7 Eylül 2014 Pazar


Mimarlara Mektuplarım



KADIKÖY’ÜN KIŞLIK SİNEMALARI
Arif atılgan
Bundan 50 yıl önce Kadıköy’deki kışlık sinemalar eskilik sıralarına göre Özen, Süreyya, Opera, Yurt, Reks, Kadıköy, Cep, Efes, Feza, As, Kafkas, Ocak, Kent, Suadiye, Atlantik sinemaları idi. Bir de Üsküdar’da Sunar Sineması vardı. Özen Yeldeğirmeni’nde, Süreyya, Opera, Yurt, Cep, Kadıköy, Kafkas, Ocak Bahariye Caddesi’nde,  As Moda Caddesi’nde, Kent Kızıltoprak’ta, Suadiye, Atlantik ise Şaşkınbakal’da bulunmakta idi. Özen ve Süreyya Sinemalarını daha önce yazmıştım. Bu yazıda Opera, Yurt ve Reks Sinemalarından bahsetmek istiyorum.

Opera Sineması, şimdiki Opera Pasajı’nın yerinde bulunuyordu. Bu arsada 1920 yılında Sultan Hamid sülalesinden bir ailenin konağı bulunmakta imiş. Bu aile taşındıktan sonra uzun süre boş ve metruk kalan arsaya, 1938 yılında zamanın önemli sinemacılarından Kadri Cemali Bey Opera Sineması’nı inşa ederek halkın hizmetine sunmuştur. İlk film olarak ta Nelson Eddy ve Jeanette Macdonald’ın oynadığı Seviştiğimiz Günler isimli film oynatılmıştır. Koltuğu, iki balkonu ve locaları olan bu sinema oldukça lüks bir şekilde 1976 yılına kadar hizmet etmiştir. 1976 yılından sonra ise yıkılıp yerine Opera Pasaj’ı inşa edilmiştir.

          Opera Sineması       
                                                   
1938 yılında Kadıköy Halkevi için mimari yarışma düzenlendi. 17 müellifin katıldığı yarışmada birinciliği Mimar Rüknettin Güney kazandı. 1938-1949 yılları arasında görev yapmış olan Vali ve belediye Başkanı Dr. Lütfü Kırdar zamanında projenin inşaatı gerçekleştirildi. Bina 1943 yılından itibaren Halk Evi, 1953 yılından itibaren Halk Eğitim Merkezi olarak hizmet etmiştir. Yurt Sineması, Halk Eğitim Merkezi’nin içersindeki mekânlardan biri idi. Halk Eğitim Merkezi, içersinde spor salonu, eğitim mekânları bulunan bir yapı idi. Sinema Salonu içinde koltuğu, iki balkonu, locaları da bulunan büyük bir salondu. Bu gün sinema salonundaki balkon bölümü koltuk bölümünün ön sıralarına kadar eğimli bir şekilde indirilmiştir. Eğimli bir anfi durumuna getirilmiş olan salon artık sinema olarak değil, başka etkinliklerde kullanılmaktadır. Balkonun altında kalan bölüm ise Halk Eğitim Merkezi’nin diğer amaçları için kullanılan mekânlar olarak değerlendirilmektedir.

                                İçersinde Yurt Sinemasının Bulunduğu Halk Eğitim Merkezi

Reks Sineması’nın bulunduğu arsada daha önce Hale Sineması bulunmaktaydı. Hale Sineması’nın eski adı Apollon Sineması (Tiyatrosu) idi. İlk adı Febüs olan bu bina 1900 lü yılların başından itibaren Kadıköylülere hizmet vermiş ve adı 1930 yılında Hale olarak değiştirilmiştir. Apollon Tiyatrosu’nun yazlık kısmı ise şimdiki Halk Eğitim Merkezi’nin bulunduğu arsada idi. 1920 yılının sonbaharında Apollon Tiyatrosu’nda ilk kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale sahneye çıkmıştır. Üç hafta üst üste sahneye çıkan Afife Jale, ilk hafta Yamalar isimli oyunda kimliği gizlenerek sadece Jale adıyla sahnede yer almıştır. Sanatçının çok başarılı olduğunu tespit eden Darülbedayi yetkilileri, onu ikinci hafta gerçek adı ile Tatlı Sır oyununda oynatmışlar, ancak polis oyuna engel olmuştur. Bu engellemeye karşı, halkın sanatçıdan yana olumlu tepkisini gören yetkililer, ertesi hafta Afife Jale’ye Odalık adlı piyeste tekrar yer vermişler ancak birçok olaylar olmuş, arka kapıdan kaçırılan sanatçı Kadıköy İskelesi’nde yakalanıp sorgulanmıştı. Bir anda istenmeyen insan durumuna sokulan Sanatçının 08/ 03/ 1921 tarihinde Darülbedayi’deki görevine son verilmişti. 1961 yılında Hale Sineması yıkılmış ve yerine Reks Sineması inşa edilmiştir. Reks Sinemasının mimarı Maruf Önal’dır. Reks Sineması’nın da koltuk ve balkonu bulunmakta idi. 1980 li yıllarda sinema sektöründe hissedilen kriz sonrası sinema salonları kapanmış veya küçültülmeye başlanmıştı. Reks Sineması’nda da Yurt Sineması’ndaki gibi balkon, koltuğun ön sıralarına kadar eğimli bir şekilde indirilerek uzatılmıştır. Balkon altı ve fuayenin boş bölümleri ise küçük sinema salonları haline sokulmuştur.

Opera Sineması’nda izlediğim Frankeştayn ve Dev Örümcek adlı korku filmlerini unutamam. Yurt Sineması’nda ise, Kemal Atatürk Orta Okulunda okurken bütün okul olarak götürülerek,  çocuk sanatçı Zeynep Değirmencioğlu’nun Ayşecik filmini izlememiz aklımdan kolay kolay çıkmayan olaylardandır. Hale Sineması’nda Amerikan Filmleri seyrettiğimi anımsıyorum. Reks Sineması ise yeni olması bakımından ilgimizi çekiyordu.

Bu gün Reks Sineması’nın alt ve üst fuayelerini birleştiren merdivenin altına büfe konması ilgi çekici bir durumdur. Bu döner merdiven özel olarak, Mimar Maruf Bey tarafından kenarları hiçbir yere oturmayacak şekilde boşta bırakılarak inşa edilmiştir. 2010 yılında kaybettiğimiz Maruf Bey, en alt ve en üst basamakları alt ve üst döşemelere irtibatlandırmış, alt fuayede döner bir merdivenin görülmesini amaçlamıştır. Hatta böyle bir merdivenin ayakta duramayacağını iddia edenlere karşı, her basamağa çimento torbaları koyarak deneme bile yapmıştır. Böyle bir merdivenin altına konan büfe mimarın amacını tamamen ortadan kaldırmaktadır.

                                                 Reks Sinemasının Merdiveninin İlk Hali
                                 


Reks Sinemasının Merdiveninin Bugünkü Hali



Kadıköylüler o yıllarda bu sinemaları diğerleri ile birlikte keyifle kullanırlardı. Ucuz olan 11.00 matinesi özellikle pazar günleri çok kalabalık olurdu. Gece 21.00 suaresinde ise daha çok aileler sinema salonlarını doldururlardı.

Binalarda zamana uygun değişikliklere zorunlu da olsa alıştık, alıştırıldık. Ancak hiç değilse, mimarların tarzlarını ifade etmek için özellikle yaptıkları figürlere saygı duyulmalı diye düşünüyorum.
ARİF ATILGAN HAZİRAN MİMARLARA MEKTUP


1 yorum:

  1. Sinemalari hatirlayinca,sadece Kadikoy'de bile ne kadar cok sinema salonu varmis diye dusundum.O zamanki nufusun simdikine oranla ne kadar az oldugunu var sayarsak,demek ki herkes o gunlerde sinemaya gidiyormus.Bu cok normal,cunku o gunlerde TV daha evlere girmemisti.

    Ben hangi sinemada hangi filmi gordugumu bile hatirliyorum.Mesela Sureyya'da ""Hint Mezari-Mihracenin Gozdesi"" diye bir film izlemistim.Cok uzundu.Galiba iki film arka arkaya birbirinin devami gibi birseydi.Masal gibiydi.Reks de ise Ben-Hur,On Emir ve Kleopatra'"yi seyretmistim.

    Ama,o kadar cok gittigim halde Opera Sinemasinin icini kafamda bir turlu canlandiramiyorum.Galiba antrede sagda yukari cikan genis bir merdiven vardi.
    Bir de sonralari 1967-68 yillari olabilir,Sinematek filmleri vardi.Her hafta mutlaka giderdim ama gosteriler hangi sinema salonundaydi hatirlamiyorum.Yurt sinemasindaydi galiba.Genelde siyah-beyaz klasik turde filmler olurdu.Charlie Chaplin serisi veya Potemkin Zirhlisi gibi filmlerdi.
    Halk Egitimin de cok guzel bir kutuphanesi vardi binanin arkasina bakan.
    Oradaki sessizlige hayran olurdum.Simdilerde bazan arka sokaktan Bahariye Caddesine cikarken binanin arka bolumundeki yuvarlak insa edilmis forma bakiyorum ve o gunleri hatirliyorum.

    YanıtlaSil