5. MURAD KÖŞKÜ RESTORASYONU
Arif Atılgan
2017 Eylül ayında Ayrılık Çeşmesinin namazgâhının
tarihi taşlarının yerine kesme taş duvar örüldüğünü gündem yapmıştık. Ekim ayında
daha ilginç bir restorasyon örneği gördük. Marmara Üniversitesi Göztepe
Kampusundaki Hamam kalıntısının restorasyonunun bitmiş hali.
5. Murad 30.05.1876-31.08.1876 tarihleri arasında 93
günle en kısa padişahlık yapmış bir sultandır. Amcası Abdülaziz’in Göztepe’deki
köşkünde birlikte yaşamışlardı. O yıllarda Abdülaziz padişah Abdülmecid’in
kardeşi olması dolayısıyla veliahd, Murad ise oğlu olması dolayısıyla şehzadedir.
Abdülaziz, 1861 yılında padişah olunca bu köşkü Murad’a
bırakmıştır. Ancak Murad, 1864 yılında arazinin daha yukarısında kendine yeni
bir köşk yaptırmıştır.
Bu köşk, bugünkü Marmara Üniversitesi Kampus alanı
içersindedir. Köşkten günümüze sadece bahçesindeki hamamın kalıntıları kalmıştır.
Bu kalıntının restore edilerek değerlendirilmesi güzel bir şeydir. Ancak görüldüğü
kadarıyla restorasyon sonrasında bambaşka bir bina ortaya çıkarılmıştır.
Eski yapıda horasan harçlı taş ve tuğla duvarlar
bulunmaktadır. Hamam kısmının çatısı yayvan kubbeli olup kubbelerde aydınlama
delikleri yer almaktadır. Döşemesinin taş ve mermer olduğu belli olmaktadır.
Kubbede Aydınlanma Delikleri
Yeni yapılan binada ise sıvanmış düz duvarlar, profiller
üzerine camekân takılmış tavan bulunmaktadır. Yayvan kubbeler yerine çatı, aydınlama
delikleri yerine çatı feneri yapılmıştır. Yerlere ise ahşap malzeme
döşenmiştir.
Yeni Bina Ve Çatı Fenerleri
Önceki binayla şimdiki bina arasındaki farkları uzun
uzun yazmayı gereksiz görüyorum. Aslında
haddim de değil. Ancak restorasyonda genel prensip vardır. Yenilenen bina eskiyi
anımsatmalıdır. Eskisini hiç bilmeyen
biri bile bunu hissedebilmelidir.
Doğrusu ben eskisini bilmeme rağmen bunu hissedemiyorum.
Eski Yapıdan Görüntüler
Keşke hiç dokunulmasaydı. Eski yapının beşer mt
çevresinden dikilen ayaklar üzerine monte edilen camekânla korunup etrafında
oturma grupları düzenlenerek değerlendirilseydi. Bina, çevresi kullanılarak
korunmuş olurdu.
Geçmişimize sahip çıkmak geleceğimiz için de
önemlidir. Kent hafızasını korumalıyız.
ARİF ATILGAN KASIM 2017
NE KADAR ACI BU SATIRLARI OKUMAK VE KENDİSİNİ OSMANLI-SELÇUKLU HAYRANI VE DEVAMI OLARAK LANSE EDEN VE CAHİL TOPLUMA YUTTURMAYI BAŞARABİLEN KÖHNE VE ZAVALLI ZİHNİYET SÜRDÜRÜCÜLERİ..5 YIL ÖNCE SIVAS SIRÇALI CAMİİN İÇLER ACISI RESTORASYON KEPAZELİĞİNİ VE DİVRİĞİ ULU CAMİİNE TOPRAK KÜTLESİNİN VERMEKTE OLDUĞU YIKILMA RİSKİNİ İTÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ SINIF ARKADAŞLARIMLA BERABER İZLEMİŞ VE HAYRETLER İÇİNDE ÜZÜNTÜYLE BU GÖRDÜKLERİMİZİ İLGİLİ BİRİMLERE RESTORASYON KONUSUNDAKİ DEVLET VE YEREL YÖNETİM VE VAKIFLAR KATMANLARINA YAZILI BELGELİ İFADE ETMİŞTİM. BU GÜNE DEĞİN EN UFAK BİR DÖNÜŞ OLMADI. ARİF KARDEŞİM BU YAZIN BANA BİZLERİ YÖNETEN GÜYA BU İŞİN SAHİPLERİ YÖNETİCİLERİNİN BİR SÜRÜ MANGALDA KÜL BIRAKMAYAN PALAVRA SÖZLERİNİ TEKRAR HATIRLAMAMA YARDIMCI OLDUN.
YanıtlaSil