Kent Mektupları
POPÜLİST SİYASET
Arif Atılgan
POPÜLİST SİYASET
Arif Atılgan
2009 yılında yaşadığımız son yerel seçimlerde DSP
den Kadıköy Belediye Başkan adayı idim. Parti, bütün adaylarını Zeyinburnundaki
bir spor salonunda yaptığı törenle medyaya ve halka tanıtmıştı. Adaylar tek tek
sahneye çağırılarak gelenlere tanıtılıyordu. O gün, DSP den Şişli Belediye Başkan adayı
olan Mustafa Sarıgül’ün salona gelişini unutamam. Salondakiler kadar büyük bir
kalabalık ile davul zurna eşliğinde gelmiş ve tribünlerde oturan insanların
hepsinin tek tek ellerini sıkmıştı. Israrlar üzerine siyaseti denemekte idim ve
zaten seçimlerden sonra da siyasetten ayrılmıştım. Bu tedirgin duygular
içersinde iken o gün o görüntü ve o ortam bana çok tuhaf gelmişti. Mustafa
Sarıgül ve etrafındakiler, sanki parti içersinde başka bir parti gibi idiler.
Belli ki siyasette böyle şeyler olağandı. Mustafa Sarıgül’ün bugünlerde CHP ye
gelişinin görüntülerini TV lerde izlerken de her defasında o günü anımsamaktan
kendimi alamıyorum.
Diğer adaylarla birlikte sahnedeyken, izleyici
koltuklarında oturan biri ile göz göze gelmiş ve selamlaşmıştım. Prof. Dr.
Semih Eryıldız. Semih Eryıldız, Beyoğlu Atatürk Erkek Lisesinde sıra arkadaşım
idi. Çok çalışkandı ve O da mimar olmuştu. 1969 yılından itibaren belediyecilik
konularında İstanbul ve Ankara’da çalışmış, özellikle Vedat Dalokay ile uzun
süre Ankara’ya emek vermişti. ODTÜ de Kent Planlaması ve Yerel Yönetimler
konularında hocalık yapmış, kitaplar yazmıştı. CHP de ise Gençlik Kolları Genel
Başkanlığından başlayarak çeşitli önemli görevlerde bulunmuştu. 1970 li yıllarda
CHP den milletvekili olmuş ve yanlış anımsamıyorsam o yıl en genç milletvekili
olarak TBMM nin tarihine de geçmişti. Akademisyen olmuş, başarılı ve etik içi
çalışmalarını öğrencilik hayatı bittikten sonra da devam ettirmişti. Kendisi ile
zaman zaman bazı ortam ve etkinliklerde rastlar ve görüşürdük. Belli ki siyasetin
içinde de ilgisini taze tutuyor gelip oradaki ortamı gözlemliyordu.
O gün o salondaki bu iki kişiden Semih Eryıldız
resmen, Mustafa Sarıgül ise büyük bir ihtimalle birkaç gün içersinde, önümüzdeki
yerel seçimler için CHP nin İBB başkan aday adaylarıdır. Bir de CHP nin
içersinde yıllardır emek veren Gürsel Tekin vardır. Onu da Kadıköy Belediye
Başkan Yardımcılığı dönemlerinden tanırdım. O da parti içinde yıllarca, bazen
dikenini tutarak bazen gülünü koklayarak siyaset yapmış, üst kademelerde görev
almış başarılı bir siyasetçidir. O’nun siyasetçi kimliğini irdelemek beni aşar.
Bana göre CHP nin İBB Başkan adayının Prof. Dr.
Semih Eryıldız olması gerekir. Yukarıda çok kısa olarak değindiğim Semih
Eryıldız’ın özgeçmişini google’dan açıp okuyanlar bunu anlayacaklardır. Bu
konularda tanınmışlık olmalı diye düşünülüyorsa Gürsel Tekin’in adaylığına da
itirazım olamaz. Hatta Gürsel Tekin ile Semih Eryıldız birlikte çalışsalar çok
daha iyi olur diye gönlümden geçiririm. Ancak partiye sonradan gelip dikenini
tutmadan sadece gülünü koklayarak siyaset yapmak görüntüsünde olan Mustafa
Sarıgül’ün adaylığını doğrusu yadırgarım. Mustafa Sarıgül, kendisinin partiye
gelmesinden dolayı, CHP nin önce İstanbul sonra da Türkiye’nin idaresini elde
edebileceğini açıklamaktadır. Bu tip açıklamalara CHP li yetkililerin tepkisizliğine
ise akıl erdirememekteyim.
Tayyip Erdoğan İBB Başkanlığından Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlığına, Kemal Kılıçdaroğlu İBB Başkan adaylığından CHP
Genel Başkanlığına gelmişlerdi. Mustafa Sarıgül için de böyle bir plan mı
vardır? O zaman birkaç yıl önce Deniz Baykal’a yapılan operasyonun hedef amacı
Mustafa Sarıgül’müydü diye düşünmeden edemiyor insan. Yani Kemal Kılıçdaroğlu dönemi
o operasyonda ara dönem olarak mı planlanmıştı? Mustafa Sarıgül’ün başkan adaylığı
ile girilecek seçimde başka partilerden de CHP ye destek gelebileceği
planlanmakta mıdır? Eğer böyle bir plan varsa, bu partiler MHP veya BDP dir. Bu
partilerin ikisi de CHP ye tamamen ters anlayışta değiller midir? Uzun süre
aynı ilçede belediye başkanı olmak başarı kriteri ise CHP nin bu anlamda kendi
belediye başkanları yok mudur? Onlardan birinin İBB başkan adayı olması daha
doğru değil midir? Bana göre kazanmayı da kaybetmeyi de kendi ekibinle yaşamak
en doğrusudur.
Ben siyaset yazmam. Tartışmalardaki başlığın İBB seçimleri
olmasından ve Semih Eryıldız’ın adının ortamlarda hiç geçmemesinden dolayı konuya
biraz değinmek istedim. CHP bunları
seçmenleri ile açık bir şekilde paylaşmalıdır. Evet, Mustafa Sarıgül oldukça
renkli ve popülerdir. Ancak popülerlik siyasette her zaman oy demek değildir. Umarım
sonunda düşünülenlerden tersi bir sonuç ile karşılaşılmaz.
Siyasetin bu derece popülist olmasına ise doğrusu üzülüyorum.
ARİF ATILGAN KASIM 2013
Sevgili DostlarARİF ATILGAN KASIM 2013
‘Ben demiştim’ demeyi sevmiyorum ama ‘Ben demiştim’. Seçim sonrası CHP kendi içinde de özeleştiri yapıyor, kadrolarını değiştiriyor. İBB dışında başka yerlerde de aynı hata yapıldı. Hâlbuki kendi insanlarıyla seçime girseydi kaybetse bile güçlenirdi. Tekrar soruyorum, Gürsel Tekin daha mı az oy alırdı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder