Mimarlara Mektuplarım
KADIKÖY’ÜN KIŞLIK SİNEMALARI
KADIKÖY’ÜN KIŞLIK SİNEMALARI
Arif atılgan
Bundan 50 yıl önce Kadıköy’deki
kışlık sinemalar eskilik sıralarına göre Özen, Süreyya, Opera, Yurt, Reks, Kadıköy,
Cep, Efes, Feza, As, Kafkas, Ocak, Kent, Suadiye, Atlantik sinemaları idi. Bir de
Üsküdar’da Sunar Sineması vardı. Özen Yeldeğirmeni’nde, Süreyya, Opera, Yurt, Cep,
Kadıköy, Kafkas, Ocak Bahariye Caddesi’nde, As Moda Caddesi’nde, Kent Kızıltoprak’ta, Suadiye,
Atlantik ise Şaşkınbakal’da bulunmakta idi. Özen ve Süreyya Sinemalarını daha
önce yazmıştım. Bu yazıda Opera, Yurt ve Reks Sinemalarından bahsetmek
istiyorum.
Opera Sineması, şimdiki Opera
Pasajı’nın yerinde bulunuyordu. Bu arsada 1920 yılında Sultan Hamid
sülalesinden bir ailenin konağı bulunmakta imiş. Bu aile taşındıktan sonra uzun
süre boş ve metruk kalan arsaya, 1938 yılında zamanın önemli sinemacılarından
Kadri Cemali Bey Opera Sineması’nı inşa ederek halkın hizmetine sunmuştur. İlk
film olarak ta Nelson Eddy ve Jeanette Macdonald’ın oynadığı Seviştiğimiz
Günler isimli film oynatılmıştır. Koltuğu, iki balkonu ve locaları olan bu
sinema oldukça lüks bir şekilde 1976 yılına kadar hizmet etmiştir. 1976
yılından sonra ise yıkılıp yerine Opera Pasaj’ı inşa edilmiştir.
Opera Sineması
İçersinde Yurt Sinemasının Bulunduğu Halk
Eğitim Merkezi
Reks Sineması’nın bulunduğu
arsada daha önce Hale Sineması bulunmaktaydı. Hale Sineması’nın eski adı
Apollon Sineması (Tiyatrosu) idi. İlk adı Febüs olan bu bina 1900 lü yılların
başından itibaren Kadıköylülere hizmet vermiş ve adı 1930 yılında Hale olarak
değiştirilmiştir. Apollon Tiyatrosu’nun yazlık kısmı ise şimdiki Halk Eğitim
Merkezi’nin bulunduğu arsada idi. 1920 yılının sonbaharında Apollon
Tiyatrosu’nda ilk kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale sahneye çıkmıştır. Üç hafta
üst üste sahneye çıkan Afife Jale, ilk hafta Yamalar isimli oyunda kimliği
gizlenerek sadece Jale adıyla sahnede yer almıştır. Sanatçının çok başarılı
olduğunu tespit eden Darülbedayi yetkilileri, onu ikinci hafta gerçek adı ile
Tatlı Sır oyununda oynatmışlar, ancak polis oyuna engel olmuştur. Bu
engellemeye karşı, halkın sanatçıdan yana olumlu tepkisini gören yetkililer, ertesi
hafta Afife Jale’ye Odalık adlı piyeste tekrar yer vermişler ancak birçok
olaylar olmuş, arka kapıdan kaçırılan sanatçı Kadıköy İskelesi’nde yakalanıp
sorgulanmıştı. Bir anda istenmeyen insan durumuna sokulan Sanatçının 08/ 03/ 1921
tarihinde Darülbedayi’deki görevine son verilmişti. 1961 yılında Hale Sineması
yıkılmış ve yerine Reks Sineması inşa edilmiştir. Reks Sinemasının mimarı Maruf
Önal’dır. Reks Sineması’nın da koltuk ve balkonu bulunmakta idi. 1980
li yıllarda sinema sektöründe hissedilen kriz sonrası sinema salonları kapanmış
veya küçültülmeye başlanmıştı. Reks Sineması’nda da Yurt Sineması’ndaki gibi
balkon, koltuğun ön sıralarına kadar eğimli bir şekilde indirilerek
uzatılmıştır. Balkon altı ve fuayenin boş bölümleri ise küçük sinema salonları
haline sokulmuştur.
