/yalovayabakis-atlgan-yalova847km2-ile.html . O yazıda Yalova’ya Hizmet
fonksiyonunun yakıştırıldığını, bunun iyi olmayacağına değinmiştim. Ama Körfez
Köprüsü dolayısıyla OSB (Organize Sanayi Bölgesi) lerin getirilmesinin
düşünüldüğünü, bunun ise Yalova için cinayet olacağını söylemiştim. ‘Eğer
Körfez Köprüsünün Yalova’ya ”katkısı” OSB kurulmasıysa o köprüyü yıkın gitsin’
demiştim.
Öğrendim ki OSB ler geliyormuş. Üstelik en yeşil
taraflarına..
Dere Köy ve Gacık Köyünü herkes bilir. Yalova’nın en
yeşil, akarsulu, ormanlı bölgesidir. Boş olan alt taraflarında OSB olacakmış. Can
sıkmamak için hektar ölçülerine girmeyeceğim. Teknik olarak arazinin OSB ye
uygun olmama özelliklerini de yazmayacağım. O zaman bizim tarafa alınır diye
korkarım çünkü. Şimdilik çiçekçi, gemi, otomobil, tekstil OSB leri gelecekmiş.
200.000 kişinin çalışacağı varsayılıyor. Onların aileleriyle birlikte 1.000.000
a yakın nüfus demektir bu. Bugün Yalova’nın nüfusu 200.000 kişi hâlbuki.
Eşimle sabah erkenden deniz kıyısına gidiyoruz. Yalova’nın
denizle barışık olmamasını biz avantaj olarak kullanıyoruz. Çünkü: Kıyı sakin
oluyor. Denize girdikten sonra çay bahçesinde fırından yeni çıkan simit ve
kurabiyeleri yiyerek kahvaltı yapıyoruz. Akşam yemekten sonra yine sahile inip
dondurma yiyoruz.
Akçay’ın, Erdek’in, Bozcaada’nın hatta Bodrum’un ilk
zamanları gibi.
Bu hali biraz daha sakinleştirilerek Yavaş Şehir
haline getirilebilinirdi. İstanbul’un dibinde bir Yavaş Şehir.. Müthiş olmaz mıydı?
Atatürk’ün yazlık başkent olarak ilan ettiği Yalova’ya bu yakışmaz mıydı?
Bir yanda OSB ler, bir yanda Hizmet fonksiyonunun
otelleri Türkiye’nin en küçük yüzölçümlü ilini bitirir. Ne diyeyim. Lanet
olsun, Yalova değerleniyor.
ARİF ATILGAN TEMMUZ 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder