Haydarpaşa
HAYDARPAŞA GARI
Arif Atılgan
Haydarpaşa Çayırında, 1872
yılında İlk İstasyon Binasının,1889 yılında Dalgakıranın ve 1903 yılında Liman
Tesislerinin inşası ile yolcu taşımacılığının yanında deniz ve demiryolu
ilişkisi de kurularak yük taşımacılığı da yoğun ve sağlıklı bir şekilde
yürütülmeye başlanmıştı. Ancak zamanın padişahı 2.Abdülhamid buradaki yapıları
yeterince gösterişli bulmamış ve ‘Bunca km demiryolu yaptım memlekete, çelik
rayların ucu Haydarpaşa’da. Koca binalarıyla liman yaptım, yine belli değil.
Bana o rayların denize kavuştuğu yere öyle bir bina yapın ki, ümmetim
baktığında ‘buradan bindin mi, hiç inmeden Mekke’ye kadar gidilir’ desin’
demişti. Bu söz üzerine şimdiki Gar Binası’nın yapımı çalışmaları
başlatılmıştı.
Haydarpaşa Gar Binası inşasına
iki Alman mimar Otto Ritter ve Helmut Cuno tarafından 30 Mayıs 1906 yılında
başlanmış ve inşaat 19 Ağustos 1908 tarihinde bitirilmiştir.
Bina denizden doldurulmuş alana
yapılmıştır. Önce 21mt uzunluğunda 1100 ahşap kazık üzerine yapılan ızgaralar
üzerine Hereke’den getirilen açık pembe renkli mermer bloklar
yerleştirilmiştir. Bu mermer blokların üzerine 2.50mt genişliğinde temel
duvarları örülerek monte edilmiştir. Bodrum Kat öndeki geniş mermer basamaklı
merdivenin altı ile irtibatlıdır. Bu merdivenlerin altı boş olup, çelik
taşıyıcı ve taş duvar üzerine mermer basamakların uzunlamasına
yerleştirilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Yekpare mermer olan basamakların üst
yüzeyleri silinmiş, cilalanmış, altta kalan kısımları ise kaba bir şekilde
bırakılmıştır. Sahanlıktaki mermerlerde aynı şekilde işlenmiş ancak onların alt
yüzeyleri sahanlık olduğu için düz bırakılmıştır.
Binanın, bodrum katta devam eden
temel duvarlarının üzerine zemin katta 1.60mt kalınlığındaki taşıyıcı yığma
duvarlar örülmüş, bu duvarların cepheye gelen taraflarına 0.40mt kalınlığında
taş kaplanmıştır. Gar Binası’nın bütün cephesinin kaplandığı bu taşlar ,
(Lefke) Osmaneli’nden getirilmiş olup, açık nefti sarı renktedir ve kolay
işlenebilir bir yapıdadır. Ortada ise 2.00mt/2.00mt ölçüsünde Fil Ayakları
oluşturulmuştur. Fil ayaklarının ortasında takribi 0.40mt/0.40mt ölçüsünde
boşluklar bulunmaktadır. Bu boşluğun ısı farklarından dolayı kolonun
çatlamasını önlemek için olduğu tahmin edilmektedir.
Zemin Kat Duvarlarının ve Fil
Ayaklarının üzerine çelik kirişler konmuş ve birinci normal katın döşemesi bu
şekilde taşıtılmıştır.
Yolcu Salonunun üzerinde asma kat
bulunmamaktadır. Salon yüksek tutulmuş, etkileyici bir mekân yaratılmıştır.
Ancak iki yandaki binalarda zemin kat ile birinci kat arasında asma kat
oluşturulmuştur. Yani U şeklindeki Gar Binasının deniz tarafındaki binasında
asma kat bulunmamakta, U nun iki kolundaki binalarında ise asma katlar
bulunmaktadır.
Gar Binasının Yan Cephelerinde
Asma Kat Var
Gar Yetkililerinden aldığım
bilgiye göre Gar Binasının Kat Yükseklikleri Bodrum Kat 3.25mt, Zemin Kat (Ön
Cephe)10.91mt, Zemin Kat (Yan Cephe) 7.38mt, Asma Kat 3.53mt, 1. Kat 5.85mt, 2.
Kat 4.88mt, 3. Kat 3.33mt dir. Kaldırım Kotu ile Zemin Kat Tabanı arasındaki yükseklik
2.00mt, Kaldırım Kotu ile Bodrum Kat Tabanı arasındaki yükseklik farkı ise
1.25mt dir.
