İBB BAŞKAN ADAYLARINDAN
BEKLEDİĞİM 2 VAAD
Arif Atılgan
Eskiden yerel
seçimlerde karşı tarafın yolsuzlukları dile getirilirdi. Şimdi biraz da
medyanın provoke etmesiyle projeler yarıştırılıyor. Siyasettir, olabilir.
İstanbul’da doğup
büyümüş bir kişi olarak İstanbul Belediye Başkan adaylarını ilgiyle izliyorum.
Projelerini tartışmak istemiyorum. Şu iki konuya hiç değinmemeleri beni
rahatsız ediyor.
1- İnsanları bitmiş
bir şehirde yaşatmak,
2- İnsanların denize
girebilmelerini sağlamak.
1-İnsanları bitmiş
bir şehirde yaşatmak: İstanbul’da doğmuş yaşamış biri olarak, bırakın yoluma
inşaat faaliyeti çıkmamasını, 1 yıl müddetle inşaat faaliyeti olmayan sokakta
yaşamadığımı belirtmek isterim. Kimse de yaşamamıştır. Alt yapı çalışması,
yol-kaldırım yapılması, özel-kamu inşaatı, kavşak-köprü inşaatı gibi çeşit
çeşit inşaat yapılmaktadır. Bugünkü belediye başkan adaylarının projelerini
dinlediğinizde de bol bol inşaat yapılacağını anlıyorsunuz. Karışmıyorum.
Yapsınlar. Ama hiç değilse ‘Sonunda halkımızı bitmiş bir şehirde yaşatmak
istiyoruz’ desinler. Demiyorlar. Bizler bitmiş şehirde yaşamanın nasıl olduğunu
ancak yabancı filmlerde görebiliyoruz.
Ancak halkımız da
inşaatı seviyor. İnşaat vaat edenlerden hoşlanıyorlar. Sonuçta herkes şantiyede
yaşıyor ve bunu normal sanıyor.
Bir yetkili de çıkıp
insanlara bitmiş bir şehirde yani inşaat faaliyeti olmayan bir şehirde
yaşamanın tadını tattırmayı istemeli.
2-İnsanların denize
girebilmelerini sağlamak: İstanbul ilk denize girmenin olduğu ilimizdir. Burada
yıllarca ‘sinemaya gitmek’, ‘maça gitmek’, ‘gezmeye gitmek’ vs gibi ‘denize
gitmek’ deyimi kullanıldı. Çocuklar ilk yüzme eğitimlerini denizde kendi
kendilerine almışlardır. Büyürken önce ‘sinemaya’ sonra ‘denize’ ve en son ‘gece
sinemaya gitme’ izini alırlardı ailelerinden. Başka kentlerde yaşayanlar yaz
tatilinde denize girmek için İstanbul’daki yakınlarına konuk gelirlerdi.
İstanbul sayfiye yeriydi.
Zamanla plajlar
yetmedi, sahiller doldurulup insanları her yerden denize kavuşturmak düşünüldü.
İstanbul Silivri’den Tuzla’ya insanların dolaşabildiği bir kıyıya sahip oldu.
Ama artık kıyılar sadece piknik yapılan yerler olarak düşünülüyor. Hâlbuki
İnsanların denize girebilmelerini sağlayacak düzenlemeler, basit tesisler
yapılabilmeli.
Maltepe Sahili
Dolduruluyor
İstanbul’a gelenler
İstanbul’a uymalıdır. İstanbul İstanbul’a gelenlere uydurulmamalıdır.
İstanbul deniz
kentidir. Deniz kıyısında kara kenti değildir.
ATILGAN BLOG ARİF
ATILGAN ŞUBAT 2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder