İskeleler
CADDEBOSTAN İSKELESİ
Caddebostan, Kadıköy ilçesinde
21058 nüfuslu bir mahalledir. Güneyinde deniz, doğusunda Suadiye, batısında
Fenerbahçe, kuzeyinde Göztepe ve Erenköy
vardır. Bizans döneminde bir liman kasabasıymış. Osmanlı döneminde bostanlık alanların
olduğu bölge. Kanun kaçakları boş alan çok olduğu için buralarda saklanırmış.
Bu sebepten Cadıbostanı adıyla anılmış. Cumhuriyet döneminde yerleşim olarak fazlaca
kullanılmaya başlanınca Cadıbostanı adı Caddebostan olmuş.
Caddebostan İskelesi
1910 yılında denize yaklaşık
70 m uzanan iskele yapılır ve işletmeye açılır. Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi
şehir hatları işletmesini devralmıştır. 1923 yılında Cumhuriyetin ilanından
sonra adı Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi olur.
İşletme Avrupa ve Anadolu yakaları ile Adalara vapur
çalıştırmaya başlar.
1926 yılında iskelenin Kadıköy
tarafında bir plaj açılır. 1928 yılında plajın iskele tarafında lokantası da
olan ikinci bir plaj açılır. Aynı dönemlerde ikinci plajın iskele tarafında kır
kahvesi açılır. Burası 1940’lı yıllarda Ayten Gazinosu adını alır. 1950’lerin
sonlarında Orhan’ın Gazinosu ve 1957 yılından sonra 1996 yılına kadar
Caddebostan Maksim Gazinosu olur.
Maksim adı 19. Asrın sonlarında
20 asrın başlarında yaşamış, türlü maceralar sonunda Türkiye’ye gelip Taksim’de
Maxim adında caz kulübü açmış olan Maxim Frederick Bruce Thomas’ın adından
geliyormuş. Bu mekan Gazinocular Kralı olarak bilinen Fahrettin Aslan
tarafından 1961 yılında Maksim adıyla gazino olarak açılıyor.
Göztepe tarafındaki Cemil Topuzlu Köşkü
1900 tarihlidir. Caddebostan’ın en ünlü eski eseri deniz kıyısındaki 1906
tarihli Ragıp Sarıca Paşa Konağı’dır. Hemen yanında kızına ait Tevhide Hanım
Konağı bulunur. Konakların kara tarafında yolun karşı sırasındaki tek katlı taş
bina ise yaverlerin oturması için yapılmıştır.
Bağdat Caddesi üzerindeki iki camiden
bahsetmek istiyorum. Çınardibi
durağındaki Mihrimah Sultan Camii 1560 yılında yapılmış. O zamanlar Hac Yolu
olan Bağdat Yolunda... Tarihini bilemediğim bir zamanda cami yıkılıyor ve yok
oluyor. Yerinde yazlık Çiçek Sineması yapılıyor. Ben 1960’lı yıllarda
bu sinemaya giderdim. 1984 yılında arsanın vakıf malı olduğu anlaşılıyor. 1986
yılında bir hayırsever tarafından tarihteki ismiyle şimdiki cami yapılıyor.
1899 yılında inşa edilen Galip Paşa
Camii’ni her kes biliyordur. Ethem Efendi Caddesiyle Bağdat Caddesinin
kesiştiği köşede.
1985 yılına kadar Sahil Yolu
açılmamıştı. Cemil Topuzlu Caddesi Caddebostan’a gelir oradan İskele Sokağa
saparak Bağdat Caddesine çıkardı. Cemil Topuzlu’nun bitme noktası 13 nolu
Kadıköy-Caddebostan otobüslerinin son durağıydı. İskelenin çalıştığı yıllarda kimi yolcular vapurdan iner otobüse biner, kimi yolcular otobüsten iner vapura
binerdi. Kimi de çevredeki evine gider-gelirdi.
1950’lerin sonlarında en küçük
teyzemin kocası İskele Sokağa sapınca sağdaki ikinci bahçeli evi satın almıştı.
