BAHARİYE
CADDESİ
Arif Atılgan
1900 lü yılların başlarında
Kadıköy’de her çeşit sosyal hayat Kuşdili Çayırı’nda yaşanmaktadır. Kuşdili
Sinemasında film seyredilir, Hamdi’nin gazinosunda eğlenilir, çayırda ve dere
kenarında piknik ve piyasa yapılır, futbol sahasında maç seyredilir, Arnavut’un
Kır Kahvesinde çay içilirdi.
Bu yıllarda Kuşdilinde
Kuşdili, Yeldeğirmeni’nde Yeldeğirmeni (Özen), Bahariye’de Apollon (Febüs)
tiyatrosu salonları vardır.
Cumhuriyet sonrası, 1920
li yılların ikinci yarısında insanlar alafranga eğlenceyi keşfetmişlerdi. Deniz
kıyısında bulunan yerlerde alafranga müzikle dans edilen mekânlara gitmeye
başlarlar. Mühürdar’da, Belvü’de ve Kalamış’ta Todori’nin lokantasının bahçesine
eklenen dans pistinde zaman geçirmektedirler. Kuşdili Çayırının modası geçmeye
başlamaktadır. 1927 yılında Kuşdilindeki gazinonun sahibi Hamdi bu sebepten mekânında
kendini asarak intihar eder. Bu olay Kuşdili Çayırının sonunun ilanıdır adeta.
Aynı yıl Süreyya Paşa
Opera binasının açılışı Kadıköy’de sosyal hayatın yeni mekân arayışı bakımından
ilginç bir tesadüftür. Kuşdili Çayırında gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerin
her birinin artık ayrı yerlerde yapılacağı hissedilmektedir. Bunlardan
sinema-tiyatro seyretme etkinliğinin ise Bahariye Caddesinde gerçekleşeceği belli
olmaktadır.
Üyesi olduğu hayır
derneğinin toplantısı için Apollon Tiyatrosunu kiralamak isteyen Süreyya İlmen binanın
gayri Müslim sahiplerinin salonu kendilerine kiralamamalarına kızar. Kendi
salonumuz olmalı diye düşünerek Bahariye Caddesinde Süreyya Paşa Opera salonunu
inşa ettirir. 1927 yılında opera salonu olarak açılmasına rağmen bu anlamda kulis
ölçüsü yetersiz olan salon kısa süre sonra sinema olarak kullanılmaya
başlanmıştır.
1930 lu yıllarda
Apollon Tiyatrosunun adı Hale Sineması olarak değiştirilmişti. 1938 yılında zamanın
sinemacılarından Kadri Cemali Bey Opera Sinemasını inşa ettirir. Koltuğu, iki balkonu
ve locaları bulunan sinema oldukça lüks bir salondur.
Bu yıllarda Ahmet Haşim’in
kiracı olarak yaşadığı caddede birkaç konak dışında sıra evler denebilecek
cumbalı 2-3 katlı evler bulunmaktaydı. Bunların dışında akılda kalan mekânlar
olarak, Altıyol’dan yukarı çıkarken sağ tarafta yorgancı Ramiz, biraz yukarda
terzi Jorj, evinin alt katında muayenehanesi olan dişçi Hüseyin Rahmi Bey, Opera
Sineması’nın karşısında Reis Kundura, bu sıranın sonunda Aya Trias Rum Ortodoks
Kilisesi bulunuyordu. Sol tarafta ise Ermeni
Surp Lavon Kilisesi ve onun kiracısı Ankara Pastanesi, sonra konfeksiyon dükkânı, Opera Sineması, Calibe Hanımın Konağı, daha yukarda Süreyya Sineması, Süreyya Sinemasının
bitişiğinde Rum Ortodoks Metropolitinin beyaz köşkü, Köçeoğlu Hamamı, sonra bir
köşk, şimdiki Halk Eğitim Merkezinin olduğu yerde yanmış bir binanın arsası, sonra
Bahariye İlkokulu ve kaymakamlık olarak ta kullanılmış olan Reşit Paşanın Köşkü
vardı.
