DİYARBAKIR’DA DÖRT AYAKLI MİNARE
Arif Atılgan
1500 yılında Akkoyunlu Kasım Bey tarafından yapılmış
olan Dört Ayaklı Minare, Şeyh Mutahhar Camisi olarak ta anılan Kasım Bey Camisi’ne
aittir. Halk, alanda Şeyh Mutahhar’ın mezarının bulunması sebebiyle camiyi onun
adıyla tanımıştır. Yöreye özgü yığma taş olarak inşa edilen camide bir sıra siyah
bir sıra beyaz taş kullanılmıştır.
Şeyh Mutahhar Camii
Minarenin dört ayağı İslam’ın dört mezhebini simgelemek
amacıyla yapılmış. Bu konuda Diyarbakır surlarının dört ana kapısını simgelemek
amacı olduğu da söylenmektedir. Camiyle ayrı
zamanlarda inşa edildiği sanılan minarede bir balkon ve petek bulunmaktadır.
Türünde tek olan 500 yıllık minare, önemle korunması gereken bir tarihi
eserdir. İnanışlara göre ayakların arasından yedi defa geçip dilekte bulunulunca
tutulan dilek gerçekleşirmiş.
Günümüzde çevredeki araç trafiği yoğunluğu dolayısıyla
minarenin taşıyıcılığında sıkıntı yaşanmaktaymış. Son günlerde burada yaşanan
çatışmalar sonucunda da ayaklar hasar görmüş. Yani taşıyıcılık açısından minare
daha da sıkıntılı bir duruma girmiş.
Minarenin Ayaklarının Eski Ve Yeni Hali
Dört Ayaklı Minarenin bulunduğu Balıkçılarbaşı semti
ise kentin eski, tarihi kimliği olan bir semtidir. Dar sokaklarıyla dikkat
çeken semtte geleneksel mesleklerini yine geleneksel şekilde yapmaya devam eden
demirciler bulunmaktadır. 2013 yılında demircilerin yeni yapılacak sanayi sitesine
taşınmalarının planlandığını okumuştum. Umarım taşınmamışlardır.
1972 yılında yedek subaylığım dolayısıyla
Diyarbakır’da bulunmuştum. O yıllarda kentte faytonlar çalışırdı. Dar bir sokağa
giren faytoncu ıslık çalarak karşıdan geleni uyarır, sokağa girmeden kendisini
beklemesini sağlardı. Bu yöntem o kadar iyi işlerdi ki atların süratini
kesmeden sokağa giren faytonla karşıdan gelen faytonun sokak ortasında karşılaştığına
hiç şahit olmamıştım.
Zamanın geçmişte durduğu hissedilen, dolaşıldığında
ise zamanın geçtiği hissedilmeyen mekânlar ve sokaklar bulunur buralarda. Günümüzde,
tarihi kentin tarihi semtinin tarihi sokaklarının tarihi mekânlarında duyulan
silah sesleri gerçekten çok üzüntü verici olmaktadır. Bir an önce semtin yüzlerce
yıllık yaşantısına dönmesini dilemeliyiz hep birlikte. Ve de dört Ayaklı
Minarenin yine gezmeye gelenlerin altında anı fotoğrafı çektirdikleri tarihi
rolüne bürünmesini..
ARİF ATILGAN ARALIK 2015
ARİF ATILGAN ARALIK 2015
Arif bey, kötü bir şekilde güncelleşmiş bu konu hakkında yazmanız güzel ama, merhum avukat, baro başkanı Tahir Elçi'yi,, Artık dört ayaklı minarenin tarihinden bahsederke
YanıtlaSiln anmadan geçmek olmaz,
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilŞehriban Hanım, haklısınız bütünüyle bu acı olay maalesef Dört Ayaklı Minarenin tarihine girmiş oldu. Son paragrafta yaşananları ima ederek duygularımı belirttim. Yazılarımda kişi-isim yazmamayı tercih ediyorum. Zira yazının ağırlık merkezi kayıyor. Nitekim yorumunuz belli ediyor ki son paragrafta ima etmemle bile ağırlık merkezi kaymış. Yazının asıl konusu minarenin tarihinin hikâyesi. İlginize teşekkür ederim.
YanıtlaSilŞehriban Hanım, haklısınız bütünüyle bu acı olay maalesef Dört Ayaklı Minarenin tarihine girmiş oldu. Son paragrafta yaşananları ima ederek duygularımı belirttim. Yazılarımda kişi-isim yazmamayı tercih ediyorum. Zira yazının ağırlık merkezi kayıyor. Nitekim yorumunuz belli ediyor ki son paragrafta ima etmemle bile ağırlık merkezi kaymış. Yazının asıl konusu minarenin tarihinin hikâyesi. İlginize teşekkür ederim.
YanıtlaSil