Karşısında Ozan isimli yazlık sinema vardı. Tüm akrabalar ‘Kadıköy’e sapa değil
mi?’ Diye düşünmüştü. Ama Ali enişte anne tarafımdaki tek tüccardı. Bakırköy’de
kasaplık yapıyor, ticareti biliyordu. Sonraki yıllarda o evi kat karşılığı
müteahhitte vermiş, daireler ve altındaki dükkanı almıştı. 1980’lerde akşamları
arabayla eve dönerken kendisini boş dükkanın önünde sandalyede otururken
görürdüm. Yani o yıllarda oralarda dükkan tutan yoktu.
1960’ların sonları... Bir gün
Fenerbahçe DDY kampından 5 arkadaş denizden yüzerek Caddebostan plajına gelmiş
sonra da karadan asfaltta ayaklarımız yanarak koşa koşa geriye dönmüştük.
Gençlikle delilik arasında ne küçük bir fark varmış diye düşünüyorum şimdi.
1960’lar… Caddebostan İskelesi'ne vapur seferlerinin sona erdiği yıllardır. 1967 yılında iskelenin disco-clup-restoran olarak kullanıldığını kullananlar anlatmıştı bana.
1970’lerin ikinci yarısı. Caddebostan
Maksim’de dünya yıldızı Rafealla Carra konseri var. Eşimle nişanlıyız. Plajın
karşısındaki binalardan birinde otururlardı. Oralarda dolaşırken Maksim
Gazinosu civarında birileri yanımıza yaklaştı ve ‘Raffealla Carra konserine
girmek ister misiniz?’ Diye sordu. Ücretsiz davet ediyorlardı. İşimiz vardı
‘Hayır’ dedik. Belli ki iyi tanıtım yapılamamış veya ücretler fazla yüksek
tutulmuştu. Salon doldurulamayınca sanatçıya ayıp olmasın diye tipi düzgün
kişileri bedava içeri sokuyorlardı.
1980’lerde tek tük dükkanlar
açılıyordu İskele Sokakta. Örneğin Sahan Kebabı çok beğenirdim. Küçük bir
dükkandı o yıllarda. Bir de karşısında adını anımsayamadığım ünlü bir dönerci
vardı.
1980’li
yıllara kadar yazlık Caddebostan Budak Sineması tüm Kadıköylülerin kullandığı
en önemli açık hava sinemasıydı. Sadece film seyredilmez konserler de olurdu orada.
1984 yılında sinema alanına tek katlı üç adet altıgen şeklinde binadan meydana
gelen Caddebostan Kültür Merkezi (Kadıköy Belediyesi Kültür Merkezi) yapıldı. Çok
şirin ve fonksiyonel bir yapıydı. Diğer yandan deniz dolduruluyor dolayısıyla
yalılar bahçeli ev haline giriyordu.
Günümüze iskeleden hiçbir iz kalmamıştır. Maksim
Gazinosunun yerinde market, plajın yerinde apartman sitesi bulunmaktadır. 13
numaralı Kadıköy-Caddebostan otobüsü seferden kaldırılmış, orası sahil yolu otobüsleri
için ara durak olmuştur. Sakinliğiyle tercih edilen İskele Sokak ise Barlar
Sokağı adıyla İstanbul’un en gürültülü patırtılı sokaklarından biri haline
girmiştir. Budak sinemasının yerinde yapılan tek katlı kültür merkezinin yerinde
CKM adıyla obez bir bina vardır bugün.
Caddebostan İskelesi 1910’lardan 1960’lara kadar
hizmet verdi… O yılların iskele çevrelerinde köy ölçeğini bile tutturamayan
yerleşimler bulunuyordu. İnsanlar bu noktalardan şehir merkezi olan Avrupa
yakasına götürülüyor ve getiriliyordu. Sefayla ve de keyifle…
Ben o günleri yaşayan mutlu insanlardanım…
ARİF ATILGAN 2025 AĞUTOS
https://atilganblog.blogspot.com/2025/08/caddebostan-iskelesi-caddebostan-kadkoy.html
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/caddebostan-i%CC%87skelesi%CC%87