1938 yılında Halkevi
binası için proje yarışması yapılır. Mimar Rükneddin Güney’in kazandığı proje
gerçekleştirilir. Bina 1943 yılından itibaren Halkevi, 1953 yılından itibaren
Halk Eğitim Merkezi adıyla kullanılmıştır. İçinde eğitim yerleri, spor salonu
ve sinema bulunan binanın Yurt Sineması olarak hizmet eden salonunda koltuk,
iki balkon, localar bulunmaktaydı.
1961 yılında Hale
Sineması yıkılarak yerine Reks Sineması yapıldı. Mimarı Maruf Önal’dır. O
yıllarda Kadıköy’ün en modern sineması olarak çok revaçtaydı. Koltuk, balkon,
locaları vardı. Yine bu yıllarda Mimar Melih Koray’ın tasarladığı binanın
altında Kadıköy Sineması açılıyordu. Sinema bugünün ölçülerine göre büyük, o
zamanın ölçülerine göre küçüktü. Diğer yandan Süreyya Sineması binasının
orijinal yapısında balo salonu olan üst kattaki lobisi Cep Sineması adıyla ayrı
bir sinema-tiyatro salonu haline getirilmişti. Altıyoldan Kuşdili Caddesine sapıldığında
yine Mimar Melih Koray’ın tasarladığı binada Efes ve Feza sinemaları, Moda caddesinde As Sineması açılmıştı. 1960 lar
Bahariye Caddesi ve çevresindeki sinemaların en popüler oldukları yıllardı.
Süreyya, Reks, Kadıköy, Efes, As yabancı filmler, Opera, Feza, Yurt yerli
filmler oynatıyorlardı. Bahariye Caddesinde en eski pastane Ankara ve daha önce
Muvakkıthane Caddesinde açılıp sonra Süreyya Sineması karşısına taşınan Kars
Pastaneleri sinemalara gelenler tarafından dolduruluyordu. Reks’e sapan
köşedeki binanın alt katında ise Büfeci Ahmet’in ısıtılmış sandviç içersindeki
Amerikan salatalı, turşulu, hardallı anjelik ismini verdiği sandviçleri oldukça
ilgi görüyordu. Bunlar sinemaların olduğu caddeye yakışan esnaflardı. Aileler,
çoluk çocuk suare matinesine sinemaya giderlerdi. Haftanın belirli günleri halk
günü olup ucuz bilet satıldığı gibi sabahları ucuz 11 matinesi oynatılırdı.
Özellikle Pazar günleri 11 matinesi için sinema gişeleri önünde uzun kuyruklar
oluşurdu.
Sokak arkadaşımlarımdan biri kışın Süreyya, yazın Kadıköy Sinemalarının makinistliğini yapıyordu. Bana gişe
önünde rastlarsa bilet aldırmazdı. Ben de O’na makine dairesinde arkadaşlık
ederek film seyrederdim. Bu sebepten iki sinemanın da makine dairelerini iyi
bilirim. Süreyya’nın makinesi eski sistem kömürlü, Kadıköy’ün ise yeni sistem lambalıydı.
Süreyya’da bazen perde kararır, Kadıköy’de böyle bir şey olmazdı. Ancak iki
sistemde de arada bir film kopması olurdu. Bugün bilgisayara DVD koyarak film
oynatanlar eminim ki eski makinelerin çalışma tekniğini merak ediyorlardır.
Her ne kadar
Yeldeğirmeni’nde Özen, Üsküdar’da Sunar, Kızıltoprak’ta Kent, Şaşkın Bakkal’da
Atlantik ve Suadiye sinemaları olsa da Bahariye caddesi bu bakımdan sinemalar
çarşısı gibiydi.