HAYDARPAŞA GAR BİNASI
KADIKÖY CEPHESİ KAT YÜKSEKLİK ÖLÇÜLERİ
|
çatı taban
|
3,33
metre
|
3. kat taban
|
4,88
metre
|
2.kat taban
|
5,85
metre
|
1. kat taban
|
3,53
metre
|
Asma kat taban
|
7,38
metre
|
kaldırım
|
Normal katlarda binanın dışı
0.80mt lik taşıyıcı yığma duvarla çevrilmiş, cephelerine ise zemin katta olduğu
gibi 0.40mt kalınlığında taş kaplanmıştır. İç kısımlarda ise Zemin Kat
Tavanındaki çelik kirişlere bindirilmiş olan taşıyıcı çelik konstrüksiyon
sistem bulunmaktadır. Koridor duvarları, iki tuğla duvarın arasında 1.50 mt
arayla düşey ve yatay yerleştirilmiş çelik taşıyıcılarla oluşturulmuştur. Çelik
taşıyıcıların araları kapı ölçüleri boş bırakılacak şekilde düşünülmüştür. Bu
çelik taşıyıcı sistem tavanlarında ki volta döşemenin kirişleri vasıtasıyla dış
yığma duvarlar üzerine binmektedir. Yani bu binanın taşıyıcı sistemi yığma +
çelik konstrüksiyondur. Normal katlardaki duvar kalınlıkları ise koridorlardaki
uzunlamasına duvarlar 0.55mt, bölme duvarları 0.18mt ölçülerindedir.
İki yanında üzeri fenerli kuleler
bulunan binanın çatısı 15 mt yüksekliğinde Alman tipi çatıdır. Çatı üstünün
eğimli kısmı arduvaz plaka kaplama, üzerindeki 6 mt lik düzlük bakır kaplama, iki
kulenin üzeri çinko kaplama, kulelerdeki fenerlerin üzeri ise kurşun kaplama
olarak inşa edilmiştir. Çatının taşıyıcı sistemi çelik ve ahşap olarak
geçekleştirilmiştir.
Çatı Arduvaz, Düzlük Bakır,
Kuleler Çinko, Fenerler Kurşun Kaplama.
Planı, bir kolu uzun bir kolu
kısa U şeklinde düşünülen binanın, Liman tarafındaki kısa kol tarafı trenlerin
gemilerle yük irtibatını sağlayabilmek için, Kadıköy tarafındaki uzun kol ise
yolcularla irtibatını sağlayabilmek için düşünülmüştür. Bu sebepten Kısa Kol tarafında
ofisler, Uzun Kol tarafında ise bekleme salonu, tuvaletler, restoran, gişeler,
PTT ve alt katında da İnzibat Karakolu bulunmaktadır. Bina ilk olarak 2525 m2 arsa üzerine
kurulmuş ama bugün 3836m2 lik bir alana yayılmış durumdadır. Yaklaşık olarak 2500 m3 lefke taşı, 1300 m3 beton, 1140 ton
demir, 520 m3
kereste, 1900 m3
sert ağaç, 6200 m3
arduvaz çatı kaplaması kullanılmıştır. Liman tarafındaki kısa kolun önüne daha
sonra alçak katlı uzun bir bina daha yapılmıştır. Bu bina uzun yıllar gümrük
binası olarak kullanılmış, 1970 li yıllardan sonra lojman, kafe, depo olarak
kullanılmıştır.
Gar Binasının Planı
Üst kattaki odalardan birinin
tavanında, bugüne kadar kalabilmiş, elle yapılmış kalem işi tezyinat
bulunmaktadır. Daha sonraları stilize edilerek TCDD nin amblemi olacak olan bu
resim ‘uçan tekerlek’ olarak da anılan ‘kanatlı tekerlek’ tir. Liman tarafındaki
odalardan birinde ise sağlık hizmeti verildiği belli olmaktadır. Zira bu odada
o yıllarda röntgen cihazı bulunmakta imiş. Bugün o röntgen cihazının tavana
asıldığı demirler hala yerinde durmaktadır.
Haydarpaşa Gar inşaatında Alman
mimar, mühendisler çalışmış ancak özellikle taş işlerinde İtalyan ustalar
çalışmıştır.
Binanın Cephesindeki taş işçiliği
son derece ilgi çekici ve başarılıdır. Yukarı doğru daralan kulelerde üzerinde
ejderha bulunan, gül desenli taş 1976 yılında yapılan restorasyon çalışmalarında
çürütme tekniği ile yerinden çıkarılmış, boş kalan yuvasına yenisi
yerleştirilmiştir. Yenisinin dışarıda bir usta tarafından tekrar yapılmasının
45 gün sürdüğünü yetkililer söylemektedir. Bir taşın bu kadar uzun zamanda
hazırlandığı hesap edilirse bütün binanın cephesindeki taşların çok uzun sürede
hazırlanabileceği bellidir. Belli ki taş ustaları önceden çalışmaya
başlamışlardır. Yani inşaat önceden planlanmıştır.
Ancak eski fotoğraflarda tespit
edilebilen bu ejderha şeklinin bugün yerlerinde görülemediğini de ifade etmek
isterim.
Temelindeki mermer bloklar Gar
Binasını depreme karşı izole etmeye yaramaktadır. Yani yer sarsıntısını Binaya
yansıtmamaktadırlar. Gar Binası’nın mimari tarzı için Art-Nouveau süslemelerle
bezenmiş Neo Klasik tarz diyebiliriz.
28 Kasım 2010 tarihinde yangın
geçiren bina 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren atıl hale sokulmuştur. Umarım en
kısa sürede eski işlevine döner.
ARİF ATILGAN HAYDARPAŞA KİTABI