AYİA TRİADA RUM ORTODOKS KİLİSESİ
(KADIKÖY)
Arif Atılgan
1887 yılında inşasına başlanan Kilise, 15 yıl sonra 1902
yılında açılmıştır. Eski adıyla Bahariye yeni adıyla General Asım Gündüz
Caddesiyle Hacı Şükrü Sokak arasında yer almaktadır. 3000mt2 arsa üzerinde 800mt2
ye oturan yapının mimarları G. Zahariadis ve Belissarios Makropoulos’tur. Açılış
töreni Patrik 3. Yovakim ve Kadıköy Metropoliti Yermenos tarafından yapılmıştır.
Yermenos Kilisenin bahçesinde gömülüdür.
Ayia kutsal demektir. Triada ise Baba-Oğul-Kutsal Ruh
anlamını taşır. Burada baba Tanrı, oğul İsa, kutsal ruh ise Tanrının Ruhu
anlamındadır. Üçü birden Tanrıyı temsil eder.
Tepeden bakıldığında kilise haç şeklindedir. Ancak 4
kalın ayak ile taşınan kubbe ve ona destek olan yarım kubbeler cami mimarisindeki
taşıyıcı sistemi anımsatır. Dıştan bakıldığında göze çarpan iki gösterişli çan
kulesi ana yapıyı desteklemektedir.
Kilisenin Dışarıdan Görünüşü
Girişteki narteks bölümünün sağ tarafında Ayia
Ekaterini Ayazması bulunur. Depodan kullanılan kutsal su eskiden Modadaki Ekaterini
Ayazmasından getirilirmiş. Günümüzde ise damacanayla suculardan satın alınan su
önce okunarak kutsal hale getiriliyor, sonra depoya dolduruluyor. Asıl adı
Dorotea olan Ekaterini’ye İsa’ya inandıktan sonra ‘taçlandırılmış taç’
anlamındaki adı verilir. Hıristiyanlık uğruna canından olan Ekaterini yaptığı fedakârlıklar
dolayısıyla azize kabul edilmiştir. Kilisede görüştüğüm papaz ve diğer görevli kendisinden
ısrarla Katerina diye bahsettiler.
Ayia Ekaterini Ayazması
Narteksten sonra iç mekâna yani nef bölümüne geçiliyor.
Buradaki oturma yerleri diğer Ortodoks kiliselerinde görüldüğü gibi yanlarda yer
alan açılır kapanır ahşap sandalyelerdir. Girişte soldaki kartal heykeli
dostluğu, başının üzerindeki haçlı taç ise kiliseyi simgeler. İçeride çeşitli
dini sembol olan resimler bulunmaktadır. Ancak en dikkat çekeni kiliseye adını veren Baba-Oğul-Kutsal Ruh resmidir. Resimde baba ile oğulun arasındaki
uçan kuş kutsal ruhu temsil eder. Aynı görüntü üst kattaki balkonun arkasında da
vitray olarak resmedilmiştir.
Tavanda bulunan kemerlerdeki çift başlı kartal
resimleri anlamlıdır. Roma İmparatorluğunun simgesi batıya bakan kartaldır.
Doğu Roma kurulduktan sonra onların simgesinin de doğuya bakan kartal olması
istenmiş. Ancak Bizans Patriği hem doğuyu hem batıyı temsil ettiklerini
göstermek amacıyla her iki istikamete bakan çift başlı kartal figürünü kullanmış.
Burada da çift başın üzerinde kiliseyi simgeleyen üzeri haçlı taç bulunmaktadır.
Çift Başlı Kartal Ve Üzerinde Haç Olan Taç
Aslında çift başlı kartal Türklerin de doğu ve batının
hâkimi oldukları anlamında kullandığı simgelerdendir.
İçeride solda Vaiz Kürsüsü, karşısında Metropolit Kürsüsü
bulunur. Metropolit geldiğinde burada otururmuş. Bu bana camilerdeki Hünkâr
Mahfilini anımsattı. Metroplit Koltuğunun yanında bir ve karşısında iki adet
olmak üzere önemli ziyaretçiler için üç adet daha koltuk vardır.
Apsis, Kutsal Bölüm olup buraya herkes giremez. Cemaat
azaldıkça balkonların kadınlar bölümü olduğu unutulmuş.
İçerden Görünüş
Ayia Triada Kilisesinin bahçesi parmaklıklı duvarla
çevrilidir. Dışarıdan bakıldığında bakımlı ve güzel bahçenin içindeki bina
etkileyicidir. Bu bakımdan bahçeleri yüksek duvarlarla çevrili olan diğer
kiliseler Ayia Triada’yı örnek almalıdırlar.
Çocukluğumda bu yapı dikkatimi çekerdi. Küçük bir
kentte olsa oldukça ilgi göreceğini düşünürdüm. İstanbul gibi çok sayıda ve çok
önemli tarihi eserlere sahip bir ilde bulunması şansızlığıydı sanki.
ARİF ATILGAN NİSAN 2018