Mimarlara Mektuplarım
KADIKÖY’DE PLAJLAR VE YAZLIK SİNEMALAR
KADIKÖY’DE PLAJLAR VE YAZLIK SİNEMALAR
Arif Atılgan
50 yıl önce Kadıköy’de, insanlar
yaz mevsimlerinde zamanlarının önemli bir kısmını gündüzleri plajlarda geceleri
ise yazlık sinemalarda geçirirlerdi.
Gündüz denize girilen plajlar
Salacaktan Pendik’e kadar uzanan sahil bandında bulunmakta idiler. Sırasıyla
Salacak, Harem, Mühürdar-Zaharof, Moda-Lozan, Moda, Kalamış, Fenerbahçe,
Fenerbahçe-DDY Kampı, Dalyan-Askeri Kampı, Caddebostan, Suadiye,
Bostancı-Derya, Bostancı,
Bostancı-Çamlık, Küçükyalı, İdealtepe, Süreyya Plajı, Cevizli,
Kartal-Halk, Kartal-Nizam, Pendik Plajları Kadıköy Halkı’nın denizle buluştuğu
alanlardı. Bunlardan Mühürdar-Zaharof, Kalamış, Cevizli ve Pendik Plajları
halka açık alanlar, diğerleri ise para ile girilen plajlardı. Paralı plajlardan
Moda, Fenerbahçe, Bostancı-Derya Plajlarında denizin içersinde karadan tahta
iskelelerle ulaşılan, ahşap direkler
üzerinde, dışarıya kapalı içe dönük kabinlerin yer aldığı kadınlar bölümü
bulunurdu. Caddebostan ve Süreyya Plajı tesislerinde ise müşterilere yazlık
pansiyon odaları da sunulurdu.
Salacak
Plajı
Mühütdar
Akşamüstü denizden evlerine dönen
insanlar akşam yemeklerini yedikten sonra gece yazlık sinemalara giderlerdi. Yazlık
sinemalar dört tarafı duvarla çevrili geniş bahçeler şeklinde idi. Buralarda arkalarından
uzun bir tahta çakılarak birbirine sabitlenmiş ahşap sandalyelerde oturulurdu. Beyaz
perde olarak beyaz badanalanmış yüksek bir duvar kullanılır, tam karşısında ise
beton ayakların üzerinde küçük bir odadan oluşan makine dairesi bulunurdu. Bu sinemalarda
yıldızların altında gazoz, çay içerek, frigo, çekirdek yiyerek film
seyredilirdi.
Kadıköy’de Kısıklı-Çiftlik, Koşuyolu-Koru, Çamlıca-İnci, Acıbadem-Cengiz, Acıbadem-Saray
, İkbaliye-İkbaliye ,Söğütlüçeşme-Uğur, Fikirtepe-Murat, Bahariye-Opera, Bahariye-Süreyya,
Moda-Modapak, Kadıköy-Yoğurtçupark, Kurbağalıdere-İstasyon, Kurbağalıdere-Stad,
Kızıltoprak-İkizler, Kızıltoprak-Toraman, Kalamış-Sahil, Feneryolu-Site, Göztepe-And, Göztepe-Renk, Caddebostan-Budak, Caddebostan-Ozan, Caddebostan-Serdar,
Erenköy-Çamlık, Erenköy-Özen, Şaşkınbakkal-Çiçek, Şaşkınbakkal-Kulüp
(Paris), Suadiye-Can, Bostancı-Bostancı yazlık sinemaları vardı. Hepsinde
filmden önce kesinlikle bir çizgi film oynar, ama Moda-Modapak, Kalamış-Sahil, Caddebostan-Budak
gibi bazılarında filmden önce canlı müzik dinlenilirdi. Ayrıca yine bu
sinemalarda yaz konserleri düzenlenirdi ki bu konserlerde dinlenen kişiler
bugün Ülkemizin ünlü müzisyenleri olmuşlardır.
Çay bahçesi alışkanlığı pek yoktu
o yıllarda. İnsanlar bu ihtiyaçlarını gece evlerinin önünde kilimler, minderler
üzerinde oturup sohbet ederek giderirlerdi. Çay bahçeleri 1970 li yıllardan
sonra çoğalmıştı. Sanırım bu duruma en etkin sebep müstakil evlerin çok konutlu
apartmanlara dönüşmesiydi.
