YELDEĞİRMENİ ADI NEREDEN GELİYOR?
Arif Atılgan
Semtimizde yeldeğirmenleri 1700 lü yılların sonlarında
faaliyet göstermiş.
1900 lü yıllara gelindiğinde bunlardan hiçbir iz
kalmamış. Unutulmuş. O yıllardaki planlarda yeldeğirmeni binası görünmüyor.
Zaten un yeldeğirmenlerinin çalışacağı geniş alan da yoktur artık.
1920 lerin ilk yarısında doğanlar buradan Haydarpaşa
diye bahsederler. Semt Haydarpaşa
Çayırının içersinde kaldığından aynı adla anılmış.
1927 yılında Osman Ağa Mahallesinden ayrılıp semtin kendisi
mahalle olduğunda ise camisinden dolayı Rasim Paşa Mahallesi adı verilmiş.
1930 lu yıllarda semtteki okulların, kiliselerin,
sinagogun isimlerinin başında Haydarpaşa kelimesi vardır.
Semtin yasal adı önce Haydarpaşa sonra Rasim Paşa
Mahallesi olmuştur. Yeldeğirmeni yasal adı değildir.
1940 larda yaşayanlar semti Yeldeğirmeni olarak
anıyorlar. 1951 yılında kurulan spor kulübünün adı Yeldeğirmeni oluyor.
Belli ki burada 18. Yüzyıldaki yeldeğirmenlerinin dışında
yeldeğirmenini anımsatan bir şeyler bulunmaktadır.
Zaman zaman eski-yeni Yeldeğirmenliler Beni ararlar. 2017
Haziran ayında, daha önce aradığı için kendisini tanıdığım, bir emekli Albay büyüğüm
aradı. Kendisi 1928 doğumlu. 1930 lu yılları anımsıyor. Sohbetimizin arasında semtte
Haydarpaşa Çayırı tarafı başta olmak üzere geniş bahçelerin yer aldığını, her
bahçenin içinde kuyu bulunduğunu, bazı kuyulardan su çekmek için
yeldeğirmenlerinden yararlanıldığını anlatınca kulak kabarttım.
Konuyu deşince bunların bildiğimiz un yeldeğirmenleri
değil, onlara benzeyen, bugün bazı tarlalarda gördüğümüz yüksek demir ayaklar
üzerindeki metal pervanelerle çalışan rüzgâr gülü su pompaları olduğunu
anladım.
Rüzgâr Güllerinin pervaneleri ortalama 10 mt, ama 30
mt yüksekliğe kadar konabilmekteymiş. O yıllarda çoğunlukla 1-2 katlı evler
olduğu göz önüne alınırsa, evlerin üzerinde olabilmektedir.
1900 yılından sonraki planlar incelediğinde, semtimizde
geniş bahçelikler olduğu görülmektedir. Bazı bahçelerde, kuyulardan su çekmek
için bu tip pompaların kullanıldığı anlaşılıyor.
Anlatan kişinin sözlerinden, insanların bunlardan yeldeğirmeni
olarak bahsettiği belli olmaktadır. Semtin Yeldeğirmeni adının 19. Yüzyıl
sonlarıyla 20. Yüzyıl başlarında kullanılan rüzgâr güllerinden gelmesi ihtimalinin
de araştırılmasında yarar olduğunu düşünüyorum.
Semtimizin coğrafik konumu rüzgâr alan durumdadır. Bu
özelliğinden yararlanıldığı, 18. Yüzyılda çevre boşken un yeldeğirmenlerinin,
19. Yüzyıl sonlarından itibaren ise yerleşim olunca rüzgâr gülü su pompalarının
bulunmasından belli oluyor.
Kendilerine saygı duyduğum tarihçiler daima belge
isterler. Haklıdırlar. Ben de öyle davranırım. Ama Ben sözlü tarihe de önem
veririm. Yaşayan insanların anlattıkları bazen belgelerde bulunamaz. Yol
gösterici olurlar. En azından o bilgilere göre belge aramamızı sağlarlar.
Böyledir demiyorum. Ancak bütün gelişmelerin şüphecilikle
sağlandığını unutmamalıyız.
ARİF ATILGAN HAZİRAN 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder