Anı-Öykü
ANADOLU LİSESİ
ÇEVRESİ KIRLIĞI
1962… Uzun Hafız Sokağı’nın
tren yolu köprüsü üzerinde arkadaşım Özkan’a rastlıyorum. Elinde bir adet Pepsi
Cola ile Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı istikametine gidiyor. ‘Nereye?’ diye soruyorum.
Elindeki şişeyi gösteriyor ve ‘Çiftlik tarafına. Şunu içeceğim.’ Diyor. Hem
gülüyorum hem de ‘Helal olsun keyfine’
diyorum.
Bu kısa bilgiyi açayım şimdi.
O yılları yaşamayanlar bir şey anlamamışlardır zira.
1962 yılına kadar ülkemizde
sadece yerli üretim gazoz içilirdi. O yıl yabancı bir marka olan Pepsi Cola
gelmişti. Siyaha yakın koyu renkli bu içecek çok tutulmuş, çok içilir olmuştu.
Özkan da böyle bir içeceği almış hakkını vererek içmek istemişti belli ki. Bu
sebepten kırlık bir yerde oturup keyfini çıkarmayı düşünmüş ve Çiftlik’e
gitmeyi planlamıştı. Pekiyi Çiftlik neresi?
1900’lerin başında Padişah 5.
Mehmed Reşad eşi Kamiramis Hanım için
Kadıköy’de köşk yaptırır. Ancak O burayı beğenmez ve oğlu Şehzade Ziyaeddin’ine
verir. Daha sonra sahip değişir Sokullu Köşkü olur. Onlardan Erdem ailesi satın
alır. 1945 yılından 1975 yılına kadar Özel Anadolu Lisesi olarak kullanılır.
Bu köşk 320 Dönümlük arazinin
içine inşa edilmiştir. Binanın çevresindeki altı dönüme yakın bahçe yüksek
duvarlarla çevrilidir. Arazi çiftlik olarak kullanılmış. Bu sebepten yıllar
sonra bile artık sadece kırlık olan alan çiftlik adıyla anılmıştır. Kaba
tarifle İbrahimağa’dan Acıbadem’e, Sarayardı Caddesi’nden E-5 Karayoluna kadar büyük
bir çayırdır burası.
Bazı alanları futbol sahası,
bazı alanlarıysa bostanlık olarak kullanılıyordu. Ama büyük bir bölümü
kırlıktı. Bahar aylarında okullar öğrencilerini getirirdi. Tabii ki sevgililer
de burayı keyifle kullanırdı. Ailelerin kıra gitmeleri ise sık rastlanılan bir
durumdu.
O yıllarda Kıra Gitmek denirdi.
Mangal filan yapılmazdı. Evde hazırlanan yaprak dolma, haşlanmış yumurta,
domates, salatalık filan olurdu. Bir de kuru köfte yapılırdı da onun esas adını
yazmayayım. Uzak yerlere konu-komşu kamyona doluşarak gider, yakınlara ise elde
taşınan malzemelerle yürüyerek gidilirdi. Kırlık alana kilimler serilir,
yemekler yenir, sohbetler yapılır ve tabii sonunda da oyunlar oynanırdı.
Kovalamaca, mendil kapmaca,
saklambaç derken ortaya top çıkarılır ve voleybol oynanırdı. Voleybolu hanımlar
çok severdi. Müsabaka değil tabii. Çember olup voleybol kuralıyla topu
birbirlerine aktarmak şeklinde... Laf aramızda böyle oyun müsabakadan daha
keyiflidir.
10 Ağustos 1961… Özel Anadolu Lisesi’nin E-5 tarafındaki bahçe duvarının ön kısmında çekilmiş bir fotoğraf. Kuzular, çocuklar, voleybol oynayan hanımlar.. Çevrede ahlat yani yabani armut ağaçları var. Ama en önemlisi huzur var…
2024 yılındayız. 320 dönüm
arazinin içinde AVM dâhil her çeşit bina var. Özel Anadolu Lisesi yani ilk
adıyla Şehzade Ziyaeddin sonraki adıyla Sokullu Köşkü görülmüyor bile.
Arayanlara tarif edeyim. AVM’nin bir üst sokağında restore edilmiş şekliyle
duruyor. Çevresindeki sokaklar bahçe duvarlarının üst seviyesine kadar
yükselmiş.
Kabaca bakarsak… O zamanlar Kadıköy’ün
nüfusu 150000 civarı idi. Günümüzde o Kadıköy’ün E-5 üzerindeki kısmı Ataşehir
ilçesi olmuştur. Kadıköy ve Ataşehir’in toplam nüfusu 900000 civarıdır. Yani 6
kat artmıştır.
O günlerde yaşamış bir kuşağın
ferdi olarak şanslı olduğumuzu söylemeliyim. Bu günleri yaşamak şans mı
şansızlık mı ona okurlarım karar versin.
ARİF ATILGAN 2024 AĞUSTOS
https://atilganblog.blogspot.com/2024/08/anadolu-lisesi-cevresi-kirligi-1962.html
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/anadolu-li-sesi-%C3%A7evresi-kirli%C4%9Fi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder