Köşe Yazısı
65 ÜSTÜLER
1970’li yıllarda başlayan
apartmanlaşmayla Büyük Aile şekli yok edildi. Daha sonraki yıllarda neredeyse
aile yok oldu. Bunlar uzun yazılacak konular. Sadece aile büyüklerinin giderek
yalnız yaşamaya mecbur bırakıldıklarını belirtelim. Biz yakın geçmişe ve
bugünlere gelelim.
2020 yılında corona salgını
dolayısıyla tüm dünyada 1 yıl sokağa çıkma yasağı başlatıldı. Bu yasakların tam
anlamıyla bitmesi 2022 yılına kadar sürdü. Ancak bir süre sonra bu hastalığın
daha çok 65 yaş üzerindekiler için çıkarıldığı anlaşıldı.
Bir süre 65 üstülerin sokağa
çıkmaları yasak oldu. Bakkala giden bir 65 üstü hanımefendiye sokaktaki
gençlerin ‘Evine gir. Seni polise ihbar ederim.’ Dedikleri durumlar oldu. Yani
65 üstüler ile 65 altındakiler arasında kopuşlar başladı.
Bugün bambaşka bir durum görülmektedir.
Önce emeklilerin maaşları düşük tutuldu. Şimdi ise 65 üstü vatandaşlarımız kamu
idaresinde yapacakları her iş ve işlem için devlet doktorundan ‘Aklı
Başındadır.’ Raporu almak zorundadır.
Düşünün. 65 üstü bir vatandaşa
ki bu bir profesör de olabilir, karşısındaki Doktor ‘Bugün günlerden hangi gün?
veya 100’den geriye yedişer yedişer say?’ diyebilir. Şaşırırsa yandı. Yaşamı
boyunca binlerce sınava girmiş veya sınav yapmış bir insanın girdiği en önemli
sınavı bu olmaktadır. Üstelik kazandığında geçerlilik zamanı sadece 24 saat.
Yasa araştırıldığında, ilgili
memur karşısındaki 65 üstü vatandaşın davranışından şüphelendiğinde bu raporu
istemek durumundaymış. Anladık ta hangi memur bu riske girer? Ya ileride
tersine bir durum olursa? 65 üstü olup okullarda ders veren, şirketlerde iş
yapan ve çeşitli alanlarda yetkisi olan yani lafı dinlenen birçok insan var.
Hepsi rapor almak zorunda artık…
İnsanların güvenip seçtiği
kişiler olan siyasetçiler… Onlar hepimiz hakkında kararlar vermiyorlar mı? Her
defasında her gün rapor mu almaları gerekir? Olmaz böyle şey.
Can alıcı soruyu sorayım. 65
altındakilerde aklı başında olmayan olmaz mı?
Sonuçta yeni durumun sessizce
normalleştiğini görüyoruz. Mal varlığı olan bir 65 üstü kişi varlığını
satamıyor. Emekli maaşıyla sefil bir hayat yaşamak zorunda kalıyor. Amaç bu
mudur?
Gelelim daha büyük görüntüye…
Dünyada covid ile başlayan bir
uygulama var. Nüfus azaltılmak isteniyor. Hâlbuki bu konu kendiliğinden gerçekleşecektir.
Günümüzde aile yok edilmektedir. İnsanlar evlenmek ve çocuk sahibi olmak
istemiyor artık. 3-4 çocuk yapan aileler yok. Diğer yandan olumsuz anlamda değişen
gıda vs gibi şeyler insanların ömrünü kısaltmaktadır.
Dünyayı yönetenler biraz daha
sabretsinler. Nüfus aşağı yöne hareket edecektir.
Son olarak yöneticilerimize
seslenmek istiyorum. 65 üstünü rahat bırakın. İnsanları sınava sokar gibi çocuğu
hatta torunu yaşındaki doktorların karşısına çıkarmaktan vaz geçin.
Bir de rakamlara bakalım. Ülkemizde
17.5 milyon emekli yani 65 üstü var.. Yaşayan eşleriyle 30 milyon ederler.
Çocuklarıyla birlikte oturanları da sayarsak bunlar kabaca 35 milyon seçmen
demektir. 61 milyon seçmenimizin yaklaşık %60’ıdır. Siyaset onları rahatsız
etmemelidir.
ARİF ATILGAN 2024 MAYIS
https://atilganblog.blogspot.com/2024/05/yazs-65-ustuler-1970li-yllarda-baslayan.html
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/65-%C3%BCst%C3%BCler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder