CHP YAZISI
Arabamı yıkatırken
sohbet ettiğim başka bir araba sahibi ‘ODTÜ mezunuyum. Ama bundan sonra CHP ye
oy vermeyeceğim.’ Dedi. Nedenlerini yazıp keyif kaçırmak istemem. CHP, okula başlamadığım
yıllarda öğretmen anne babama altı okunun anlamını sorduğum parti. O yaşta bana
altı okun cumhuriyetçilik, halkçılık, milliyetçilik, laiklik, devletçilik ve
devrimcilik olduğunu anlatmaya çalışırlardı.
12 Eylül döneminde 1981-1992 yılları arasında siyasete ara verdirilmesine
rağmen ülkemizin cumhuriyetle yaşıt en eski partisidir. Barajın altına düştüğü
1999 seçim dönemi de dâhil her zaman ülkenin en önemli partisi olmuştur. Diğer
partiler değil ama CHP beni ilgilendirmektedir. Yazı yazma gereğini duyarım.
Partide bazı
değişiklikler dikkat çekmektedir. Son dönemleri ele alalım. Yaşadığımız 30 Mart
2014 yerel seçiminde, sadece tapelerle seçim kampanyası yapıldı. 10 ağustos
2014 Cumhurbaşkanı seçiminde, çatı adayımız diyerek MHP nin adayı sunuldu. 7 Haziran
2015 seçiminde, program yapılamadığını gören danışmanın gerçekçi kampanyasıyla toplamı
17-18 milyonu bulan emekli, asgari ücretli ve taşeron işçilere somut vaatlerle
kampanya yapıldı. Oy oranı 2 puan arttı. İktidar olmak gerekirken olunmadı. 1 Kasım
2015 seçimlerinde ise Devlete eleştiri yaparak kampanya yapıldı. Hâlbuki Devlet
gerçek kişilik olan Milletin sahip olduğu tüzel kişiliktir.
Bugün Parti içinde bir mezhebin
ağırlıkta olduğundan bahsedilmektedir. Diğer yandan Partinin, genel olarak
kendisinin altı okuyla ters düşen diğer bir parti ile birlikte hareket ettiği konuşulmaktadır.
Medyada görülen milletvekilleri kavgacı halleriyle tanınmaktadır. Belli ki bu
hareketler parti içinde puan kazandırmaktadır. Ancak toplum CHP den program
kapsamında gerçekçi vaatler beklemektedir.
Muhalefet uygulaması da
halk tarafından yadırganmaktadır. Muhalefet, halka iktidardan daha bilgili
olduğunu ve daha iyi çözümler üretebileceğini göstermelidir. CHP yaşı
itibariyle bilgece davranacağına, seçim barajında gezinen bir partinin
davranışlarına uymaktadır.
TV de bir kişi Kılıçdaroğlu’na
karşı Baykal’dan yana konuşma yapmıştı. İktidardan yana olduğu bilinen ve gerek
Kılıçdaroğlu’nu gerekse CHP yi devamlı eleştiren diğer iki kişi hemen
Kılıçdaroğlu’ndan yana Baykal’a karşı konuşma yapmışlardı. İktidar tarafı CHP
nin durumundan hoşnuttur.
İktidarı yıpratmak için
devamlı hakaret edilmesinin altında başka anlamlar aranıyor artık. CHP liler iktidardakileri
tahrik ettikçe iktidardakiler CHP nin geçmişine ağır eleştiriler getiriyorlar. Sanki
CHP ye ‘Yeni’ eki getirenler, ‘Eski’ CHP yi kendileri yerine başkalarının
eleştirmesini sağlamaya çalışıyorlar.
CHP nin kuruluşundan
şimdiki Genel Başkanına kadarki 87 yılda görev almış olan sıfatlı kişilerle
günümüzdeki sıfatlı kişileri karşılaştırırsak ‘Eski’ ve ‘Yeni’ arasındaki fark
görülür. Parti içinde kuruluş felsefesinin dışında, üstelik sıfatlı kişiler
çoğalmaktadır.
CHP uzun süredir
seçimlerde aldığı oyun önemli bölümünü AKP ye zarar olsun diye veren
vatandaşlardan almaktadır. Bu bir şanstır ama nereye kadar devam eder bilinmez.
Bu durum, Partililerde ‘Nasıl olsa %20-30 arası oy alırız, bu oranda ben ne
sıfat kazanabilirim?’ rahatlığı yaratmıştır. Hâlbuki ‘İktidara gelerek Ülkeye
nasıl yarar sağlayabilirim?’ düşüncesi olmalıdır. İktidar olmak için ise
sabırla çalışmak gerekir.
CHP nin genel başkanı,
kaçak tadilatla hangar haline sokulmuş, tescilli eski eser Yeldeğirmeni Özen
Sinemasına gelerek adeta bu binayı legal hale getirmiştir. Kadıköy’ün günümüze
kalmış en eski sinema binası olan ve içinde tartışmalı bir çalışma yapılan bu
binaya gelmesi benim kendisine olan duygularımı olumsuz hale getirmiştir. Ancak
genel olarak ta Genel Başkanın başarısız olduğu konuşulmaktadır.
Yine de CHP de genel
başkan sorunu yoktur. Partinin içinin tekrar değiştirilmesi gerekmektedir. Yeni
CHP nin alabileceği oy oranı belli olmuştur. Eski CHP nin %30 dan yukarı oy
alabileceği düşünülmelidir. Gerekli önlemler alınmazsa CHP ya bölünecek, ya küçülecek,
ya da müzeye kaldırılacaktır, şeklindeki konuşmalar duyulmalıdır.
AA