Yeldeğirmeni
KAYIŞDAĞI ÇEŞMESİ
Arif Atılgan
1927 yılında
Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu’nda eğitime başlanılmasından sonra duvarının
önüne bir çeşme konulmuştur. Çeşme, Karakolhane Caddesi tarafında Halid Ağa
Caddesiyle Misak-ı Milli Caddesi’nin kesiştiği noktadadır. Bu nokta Gazi
Mustafa Kemal Paşa İlkokulu’nun bahçesinin en sivri ucudur.
Çeşmenin suyu
Kadıköy’deki içme suyu kaynaklarından biri olan Kayışdağındaki kaynaktan
getirilmiş. 1930 yılında bu Çeşme ile birlikte Altıyol'da Kırtasiyeci Sokak’la,
Bestekâr Dilhayat Sokağı köşesinde aynı şekil ve görüntüde bir tane daha
Kayışdağı Çeşmesi yapılmıştır.
Çeşmelerde 'H' veya 'M' harfleri dikkat çeker. 'H' harfi yapılış tarihinin 'Hicri' olduğunu, 'M' harfi ise 'Miladi' olduğunu belli eder. Bu çeşmede 'M' harfi olduğuna göre 'Miladi' 1930 yılında yapıldığı anlaşılmalıdır.
Çeşmelerde 'H' veya 'M' harfleri dikkat çeker. 'H' harfi yapılış tarihinin 'Hicri' olduğunu, 'M' harfi ise 'Miladi' olduğunu belli eder. Bu çeşmede 'M' harfi olduğuna göre 'Miladi' 1930 yılında yapıldığı anlaşılmalıdır.
Kadıköy’de
Kayışdağı, Çamlıca, Kısıklı, Tomruk, Başıbüyük gibi yerlerde içme suyu kaynakları
bulunur. Eski yıllarda bütün kaynaklardaki içme suları, kent içinde yapılan çeşitli
çeşmelerle vatandaşlara ulaştırılırlardı. İşte Yeldeğirmeni ve Altıyoldaki iki
Çeşme bunlardan sadece ikisidir.
O zamanlarda
içme suları çeşmelere toprak künklerle ulaştırılırlarmış. İlk defa bu iki Kayışdağı
Çeşmesine su demir borularla getirilmiş. Daha önce toprak künklerden gelen
suyun doğal tadına alışmış olan insanlar, bu çeşmelerin suyunu uzun süre
içememişler. Halk çeşmelerden akan suda devamlı demir kokusunu hissetmiş ve
suyu bir türlü sevememiş. Ancak bir müddet sonra suyun yeni tadına alışan semt
halkı bu çeşmelerin suyunu içmeye başlamış.
Bugün çeşmenin
orijinal mermer yapısı yoktur. Onun yerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
1986 yılında yaptırdığı yeni görüntülü çeşme bulunmaktadır. Ancak yukarıda
fotoğrafı bulunan Altıyol’daki çeşme, üzerinde 1930 yazısı ve orijinal mermer
yapısı ile hala ilk günkü gibi yerinde durmaktadır.
Artık çeşmenin
suyu akmamaktadır. Hatta önüne getirilen satış tezgâhlarının arkasında kaldığı
için burada çeşme olduğu bile belli olmamaktadır. Hâlbuki çeşmeler eski
yıllarda insanlar için röper noktaları gibiydi. Buradaki Kayışdağı Çeşmesi de
Yeldeğirmenliler hatta Kadıköylüler için böyle idi. Çevrede bir yer tarif
edileceği zaman ‘Kayışdağ Çeşmesinden…’ diye başlayan cümleler kurulurdu.
Eski yıllarda
çeşmeler halkın yaşantısında önemli yer tutarlardı. İnsanların içme suyunu
çeşmelerden elde etmesi olağan bir durumdu. Sadece insanlar değil hayvanlar da
çeşmelerin etrafındaki su birikintilerinden yararlanırlardı. 1990'lı yıllardan
sonra içme sularının halka parayla satılması dolayısıyla sokak çeşmeleri adeta
bilerek kurutuldu. Bugün tarihi değeri de olan sokak çeşmelerimiz körelmekte ve
unutulmaktadırlar.
ARİF ATILGAN
YELDEĞİRMENİ KİTABI