MİMARLIK ANILARI 2
KARTAL’DA ÇÖKEN BİNA
1980-90 lar. Maltepe’de inşaat yapıyorum. Bütün müteahhitler
kaçak yapıyordu. Sözleşmeye yazılarak üstelik. Ben 1cm kaçak yapmıyordum. Ama
onlar 5 inşaat yapıyorsa ben 1 inşaat yapabiliyordum.
Bir anımı anlatayım.
Yaptığım inşaatın bitişiğindeki arsa sahibi ‘Arif Bey diğer müteahhit 1 kaçak kat yapacak, bana fazladan 1 dubleks verecek. Sen de yap, bana 1 bodrum ver. Razıyım.’ Demişti. ‘Olmaz. Böyle adamlara vermeyin. Başınız derde girer.’ demiştim. Adam Ona inşaat yaptı. Dubleks olarak ta en üst katın ¼ ünü dubleks yaptı. Ayrıca inşaatta birçok eksik bıraktı.
Daha sonra karşımdaki arsa sahibi geldi. Ona da aynı şeyi söyledim. Hatta önceki komşu da ‘Arif Beye ver. Başka bir şey düşünme. Ben bir enayilik yaptım. Sen de benim gibi başını yakma’ dedi. Ama Onlar da aynı müteahhite verdiler. Yatayda da binayı büyülttü, düşeyde de. Hatta düşeyde 2 kat kaçak yaptı. Onun başı daha çok derde girdi. Çünkü 99 depremi oldu. Müteahhit daireleri birkaç kişiye satıp inşaatı kabada bırakıp kaçtı. Yıllarca uğraştılar. Kendileri inşaatı tamamladı.
Müteahhitle de konuşmuştum. ‘Niye böyle yapıyorsun? Üstelik çok ta ucuza satıyorsun.’ Demiştim. Ben 10’a daire satarken O 6’ya satıyordu. Cevabı ilginçti. ‘Önemli olan tencere kaynasın.’ Demişti. Bir önceki binayı bir sonrakinden sattıkları parayla bitiriyordu. ‘Bir gün iş durursa haliniz kötü olur’ demiştim. Nitekim deprem sonrası onlar da iflas edip perişan oldular.
80 li 90 lı yıllar kaçak yapmayanların iş yapamadıkları yıllardı. Her tarafta.. 3 kat imarlı yere 10 kat bina yapıldı o yıllarda.
Şimdi Kartal’daki olaydan sonra olacakları söyleyeyim. Eğer fenni mesulluktan istifa etmemişse binanın mimarı yargılanacaktır. Müteahhite bile fazla bir şey olacağını sanmıyorum. Esas bunları önleyecek olan belediye yetkililerine hiçbir şey yapılmayacaktır. Halbuki sorumlu belediye yetkilileridir. 1999 depreminde böyle oldu. Yasalar kamu görevlilerini koruyormuş.
KARTAL’DA ÇÖKEN BİNANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
1999 Depreminden 1 gün sonra bölgeye giden ilk bilirkişi heyetindeydim. Gölcük’e geldiğimizde durum çok kötüydü. Arama-Kurtarma çalışmaları yapılıyor, ortamda ağır bir koku bulunmakta, insanlar telaşlı, üzgün, çökmüş.. Sokaklarda gördüğümüz moloz yığınları ‘Burada 8 katlı … Apartmanı vardı’ diye gösteriliyordu.
Yıkılan binalar için raporları yazdıkça bir konu dikkatimi çekiyordu. Hiç biri tek sebeple yıkılmamıştı.
Örneğin:
- Fay hattının üzerinde bulunmak,
- Yumuşak
zeminde 2 kat yapılacak yere 7-8 kat yapmak,
- Yumuşak
kat olması (tekrar eden katlardan değişik planlı kat olması.),
- Kısa
kolon olması (İki kolon arasında duvarın yukarı kadar çıkmaması),
- Yeterli
donatı (demir) olmaması,
- Etriye
olmaması (kolon demirlerini çevreleyen ince demir),
- Yuvarlak
demirlerde kanca bulunmaması,
- Kolon
demirlerinin filizlerinin kısa olması,
- Beton
malzemesinde çakıl (agrega) yerine midye kabuğu veya çamur bulunması,
- Betonun
dökülürken iyi karıştırılmaması,
- Betonun
döküldükten sonra iyi sulanmaması,
gibi.
Son örneğini Kartal’da gördüğümüz apartman çökmelerinin sebepleri de bunlardır. Tabii bu sebeplere eklenen iki sebep daha vardır ki onlar en kötüleridir: Bina yapıldıktan sonra üzerine yeni katlar eklemek ve bina içinde kolon kiriş kesmek veya traşlamak.
Bir an önce Kentsel Dönüşüm bu tip binalara uygulanmalıdır. Maalesef lüks semtlerde uygulanmaktadır.
Günümüzde elle karılan yerine hazır beton, yuvarlak yerine nervürlü demir vardır.
ARİF ATILGAN
KARTAL’DA ÇÖKEN İNŞAATIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ (Devamı)
Bugün ne yapılmalıdır?
Öncelikle 1999 depremi sonrası İstanbul’daki yapı stokuyla ilgili bilgilendirme yapayım. 1.300.000 bina vardır. Bunların 300.000’i ruhsatlı-iskânlı, 500.000’i ruhsatlı ama iskânsız yani kaçakları olduğu için iskân alınmamış, 500.000’i ise ruhsatsız-iskânsız yani dosyaları bile yok.. Bu sayım belgeler olmadığı için hava fotoğraflarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu binaların tamamı 1998 Yapı Yönetmeliğinden önce yapıldığı için yenilenmelidir.
Deprem sonrası yapılan binalarla ilgili sorun olmadığını söyleyebilirim. Sadece yüksek binalarla ilgili bir şey söyleyemem. Onlarla ilgili bilgim yok.
Gelelim bugüne..
Kentsel Dönüşüm Yasasının önce 500.000 ruhsatsız-iskânsız, sonra 500.000 ruhsatlı- iskânsız, en son 300.000 ruhsatlı-iskânlı binalar için uygulanması sağlanmalıdır.
Ayrıca hali hazır bina stoku için de yapılması gerekenler vardır.
En lüks semtlerdeki en lüks binaların bile içinde dekorasyon adıyla kolon kiriş kesme-traşlama ve duvar yıkma olayları olabilmektedir. Yine dekorasyon adıyla su, elektrik, gaz vs tesisat değiştirmeleri de olabilmektedir.
Binalar inşa edildikten sonra da denetlenmeye devam edilmelidir. Bunun çeşitli yöntemleri vardır.
Diğer yandan kaçağı önlemek için ise Belediye Başkanları ili veya ilçeyi İmar Müdürlerine, İmar Müdürleri de her mıntıkayı Mıntıka Mühendislerine zimmet etmelidirler.
İstenirse kent içinde kaçak balkon bile kapatılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder