Yeldeğirmeni
AYRILIK ÇEŞMESİ SOKAĞI
Ayrılık Çeşmesi 1600 yılında yapılmış,
1638 yılında IV. Murad’ın Bağdat seferine çıkışından itibaren bilinen adıyla
anılmaya başlanmıştır. Osmanlı padişahları bu çeşmenin başından Anadolu’ya
sefere giderlermiş.
Hacı kafileleri Kâbe’ye gitmek için
Ayrılık Çeşmesi önünde buluşurlar, buradan yola çıkarlarmış. Kâbe’ye hediyeler
götüren askerî birlik olan Sürre Alayı da bu çeşmenin başında Hacı kafilesi ile
birleşir onlarla birlikte yola devam edermiş.
Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı ise 1700’lü
yılların sonlarından itibaren defin yapılan Müslüman-Türk Mezarlığıdır. Saray
ileri gelenlerinin gömülü olduğu bu mezarlık, günümüze kalan mezar taşları ile
ayrı bir değer taşımaktadır. Aslında Kızıltoprak’a kadar devam eden Karacaahmet
Mezarlığının günümüze kalan uç kısmıdır.
Bir tarafında Ayrılık Çeşmesi
Mezarlığı, diğer tarafında evler olan Ayrılık Çeşmesi Sokağı adını bu
mezarlıktan almıştır. Mezarlık ta köşesindeki Ayrılık Çeşmesinden.. Evlerin
arkasında ise tren yolu bulunmaktadır.
1800’lü yılların
başında Yeldeğirmeni sokakları oluşmuş. Deniz kıyısından Ayrılık Çeşmesi
Mezarlığına kadar..
1872 yılında
demiryolu döşenirken sokakların en üstünün kesildiği belli oluyor. Alttan
itibaren sayarsak Mühendis Sarı Ali Sokak, Düz Sokak, İskele Sokak ve Duatepe
Sokaklarının Ayrılık Çeşmesi Sokak tarafında, karşılarına gelen hizalarda
boşluklar vardır. Bunlar aşağıdan gelen sokakların devamı oluyor. Evlerin arasındaki 4 adet boşluğun sebebi budur.
Uzunhafız Sokağı üstünde köprü bulunmaktadır. Uzunhafız'dan sonra, sadece köşede ev vardır. Sokağın
üst tarafı boştur. Sonraki zamanlarda boşluğa da evler yapılmış. Anlaşılıyor ki
Uzunhafız Sokağı hizasına kadar olan evler Osmanlı’dan kalmadır.
1918
yılında 1.Dünya Savaşı sonrası galip devletlerden İngilizler öteden beri ilgi
duydukları Haydarpaşa Çayırı’na askerlerini konuşlandırmışlardı. Daha sonra
Galata’daki evlerden kadınlar getirip Ayrılık Çeşmesi Sokağı’na
yerleştirmişlerdi.
Bugün İstanbul’da
bütün olarak eski dokusunu aynen koruyan ender sokaklardan olan Ayrılık Çeşmesi
Sokağı 1920 li yıllarda bir süre genelev olarak kullanılmıştır. İşgalciler
Avrupa ve Anadolu yakasında birer genelev açmışlardı.
İşgal Kuvvetleri
işgali Osmanlının başkentinde sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarak ta
hissettirmek istiyorlardı.
Burada çalışan
kadınlar hafta sonları Kadıköy’de bulunan Hükümet Tabibliği’ne muayeneye
giderlermiş. Hafta sonu dendiğinde bugünün Cumartesi, Pazar günlerinin yerine
Perşembe, Cuma günlerini düşünmek gerekir. Zira o yıllarda hafta sonu tatili,
dini tatil olan Cuma günü yapılmakta idi.
Muayeneye giden
kadınlardan ekonomik durumu iyi olanlar faytonla, orta halliler düzgün giyinip
yürüyerek Kadıköy’e inerlermiş. Ekonomik durumu kötü olanlar ise ayaklarındaki
takunyalarıyla, üst baş perişan bir şekilde, gürültülü kavgalar ederek
muayeneye giderlermiş. Daha çok Yeldeğirmeni’nin Haydarpaşa Çayırı tarafını
tercih ederler ve Taşlıbayır Sokağı’nın altındaki demir çeşmenin başında oyalanıp
birbirleri ve etraftakilerle kavga ederlermiş. Bu sebepten hafta sonları
Yeldeğirmeni’ndeki evlere çevreden misafirler gelip, perde aralıklarından bu
kadınları izlerlermiş.
Yine bir kavga
sırasında oradan geçmekte olan trene taş atarak camlarını kırdıkları için
derhal bu sokak boşaltılmış ve faaliyetlerine de son verilmiş. Büyük bir
ihtimalle 1923 yılında işgalin son bulmasından sonra en kısa sürede bu iş
bitirilmiş.
Sanırım insanlar
sokağı şifreli veya espirili bir şekilde belli etmek için buraya Paris
Mahallesi demişler. Sokak normal hale girdikten sonra, önündeki mezarlığın
Yıldız Bakkal tarafında bulunan gecekondulara Paris Mahallesi denmeye
başlanmış.
1950’li yıllarda, Ayrılık Çeşmesi
Sokağının, imar paftalarına ‘Ağaçlandırılacak Alan’ olarak işlendiğini öğreniyoruz.
Dolayısıyla sokağın Uzunhafız hizasından sonraki bölümünün 1940’lı yıllarda
yapıldığı belli olmaktadır. Zira 1930’lu yılların Pervititch Haritalarında burada
ev görünmüyor.
2007 yılında Marmaray Projesi
nedeniyle sokağın alt tarafından 14 ev yıkılmıştı. Görülüyor ki sokak tamamıyla
gözden çıkarılmaktadır. Hâlbuki Ayrılık Çeşmesi Sokağı İstanbul’da 100 yıldır
dokusunu korumuş belki de tek sokaktır.
Planlarda
Ağaçlandırılacak Saha yapılmış
Venedik’in hemen karşısındaki Bruno
Adasındaki evler de Ayrılık Çeşmesi Sokağındaki evlere benzemektedir. Ancak
orada sadece sokağın değil bütün mahallenin olduğu gibi korunduğunu
görmekteyiz.
Ayrılık Çeşmesi Sokağındaki evler
Bruno Adasındaki evlerden çok daha ilginç ve kendilerine özeldir. Bu sokak yok
olduğu takdirde İstanbul’dan bir iz daha yok olacak, kentin hafızası biraz daha
küçülecektir. Umarım bu sokak bütünüyle tescil edilir ve koruma altına alınır.
ARİF ATILGAN YELDEĞİRMENİ KİTABI
Neredeyse 30 yıla yakındır sürekli geçtiğim bir sokaktır...Umarım, Venedik'te olduğu gibi korunur ama hiç sanmıyorum...
YanıtlaSilAğaçlandırılacağı kesin mi? Bu sokaktan bir ev almayı düşünüyordum.
YanıtlaSil