1970 lerde Calibe
Hanımın Konağının arsasına Ocak, Halkevine gelmeden aynı sırada Kafkas Sinemaları
açıldı. Reks sinemasına sapan köşedeki binanın bodrumunda yıllarca Bilardo
salonu olan mekân Tiyatro salonu haline getirilmişti. Yine Reks’e doğru
giderken ikinci binanın altında Hakan Sineması, üçüncü binanın altında adını
anımsayamadığım bir sinema daha açılmıştı. Bir de Halk Eğitim merkezini
geçtikten sonra karşı sırasında Broadway sineması açılmıştı. Yeni yapılan
sinemalar bina bodrumlarında açılıyorlardı. Caddeye Murat ve Saray
muhallebicileri de gelmişti.
Ancak bu yıllarda
başlayan siyah beyaz TV yayınları etkisini göstermeye başlamıştır. Opera
Sineması 1976 yılında yıkılmış yerine Opera Pasajı adlı AVM inşa edilmiştir. Diğer
yandan hızlanan inşaat sektörü burada da kendini belli ediyor eski evler yıkılıp
yerlerine altlarında mağazaları olan yeni apartmanlar inşa ediliyordu.
1980 lerde TV yayınları
hem her eve girmiş hem de renkli yayına dönüşmüştü. İnsanlar evlerinde TV
seyretmeye başlayınca sinemalar boş kalmıştı. Bu yıllarda sinemalar iflas etmeye
başlamışlardı. Sıkıntıdan kurtulmak için çareyi seks filmleri oynatmakta buluyorlardı.
Sinemaların saygınlığı azalmış, bazı sinemalar yeni işlevlere bürünmüştü.
Bu durumdan Kadıköy’deki
sinemalar da payını almışlardı. Süreyya Sineması tekstil atölyesine kiralanmış,
Efes ve Feza sinemaları AVM ye çevrilmiş, Yurt Sineması atıl bırakılmış, As
Sineması spor salonu yapılmış, Reks Sineması
ilgisiz filmler oynatmaya başlamıştı.
1990 lar sinemaların bu
hallerini atlatmaya çalıştıkları yıllardır. Halk yavaş yavaş evde TV izlemek
yerine dışarı çıkmayı tercih ediyordu.
2000 li yıllarda insanlar
artık TV nin etkisinden kurtulmuşlar, yine sinemalara gitmeye başlamışlardı. Bu
arada AVM ler ve onların içersinde açılan sinema salonları bu alana yeni bir eğilim
getirmişti. Buralarda, küçük ama rahat salonlarda sinema oynatılıyordu. Bu
durumdan etkilenen eski sinemalar da yeniden kendi işlevlerine dönerken
salonlarında değişiklikler yapıyorlardı. Kadıköy’de Reks Sinemasının balkonu
koltukla eğimli bir şekilde birleştirilmişti. Balkonun altında, lobilerde toplam
6 sinema salonu peydahlanmıştı. Yurt Sinemasında da balkon eğimli bir şekilde
koltukla birleştirilmiş, balkon altı başka amaçla kullanılmaya başlanmıştı.
General Asım Gündüz
olarak adı değiştirilen Caddede yeni büyük mağazalar açılmıştı. Ermeni Kilisesi
ve yaşam mücadelesi veren kiracısı Ankara Pastanesi, karşı sıradaki pasaj içersine taşınmış Reis Kundura, Süreyya Sineması, Rum Ortodoks
Metropolitinin evi, Köçeoğlu Hamamının sadece kapısı, kaymakamlık olarak
kullanılan Reşit Paşa Köşkü ve Aya Trias Rum Ortodoks Kilisesi eskilerden günümüze
kalanlardır.
2010 lu yıllarda Bahariye
Caddesi ve çevresinde Süreyya Operası, Kadıköy, Atlantis, Moda, Rexx sinemaları
ile Halk Eğitim Merkezi, Duru ve Oyun Atölyesi tiyatroları bulunmaktadır. Gönül
ister ki Reks ve Yurt Sinemaları da orijinal hallerine döndürülsün.
Tarihteki Şehzadebaşı-Direklerarası
Caddesi ve Beyoğlu-İstiklal Caddesi neyse Kadıköy-Bahariye Caddesi de odur. Günümüzde
AVM sinemaları müşteri çekse de hala Bahariye’de sinemalar tiyatrolar
bulunmaktadır. Opera için yetersizliği belli olan Süreyya’nın yine sinema olarak
kullanılacağı Bahariye Caddesi, eski sinemalar caddesi işlevine dönmek için
destek istiyor adeta.
ARİF ATILGAN ARALIK
2015
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilArif Bey Merhaba,
YanıtlaSilYazı ve fotoğraflarınızı bloğunuzdan ilgi ile takip ediyorum.
Ben İstnabul'daki terkedilmiş ev ve mekanların fotoğraflarını çekiyorum.Bu konuda bana önerebileceğiniz veya yardımcı olabileceğiniz girip fotoğraflayabileceğim yerler varmıdır ?
Teşekkürler.
www.ibrahimakgun.org
Teşekkür ederim. Haydarpaşa sahasına girebilirseniz oradaki terkedilmiş binalar. Bana da gönderirseniz sevinirim. Kolay gelsin.
YanıtlaSilArif bey ,
YanıtlaSilYazilarinizi cok ilgiyle takip ediyorum ve sayenizde cok guzel bilgiler ogreniyorum. Kadikoy benim icinde cok onemli ve ilgilendigim bir yer. Kadikoy kesfedilmesi unutulmus bir yer. Onemini ise siz yazdikca gun isigina cikmasini sagliyorsunuz. Yazilariniz daha da yayginlasmali . Sizi musait oldugunuz bir gun Tasarimparkina davet etmek ve bir soylesi yapmanizi cok arzu ediyorum.
Sevgi ve saygilarimla,
Nursema Ozturk /y.icmimar ögr. Görv.
Arif bey ,
YanıtlaSilYazilarinizi cok ilgiyle takip ediyorum ve sayenizde cok guzel bilgiler ogreniyorum. Kadikoy benim icinde cok onemli ve ilgilendigim bir yer. Kadikoy kesfedilmesi unutulmus bir yer. Onemini ise siz yazdikca gun isigina cikmasini sagliyorsunuz. Yazilariniz daha da yayginlasmali . Sizi musait oldugunuz bir gun Tasarimparkina davet etmek ve bir soylesi yapmanizi cok arzu ediyorum.
Sevgi ve saygilarimla,
Nursema Ozturk /y.icmimar ögr. Görv.
Nursema Hanım,
YanıtlaSilSöyleşi de yaparım gezi de. Ancak Tasarımpark dediğiniz yer Yeldeğirmenindeki eski Özen Sineması ise o bina restore edilip sinema haline getirilmedikçe ben oraya girmem.Başka yerde olabilir. Restore edilen Kilisenin giriş katında da alt katındaki salonda da olabilir mesela. Veya başka bir
yerde.
Bahariye'de Hakan Sinemasının yakınında, eğer yanlış hatırlamıyorsam Ercan Sineması vardı. Sizin de ismini hatırlayamadım dediğiniz sinema olabilir.
YanıtlaSilMerhabalar. Yazınız eskilere götürdü. Rastladığım için çok mutlu oldum. Yüreğinize sağlık. Dedem dişçi Hüseyin Rahmi o ahşap evden sonra Bahariye caddesinde Mine apartmanını yaptırıp oraya taşınmış. Acaba o ahşap eve ne olmuş hep merak etmişimdir. Bir de teyzem beni şimdi Ünertan pasajı olan yerdeki ahşap köşke götürürdü. Mediha teyzeler diye bildim hep sahibini. Demir parmaklıklı bahçesinde kırmızı balıkların olduğu bir havuz vardı. Gelip geçenler önünde durup balıkları izlerdi. Çok aradım kaydını, görüntülerini ancak bulamadım. Herhalde doğru yerlere bakmadım. Acaba bir öneriniz var mıdır?
YanıtlaSil