Günümüzde sahilin doldurulmasıyla
plajlar ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla denizin, lodoslu havalarda içersindeki
tüm yosun, çöp vs pislikleri kıyıya atıp, kendini temizlemesi de artık
gerçekleşememektedir. Bu arada Fenerbahçe Plajında Beach-Clup, Caddebostan
Plajında ise Apartman Sitesi inşa edilmiştir.
Sinemaların ise çoğunun yerinde
apartmanlar bulunmaktadır. Kalamış-Sahil Sineması’nın yerinde Otel İnşaatı, Kızıltoprak-Toraman
Sineması’nın yerinde Özel Hastahane, Caddebostan-Budak Sineması’nın yerinde
Kültür Merkezi, Şaşkınbakkal-Çiçek Sineması’nın yerinde ise Cami bulunmaktadır.
100 yıl önceki Kadıköy’de ise
insanlar yaz mevsimlerinde, henüz doldurulmamış Yeldeğirmeni Sahilindeki
kumsalda, Mühürdar-Zaharof çakıllığında,
Kalamış Sahilindeki kumsalda denize
girerler, Kuşdili Çayırı Mesire Alanında gezinti yaparlar ve oradaki
gazinolarda eğlenirlermiş.
50 Yıl öncesine kadar İstanbul
dışındaki insanlar yaz tatillerini İstanbul’da ama ağırlıklı olarak İstanbul’un
da sayfiye yeri olan Kadıköy’de geçirirlermiş.
Bugünkü Kadıköy’ün insanları ise
yaz tatillerini İstanbul dışındaki sayfiye yerlerinde geçirmektedir. O yıllarda
yaz mevsiminde kalabalıklaşan Kadıköy günümüzde tenhalaşmaktadır. 1940 yılında
57.000 nüfuslu olan Kadıköy’ün 2009 yılında 553.000 nüfuslu olmasının da bu
durumun oluşmasında rolü vardır. Ancak görünen gerçek şudur ki Kadıköy’ün
sosyal yapısında, yaşama kültüründe hızlı bir değişim görülmektedir. Ağırlıklı iskân
fonksiyonu hızla ticaret, eğlence hatta turizme doğru kaymaktadır. Bu demektir
ki yakın gelecekte Kadıköy’de iskân edilen semt kalmayacaktır.
Yazlık sinemalardaki konserler en
az 5-6 gurup veya solistin sırasıyla sahnede yer alması ile gerçekleşirdi. Caddebostan-Budak
Sinemasındaki bir konserde sahneye ilk çıkan yani en ünsüz gurubun üzerlerinde
özel üniforma şeklinde sahne kıyafetleri bulunmakta idi. Ara verildiği sırada
büfe önlerinde dolaşırken Kaygısızlar isimli bu guruptan birinin arkadaşım
olduğunu görmüştüm. Çok iyi piyano çalan arkadaşım bu gurupta org çalıyordu. Ama
doğal olarak üzerindeki sahne kıyafetinden dolayı konser verirken onu
tanıyamamıştım. Sanırım bu konserden sonra kendileri gibi bir müzisyen olan
Barış Manço ile tanışmışlar ve birlikte hepsi çok ünlü olmuşlardı.
Sadece Kadıköy’ün değil
İstanbul’un kültüründe de aynı değişimin olduğunu kabul etmek gerekir. Kadıköy’ü
tüm İstanbul’a örnekleyebiliriz ve bu yazıya İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti’ne Kadıköy’den bir bakış diyebiliriz.
ARİF ATILGAN Mimarlara Mektup
2010 Mart
Gerçekten İstanbul'un tarihi çok geniş ve bu bizim için çok büyük bir zenginlik. Herkes sizin paylaştığınız bilgiler gibi dökümanlara sahip olup, İstanbul'u ve Türkiye'yi bilmeyen insanlara öncü olmalılar size bu yazı için teşekkür ediyorum, geçmişin saygısı bitti ama maalesef, kadıköy plajında kadın erkek girebilirken uygunsuz davranışlardan dolayı artık sadece http://kadinlarplajiservisi.com/ üzerinden kadınlar plajına gidebiliyorum ve bu beni üzüyor, keşke cinsiyet ayırmadan denizlere girebilsek ve herkes ahlaklı olsa.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilAyşe Hanım, yazınızı yeni gördüm. Yorumunuza katılıyorum. Haklısınız.
YanıtlaSil