AYRILIK
ÇEŞMESİ SOKAĞI KURTULDU(MU?)
Arif Atılgan
Ayrılık Çeşmesi 1600 yılında yapılmış, 1638 yılında IV.
Murad’ın Bağdat seferine çıkışından itibaren adıyla anılmaya başlanmış. Osmanlı
padişahları Topkapı Sarayı’ndan Üsküdar’a geçer, Üsküdar’dan Çeşmenin başına
gelir, buradaki ordusuyla Anadolu’ya sefere çıkarlarmış. Üsküdar’dan gelinen
yola Osmanlı’nın 'Tören Yolu' denirmiş. Kâbe’ye hediyeler götüren askerî birlik
olan Sürre Alayı da Tören Yolunu takip ederek Çeşmenin başına gelir, burada
bekleyen Hacı kafilesi ile birlikte yola çıkarmış. Yani 400 yıldır yeri değişmeyen
Çeşmenin bulunduğu nokta, Tören Yolunun bitiş, Anadolu’ya gidiş yolunun
başlangıç noktası olmasından dolayı önemlidir.
Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı ise 1700’lü yılların sonlarından 1900 lü yılların başlarına kadar defin yapılan Müslüman-Türk Mezarlığıdır. Saray ileri gelenlerinin gömülü olduğu bu mezarlık, eski mezar taşları ile ayrı bir değer taşımaktadır. Aslında Kızıltoprak’a kadar devam eden Karacaahmet Mezarlığının günümüze kalan uç kısmıdır.
Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı ise 1700’lü yılların sonlarından 1900 lü yılların başlarına kadar defin yapılan Müslüman-Türk Mezarlığıdır. Saray ileri gelenlerinin gömülü olduğu bu mezarlık, eski mezar taşları ile ayrı bir değer taşımaktadır. Aslında Kızıltoprak’a kadar devam eden Karacaahmet Mezarlığının günümüze kalan uç kısmıdır.
Ayrılık Çeşmesi Sokağı, adını Ayrılık Çeşmesi Mezarlığından
almıştır. Mezarlık ta köşesindeki Ayrılık Çeşmesinden. Sokağın bir tarafında
Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı, diğer tarafında evler bulunmaktadır. Evlerin
arkasında tren yolu bulunmaktadır.
Sokak 1906 tarihli Goad Haritalarında görülmektedir. Üstelik
Goad Haritasındaki parseller bugünkü gibidir. Dolayısıyla 100 yıldan çok fazla
bir zamandır Sokağın değişmediği belli olmaktadır. Günümüzde, İstanbul’da bütün olarak eski dokusunu aynen koruyan ender
sokaklardandır Ayrılık Çeşmesi Sokağı.
Sokak 1920 yılından
sonra bir süre genelev olarak kullanılmıştır. 1.Dünya Savaşı sonrası İstanbul’u
yakın çevresiyle işgal eden galip devletler Kadıköy’e de yerleşmişlerdi. Daha
sonra Galata’daki evlerden bir gurup kadını Ayrılık Çeşmesi Sokağı’na getirmişler.
Avrupa yakasında kentin merkezi olan Galata ve Beyoğlu’nda, Anadolu yakasında
bir tarafı mezarlık olan Ayrılık Çeşmesi Sokağında genelev açmaları bir
amaçlarının olduğunu belli etmektedir. Kent içinde fuhuş, gece hayatı, casusluk
vs anlamında görüntüler çoğalmıştır. İşgali fiziki olarak değil psikolojik ve kültürel
olarak ta Osmanlının başkentine yaşatmak istemişler.
Sanırım halk, sokağı şifreli veya esprili bir şekilde belli
etmek için buraya Paris Mahallesi demiş. Sonraki yıllarda buradaki insanların
zaman zaman olay çıkarmaları dolayısıyla faaliyetleri sonlandırılmış. Başka bir
söylentiye göre ise 'Mezarlık karşısında böyle yer olmaz' denilerek yaşantı normal
hale sokulmuş. Bundan sonra, mezarlığın Yıldız Bakkal tarafında bulunan
gecekonduların bulunduğu kısma Paris Mahallesi denmeye başlanmış.
2007 yılında Sokağın alt tarafından 14 ev Marmaray Projesi
dolayısıyla yıkıldı. Daha sonra 4 ev daha yıkıldı. Buna karşılık planlarda burası
Ağaçlandırılacak Alan olarak görülmektedir. Yani geriye kalanların da
yıkılacağı, Sokağın tamamen yok olacağı belli olmaktadır. Hâlbuki Ayrılık
Çeşmesi Sokağı İstanbul’da 100 yıldır dokusunu korumuş belki de tek sokaktır.
2016, Yıkılan Boşluğa Marmaray İnşaatı Yapılıyor
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 1. Bölge
Temsilciliği Başkanı ve Kadıköy Kent Konseyi Başkanı olduğum zaman diliminde; 25
Ağustos 2006 tarihinde Mimarlar Odası olarak, 4 Ekim 2006 tarihinde de Kadıköy
Belediyesi aracılığıyla Kadıköy Kent Konseyi olarak 5 no’lu Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu’na Ayrılık Çeşmesi, Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı,
Ayrılık Çeşmesi Sokağı’nın Rasimpaşa SİT alanı içerisine alınarak
korunmasını talep eden yazılarla başvuruda bulunmuştuk. Benim bu görevlerde bulunduğum
sürede cevap gelmemişti.
Daha sonra kişisel olarak, 04.03.2013 tarihinde İstanbul 5 No
lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna Ayrılık Çeşmesi Sokağının
Kadıköy’ün geçmişinde önemli anı değeri olduğunu, bu sebepten Sokağın bütün
olarak tescil edilmesi ve korunması için talepte bulundum.
26.03.2013 tarihinde Kuruldan gelen cevap yazısında Sokağın
planları, kadastral paftaları, tescilli yapıların işaretli paftaları
istenmişti. Bunların bende olamayacağı bellidir. Aynı yazı gereği için Kadıköy
Belediyesine de gönderilmiş.
20.09.2013 tarihinde Kurulun bana yazdığı yazıda konunun
yerinde incelenmesine karar verildiği, Kadıköy Belediyesinden de kendilerine yazı
iletildiği belirtiliyor.
24.01.2014 de Kuruldan tarafıma yazılan yazıda Sokakta
tescilli yapılar dışında kalan yapıların Kültür Varlığı niteliğinde olmadığı
belirtiliyor. Yani bir veya iki yapının dışında kalan evlerin yıkılacağı belli
oluyor. Hâlbuki Ben tek tek evlerin değil Sokağın bütünüyle tescilini talep
etmiştim. Bu konuda Atılgan Blogumda ve başka yayınlarda çok sayıda yazı
yazdım. Davet edildiğim oraganizasyonlarda konuştum.
26.01.2016 tarihinde Kadıköy Belediyesinden arandım. İlgili
Kurula Ayrılık Çeşmesi Sokağının tescili için başvuruda bulunmak istediklerini
söylediler. Kuruldan kendilerine daha önce Benim başvurum olduğu bilgisi
verilmiş. Ayrıca başvuru dilekçesine Sokağın tarihi geçmişini de eklemeleri
önerilmiş. Onlar da Benimle bu konularda bilgilenmek için görüşmek istediklerini
söylediler. Sevinerek gittim. Ayrıca istedikleri zaman gereken her katkıda
bulunabileceğimi söyledim.
2016 Yılında Ayrılık Çeşmesi
08.03.2016 tarihinde Kadıköy Belediyesi Kurula başvuruda
bulunmuş. Sevinerek öğrendim ki sadece Sokak için değil Benim ilk başvuruda
istediğim şekilde Çeşme, Mezarlık ve Sokağın birlikte tescili için talepte
bulunmuşlar.
Mezarlıkta Kırık Mezar Taşları
Ayrılık Çeşmesi, Marmaray için yapılan köprü, yol gibi
tesisler dolayısıyla arada kalmış, namazgâhıyla birlikte adeta yok olmuştur.
Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı giderek çalınan, hırpalanan mezar taşları dolayısıyla
perişan haldedir. Ayrılık Çeşmesi Sokağı istimlâk edilenlerden geriye
kalanlarıyla şimdilik dokusunu korumaktadır. Ancak yapılan tadilatlarla evlerin
eski görünüşleri giderek kaybolmaktadır. Bir an önce bu üçlünün tescili ve
koruma kararı çıkmalı, Kadıköy’ün çok önemli tarihi değerleri kendi
kimlikleriyle topluma kazandırılmalıdır.
Bu konudaki çalışmaları için Kadıköy Belediyesi sonuna kadar
desteklenmelidir.
ARİF ATILGAN MART 2016
Umuyoruz ve bekliyoruz....Ayrıca, mesleki duyarlılığınızın ötesinde, semtimize gösterdiğiniz duyarlılık ve yazılarınızla olan katkılarınız için teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkürler Tülay Hanım.
YanıtlaSil