Kent Mektupları
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Arif Atılgan
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Arif Atılgan
Kentsel dönüşüm, bugüne kadar benim de dâhil
olduğum birçok kişi tarafından daha çok felsefesi ile ilgili olarak tartışıldı.
Ancak 16 Mayıs 2012 tarihinde kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çıkarıldı. Belli ki bu kanun
uygulanmaya başlanacaktır. Bu yazıda konuya, şimdiye kadarkilerden değişik
olarak uygulama ile ilgili değinmek istiyorum.
1975 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
tarafından inşaat yapımındaki uygulamalar ile ilgili bir Yapı Yönetmeliği
çıkarılmıştır. Bu Yapı Yönetmeliği Marmara Bölgesini 2. Derece deprem bölgesi
kabul ederek hazırlanmıştı. Ancak 1998 yılında aynı Bakanlık
tarafından Marmara Bölgesi 1. Derece deprem bölgesi kabul edilerek yeni bir Yapı
Yönetmeliği hazırlanmış ve uygulamaya sokulmuştu. Bu yönetmelik günümüze kadar
başka geliştirmelere de tabi tutulmuştur. 1998 Yönetmeliği ile yapılarda gerek
taşıyıcı sistem gerekse donatı ebatları fazlalaştırılmış, beton ve demir
standartları, yalıtım vs anlamında eskisi ile mukayese edilemeyecek kadar fazla
iyileştirmeler gerçekleştirilmiştir.
Deprem
1998 Yönetmeliği 1975 Yönetmeliğine göre inşa
edilmiş olan binaların depreme karşı mukavim olmadıklarının kanıtıdır. Diğer
bir açıklama ile 1998 Yönetmeliği 1975 Yönetmeliğini hazırlamış olan kamu
kurumunun kusurlu olduğunu ortaya çıkaran bir belgedir. Bu durumda kamu
kurumları tüm binaları depreme dayanıklı hale getirmekle yükümlüdür aslında.
Zira insanlar yasa ve yönetmeliklere uyarak binalarını inşa etmişlerdir. Ancak Afet
Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun incelendiğinde tamamen
aksi bir davranışla hareket edildiği görülmektedir.
Yetkililerin açıklamasına göre 7.000.000 bina
depreme dayanıklı olmadığı için yıkılmak durumunda imiş. Aslında 1998
yönetmeliğinden önce yapılmış tüm binaları sayarsak bu sayı daha da fazla
olacaktır. Zira ülkemizde son bina ve konut sayımı 2000 yılında yapılmıştır. Bu
sayıma göre 7.838.675 bina, 16.235.830 konut bulunmaktadır. 1999 yılında deprem
olduğu, 2000 yılına kadar inşaat yapılmadığı düşünülürse, bu binaların tamamına
yakınının 1998 öncesi inşa edildikleri anlaşılır. Aslında hava fotoğrafları ile
tespit edilebilen kayıtsız binaları da hesap edersek yıkılacak bina sayısı daha
da fazlalaşabilecektir.
Yasada Riskli Alan ve Rezerv Yapı Alanı diye iki
tanım bulunmaktadır. Riskli Alandaki binalar yıkılacaktır. Ancak Rezerv Yapı
Alanı tarifi ile şu anda yeni binalarında yaşayanların da rahat olamayacakları
sonucu ortaya çıkmaktadır. Her an binalarının bulunduğu alan Rezerv Yapı Alanı
ilan edilerek insanların evlerini terk etmeleri istenebilinecektir.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi
Hakkında Kanun ile binaların yenilenmesinin uygulaması, bina sahiplerinin
kontrolü dışında gerçekleşeceği görüntüsünü vermektedir.
Sokağımızdan Kentsel Dönüşüm
Sokağımızdan Kentsel Dönüşüm
Depreme dayanıklı olmadığı daha önce tespit
edilmiş binalar yıkılacaktır. Diğerlerinin sahipleri ise belli süre içersinde
yetkili kurumlara başvurarak binalarına rapor almak zorundadırlar. Yasaya göre
binalara, 6/3/2007 tarihli ve 26454 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ‘Deprem
Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik’ kriterlerine göre depreme
dayanıklılık raporu yazılacaktır. Yani buradan 1975 Yönetmeliğine göre yapılmış
olan bütün binaların depreme dayanıksız raporu alacakları açıkça belli
olmaktadır. Sonucu belli raporlar için vatandaşın masraf yapmasına ve eziyet
çekmesine gerek yoktur. Ayrıca zaten yıkılacak olan eski binalardaki
vatandaşların Enerji Verimliliği Kanununa uyabilmek için binalarına yalıtım yaptırmalarının
da ülke ekonomisi için gereksiz israf olacağı bilinmelidir. Kanuna göre dayanıksız
raporu alan bina 10 gün içersinde tapu dairelerine bildirilecek ve belli ki bu
parsellerdeki işlemler dondurulacaktır. Ardından da 30 günden itibaren oradaki
binanın yıkılması istenecektir.
Yetkililer ‘istersen kendin yap, istersen
müteahhide ver, istersen bizim hazır dairelerimizden al, istersen sat’
diyorlar. Ancak konu o kadar basit değildir.
Öncelikle vatandaşa verilmek istenen hazır
daireler, TOKİ’nin kent dışındaki binalarında bulunduğu için haklı olarak
tercih edilmeyeceklerdir. Diğer taraftan vatandaşlar dairelerini satmaya
kalksalar verilecek meblağlar onlar için çok düşük olacaktır. Bina sahipleri kısa
süre içersinde binalarını kendilerinin yenilemesi için birbirleriyle
anlaşamayacaklar, genellikle panik içersinde müteahhit arayacaklardır. Sonuçta kentlerde
bir anda müteahhit karaborsası yaşanacaktır. Bileni bilmeyeni, dürüstü dürüst
olmayanı herkes müteahhit olacaktır. Bunun neticesinde çok büyük mağduriyetler
yaşanacağı bilinmelidir. Ülkede kaç müteahhit olduğuna dair sağlıklı bir belge
bulamadım. Ancak 2010 yılında Mimarlar Odasından 83.085 proje geçmiş. Kabaca buradan
belli olmaktadır ki ülkenin inşaat sektöründeki uygulamacı kapasitesi yılda yaklaşık
100.000 inşaat yapımına yeterlidir. Buna karşılık her ne kadar uygulama yıllara
yayılacaksa da en az 7.000.000 bina yıkılacağı düşünülürse, bu konuda nasıl bir
sıkıntı yaşanacağı açıktır.
Evimizden Kentsel Dönüşüm
Evimizden Kentsel Dönüşüm
Kanımca bu iş, bina sahipleri ikna edilerek
yapılırsa daha rahat gerçekleşebilecektir. Önce insanlara medya kanalıyla 1998
yönetmeliğinden önce yapılan binaların depreme dayanıksız olduğu ve bu bina
sahiplerinin bir an önce binalarını yenilemeleri gerektiği anlatılmalıdır. Kat
karşılığı müteahhide yaptırmak isteyenler için kolaylıklar sağlanabilir. İsteyenlere
başka konut vermek veya dairesini satın almak gibi olasılıklar sunulabilir.
Ancak öncelikle insanlara cazip krediler verilerek kendi binalarını
kendilerinin yenilemeleri yöntemini tercih etmeleri sağlanmalıdır.
Anlaşılmaktadır ki kent dışındaki lüks sitelerde
yaşayan zengin sınıf insanları kent içersinde yaşamanın değerini anlamışlar ve
kent içersine taşınmak istemektedirler. Şu andaki yasa bugün kent içersinde
yaşayan alt ve orta gelir seviyesindekiler ile kent dışındaki üst gelir
seviyesindekilerin yer değiştirmesi operasyonu gibi gözükmektedir. Amaç
ülkedeki depreme dayanıksız binaların dayanıklı hale getirilmesi ve bu şekilde kamunun
1975 yılındaki hatasının hep birlikte giderilmesi olmalıdır. O zaman, bina sahiplerini
mağdur etmeyecek uygulamaların planlanması gerekir diye düşünüyorum.
ARİF ATILGAN ARKİTERA KASIM 2012
ARİF ATILGAN ARKİTERA KASIM 2012
Do you need personal loan for business ? if you are interested contact this email: xavigeradloanfirm@yahoo.com for your loan transfer. we gives loan at 3% rate.
YanıtlaSilAm xavi Gerad jude, Aiicco inssurance plc bir temsilcisi.
Size bir kredi ihtiyaci varsa bugün e-posta yoluyla bugün bize ulasin, istediginiz kredi ile size yardimci olabilir:
(xavigeradloanfirm@yahoo.com)
Yilbasi kredileri% 3 faiz orani sadece avelable vardir. Ciddi basvuran, ancak daha fazla bilgi için irtibata geçiniz. Biz renging krediler
sunuyoruz 300,000 sadece US $ Euro ve pound 50,000.000 için.
Biz dahil kredi her türlü teklif
Bireysel krediler:
Isletme Kredileri:
Ögrenci Kredileri:
Insaati krediler:
Ev kredileri:
Is expandsion krediler:
Borç konsolidasyonu kredi:
Biz hizli ve dinamik test edilmis ve güvenilir bulunmaktadir.
Daha fazla bilgi için (xavigeradloanfirm@yahoo.com): E-posta Iletisim.
Sr Gerad jude