Opera Sineması’nda izlediğim
Frankeştayn ve Dev Örümcek adlı korku filmlerini unutamam. Yurt Sineması’nda
ise, Kemal Atatürk Orta Okulunda okurken bütün okul olarak götürülerek, çocuk sanatçı Zeynep Değirmencioğlu’nun
Ayşecik filmini izlememiz aklımdan kolay kolay çıkmayan olaylardandır. Hale
Sineması’nda Amerikan Filmleri seyrettiğimi anımsıyorum. Reks Sineması ise yeni
olması bakımından ilgimizi çekiyordu.
Bu gün Reks Sineması’nın alt ve
üst fuayelerini birleştiren merdivenin altına büfe konması ilgi çekici bir
durumdur. Bu döner merdiven özel olarak, Mimar Maruf Bey tarafından kenarları
hiçbir yere oturmayacak şekilde boşta bırakılarak inşa edilmiştir. 2010 yılında
kaybettiğimiz Maruf Bey, en alt ve en üst basamakları alt ve üst döşemelere
irtibatlandırmış, alt fuayede döner bir merdivenin görülmesini amaçlamıştır. Hatta
böyle bir merdivenin ayakta duramayacağını iddia edenlere karşı, her basamağa
çimento torbaları koyarak deneme bile yapmıştır. Böyle bir merdivenin altına
konan büfe mimarın amacını tamamen ortadan kaldırmaktadır.
Reks Sinemasının
Merdiveninin İlk Hali
Reks Sinemasının Merdiveninin Bugünkü Hali
Kadıköylüler o yıllarda bu
sinemaları diğerleri ile birlikte keyifle kullanırlardı. Ucuz olan 11.00
matinesi özellikle pazar günleri çok kalabalık olurdu. Gece 21.00 suaresinde
ise daha çok aileler sinema salonlarını doldururlardı.
Binalarda zamana uygun
değişikliklere zorunlu da olsa alıştık, alıştırıldık. Ancak hiç değilse, mimarların
tarzlarını ifade etmek için özellikle yaptıkları figürlere saygı duyulmalı diye
düşünüyorum.
ARİF ATILGAN HAZİRAN MİMARLARA
MEKTUP
Sinemalari hatirlayinca,sadece Kadikoy'de bile ne kadar cok sinema salonu varmis diye dusundum.O zamanki nufusun simdikine oranla ne kadar az oldugunu var sayarsak,demek ki herkes o gunlerde sinemaya gidiyormus.Bu cok normal,cunku o gunlerde TV daha evlere girmemisti.
YanıtlaSilBen hangi sinemada hangi filmi gordugumu bile hatirliyorum.Mesela Sureyya'da ""Hint Mezari-Mihracenin Gozdesi"" diye bir film izlemistim.Cok uzundu.Galiba iki film arka arkaya birbirinin devami gibi birseydi.Masal gibiydi.Reks de ise Ben-Hur,On Emir ve Kleopatra'"yi seyretmistim.
Ama,o kadar cok gittigim halde Opera Sinemasinin icini kafamda bir turlu canlandiramiyorum.Galiba antrede sagda yukari cikan genis bir merdiven vardi.
Bir de sonralari 1967-68 yillari olabilir,Sinematek filmleri vardi.Her hafta mutlaka giderdim ama gosteriler hangi sinema salonundaydi hatirlamiyorum.Yurt sinemasindaydi galiba.Genelde siyah-beyaz klasik turde filmler olurdu.Charlie Chaplin serisi veya Potemkin Zirhlisi gibi filmlerdi.
Halk Egitimin de cok guzel bir kutuphanesi vardi binanin arkasina bakan.
Oradaki sessizlige hayran olurdum.Simdilerde bazan arka sokaktan Bahariye Caddesine cikarken binanin arka bolumundeki yuvarlak insa edilmis forma bakiyorum ve o gunleri hatirliyorum.