İstanbul İskeleleri
ARNAVUTKÖY İSKELESİ
Arnavutköy… Akıntı Burnu ile
Sarraf Burnu arasında... Boğazda bir köy aslında... Diğerleri gibi. Şimdi hepsi
mahalle olmuş. Burası da Beşiktaş ilçesine bağlı bir muhtarlık... Arnavutköy
Mahallesi.
1851 yılında Arnavutköy’e ilk
iskele Karakolhane’nin alt tarafındaki çöplüğe yapılmış. Yalıların arasına…
1890 yılında tamirat geçirmiş.
Çinkoları değiştirilmiş.
1894 yılında kadınlar için
özel kafesli bölme yapılmış.
1910 yılında iskeleye telefon
konmuş.
1980’li yıllarda yalıların
arkasındaki yol yetersiz kalmış. Bunun üzerine önlerindeki denize Kazıklı Yol
adı ile bilinen yol yapılmış.
06/07/1988 tarihinde iskele
Kazıklı Yolun önüne alınmış ve bugünkü hali ortaya çıkmış. İskelenin tamamı
285m2, yolculara ait alanı 189.17m2, kapalı alanı 49.72m2’dir. Gemilerin
yanaşma yeri uzunluğu 17.50m, su derinliği 5.25m, denizden yüksekliği 1.20m’dir.
Buraya yanaşabilecek en büyük gemi tonajı 747.36 grostondur. Galata Köprüsünden
4.6 mil mesafede olup vapurlar bu mesafeyi 22 dakikada alırlar. İskele kısmen
poyraz alır. Ancak gündoğusu rüzgârlarına açıktır. Bu sebeple birkaç yangın
tehlikesi atlatmıştır.
İlk çağlarda Hestiai, 4.
Yüzyılda Promotu, 6. Yüzyılda Anaplus denmiş buralara. Bizans İmparatoru 2.
Konstantin’in (337-361) baş melek Mikhael adına yaptırdığı kilise 6. Yüzyılda
harap olmuş ve İmparator 1. Jüstinyen (527-565) tarafından yenilenmiş. Adına
Vicus Kichaelicus denmiş.
1204-1261 yılları arasındaki
Latin işgali öncesinde Bizanslılar bütün kıymetli eşyalarını bu kiliseye
saklamışlar. Ancak Latinler orayı da tarumar etmişler.
O kilise günümüze gelememiş.
Ancak yerinde Tahsiarhis Rum Kilisesi (1899) vardır. Ayrıca Teşvikiye Camii
(1838), Arnavutköy Karakolu (1843), Robert Koleji (1863) diğer önemli tarihi
binalardır. 1971 yılında da eski Londra Sefiri Musoruos Paşanın yalısına ve arazisine Amerikan Kız Koleji gelmiştir.
Arnavutköy tepelerinde Aya
Teodora adında bir kilise daha varmış. Vücutsuzlar diye de anılan bu yapıdan geriye
kalan ayazması 1990’larda restoran olarak kullanılmakta imiş. Belki hala
öyledir.
1990’lardı sanırım. Tepelerde
bir evin yıkılıp kat karşılığı inşaat yapılması için gitmiştim. Çevre ahşap
binalarla doluydu. Orası da ahşaptı. Dedim ki ‘Önce bir araştırın. Burası
‘korunması gereken tescilli tarihi eser’ çıkacaktır. O zaman yıktırmazlar.
Restore ettirirler.’ Meğer beni götürenler evin yıkılmasını istemeyen
ortaklardanmış. Çok sevinmişlerdi.
İstanbul’un fethinden sonra
Arnavut vatandaşların buraya yerleşmesinden dolayı adı Arnavutköy olmuş. Ancak
sonraki yıllarda Rum, Ermeni, Musevi ve Türk vatandaşlarımız burada ağırlıklı
olmuşlardır. Buna karşın Arnavutlar azalmış, giderek yok olmuşlardır.
ARİF ATILGAN 2024 EKİM
https://atilganblog.blogspot.com/2024/10/iskeleleri-arnavutkoy-iskelesi.html
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/arnavutk%C3%B6y-i-skelesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder