Haydarpaşa
BEHİÇ ERKİN
Arif Atılgan
Haydarpaşa
Garında ilk genel müdür olan Alman uyruklu Edouard Huguenin’den sonra 1923
yılında TBMM nin ataması ile Genel Müdür olan Behiç Erkin’in hayatı dikkati
çekecek kadar önemlidir. Demiryolcuların büyük bir saygı ve sevgi ile
kendilerine örnek aldıkları ve sahiplendikleri Behiç Bey, Ülke hatta Dünya
tarihinde çok önemli bir yer almasına rağmen şimdiye kadar fazla ön planda
gözükmemiştir. Demiryolcu kimliğinin dışında da önemli özellikleri olan Behiç
Erkin’i daha geniş bir şekilde sizlere tanıtmak istiyorum.
Behiç Bey 1876
yılında İstanbul’da doğuyor. 1898 yılında Harp Okulunu, 1901 yılında Harp
Akademisini bitiriyor. 1903 yılında Selanik 3. Ordu Kumandanlığına atanıyor,
1904 yılında ise Selanik- İstanbul Demiryolu Muhafız Kuvvetleri Müfettişliğine
getiriliyor. Bu arada 1907 yılında Mustafa Kemal Selanik’e Kolağası olarak
atanıyor. Kolağası o zamanın ordusunda yüzbaşılıkla binbaşılık arasında bir
rütbe olmaktadır. Yani o yıllarda Behiç Bey Mustafa Kemal’in Komutanı oluyor.
1910 yılında aynı hatta kurulmuş olan Askeri Komiserliğe atanan Behiç Bey 1912
yılında Balkan Savaşında Yunanlılara esir düşüyor. Esirlikten kurtulduktan
sonra Erkan-ı Harbiye’de görev alıyor ve demiryollarının ordu hizmetinde
çalıştırılmasını sağlıyor. Bu arada çocukluğunda çocuk felci geçirdiği için tek
bacağı aksamasına rağmen bu makama getirilmesi, onun ne kadar önemli bir değer
olduğunu da kanıtlamaktadır. Savaş yıllarında Mustafa Kemal ile bir süre uzak
kalan Behiç Bey 1917 yılında Azerbeycan’a gönderiliyor ve orada ilk düzenli
ordu kurulmasını sağlıyor. 1920 yılına kadar İstanbul’dan Anadolu’ya işgal
kuvvetlerinden gizli olarak asker ve silah gönderilmesini organize ediyor. 11
Temmuz 1920 tarihinde Anadolu Demiryolları Genel Müdürü oluyor. Kendisine başka
makamlar da teklif edilmesine rağmen, Mustafa Kemal’in ‘Sen orduyu cepheye
taşımakta başarılı olursan, ben cephede ne yapacağımı çok iyi biliyorum’ sözü
bu kararı almasında etkili oluyor.
1935 yılında Atatürk’ün verdiği
Erkin (Bağımsız) soyadını alan Behiç Erkin 31 Ağustos 1939 yılında Paris
Büyükelçisi oluyor. Paris’e gelmesinden bir süre sonra başlayan 2. Dünya savaşı
sırasında 1942-1944 yılları arasında Fransa’da yaşayan 20.000 e yakın Türk
Kökenli Yahudi’yi Almanya’nın Nazi soykırımından kurtarıyor. Almanya’nın işgali
altındaki Fransa topraklarında yaşayan Yahudilere Türk veya Osmanlı tebaasında
olduğunu ispat eden ‘vatandaşlık kimliği’ vererek Fransa’dan çıkışlarını
sağlıyor. O yıllarda Fransa’da 10.000 i Türk Vatandaşı, 10.000 i ise Fransız
Vatandaşı olmuş 20.000 civarında Türk Kökenli Yahudi yaşamaktaydı. Bunlardan
birinci guruptakilere Muntazam, ikinci guruptakilere ise Gayrimuntazam
denilirdi.
Behiç Erkin 11 Kasım 1961 yılında
hayata veda etmiştir. Cenazesi ilk Genel Müdürlük yaptığı İstanbul-
İzmir-Ankara hatlarının birleştiği Eskişehir (Enveriye) İstasyonundaki üçgende
defnedilmiştir. Ölüm tarihinden bir süre sonra ise TCDD Genel Müdürlüğü
tarafından yaptırılan anıt- mezara nakledilmiştir.
Behiç Erkin’in en önemli
özelliklerinden biri, doğru bildiği konularda çekinmeden gerekeni yapmasıdır.
Bu konudaki örneklerden bazıları şunlardır:
15 Şubat 1921 tarihinde Kurtuluş
Savaşı devam ederken, Atatürk Behiç Erkin’e iletilmek üzere çektirdiği
telgrafta ‘dakika tehiri idam sebebidir, trenleri son sürate çıkarınız’ emrini
ulaştırır. Ancak bu emre Behiç Erkin ‘Hatlar 40km den fazlasına uygun değildir,
ikinci emrinizi beklerim.’ cevabını verir. Bunun üzerine Atatürk ‘Siz nasıl
isterseniz.’ diyerek onun iş bilen karakterine saygı gösterir.
5 Şubat 1924 tarihinde İsmet
Paşa’nın ‘Anadolu Demiryolları’nı alacağız ama ben Avrupai Demiryolu isterim, Ya
yapamazsanız?’ şeklindeki sözlerini, ‘Efendim, isterseniz size bir senet
vereyim.’ diyerek cevaplamıştır. Dolayısıyla Hükümetin bu konudaki tedirginliği
sona ermiştir. DDY nin başına TC yazılmasının hikâyesi de budur.
15 Mayıs 1942 tarihinde
Büyükelçilik yaptığı Fransa’dan Ankara’ya resmi bir yazı yazmıştır. Bu yazıda
Fransa’daki Yahudi Vatandaşlarımıza yapılacak her çeşit kötü davranışın
aynısının Türkiye’deki Fransız’lara misilleme olarak yapılmasını önermiştir. Bu
yazıyı gönderdiğinin ertesi günü görüştüğü Fransa Hükümet Başkanı Laval’a
durumu açıklamaktan da çekinmemiştir. Sonuç olarak Fransa Yahudi
Vatandaşlarımız konusunda ikna olmuş tavrını değiştirmiştir.
Behiç Erkin demiryollarını
millileştirmiş, işletme dilini Türkçeleştirmiş, ilk kamu özel müzesi olan Demiryolu
Müzesini kurmuştur. Demiryolculuğun meslek olarak kabul edilmesi ve
demiryollarının özerk bir yapıya kavuşması için çok çalışmıştır. Ayrıca
büyükelçi olmadan önce İstanbul milletvekilliği yapmış, iki yıl da Ulaştırma ve
Bayındırlık Bakanlığı (Nafıa Vekili) görevini üstlenmiştir.
Atatürk, Onuncu Yıl Marşına
‘demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan’ dizesinin yazılmasını, Behiç
Erkin’in bu alandaki emeklerini belli edebilmek için istemiştir.
ARİF ATILGAN HAYDARPAŞA KİTABI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder