ETİLERLEŞEN
KOŞUYOLU (MECİDİYE) MAHALLESİ
Arif Atılgan
MÖ 685 te kurulmuş olan
Kalkedon zamanında, şimdiki Koşuyolu ve Tophanelioğlu Caddeleriyle Acıbadem Caddesi
arasındaki vadide, muhtemelen şimdiki halı sahaların bulunduğu alan civarında
Hipodrom bulunmaktadır. At yarışları yapılması sebebiyle buraları ‘koşu yeri’
olarak anılmıştır. Kadıköy’ün önemli azizesi Saint Euphemie hipodromda kendi
adıyla yapılan kiliseye gömülmüş. Sonraki yıllarda tahrip edilen kiliseyle
birlikte Saint Euphemie’nin naşı da zarar görmüş. Bugün Saint Euphemie’ye ait
birkaç kemik ve onu resmeden tablolar Modadaki Assompsion Kilisesinde muhafaza
edilmektedir.
Osmanlı zamanında,
çevrede av köşklerinin bulunduğu görülüyor. Validebağda 3. Selim’in annesi için
yaptırdığı bağ evi Abdülmecid’in sahipliğine geçiyor. O, köşkü annesi Bezmialem
Valide Sultana hediye ediyor. Daha sonra mülkiyet Altunizade ailesine, sonra da
Abdülaziz’e geçer. Abdülaziz kız kardeşi Adile Sultan için Kasır ve av köşkü
inşa ettirir. Diğer yandan 2. Mahmud’un Küçükçamlıcadaki nişangâh taşı, onun da
bu havalide av köşkünün olduğunu belli etmektedir. Osmanlı zamanında da buralarda
av için at koşturulduğu anlaşılmaktadır.
1800 lü yılların
ortalarından itibaren Anadolu yakasında 4 mahalle görülmektedir. Şimdiki Koşuyolundan
Selimiye’ye kadar olan alanda İbrahimağa, Moda ve çevresinde Caferağa, Kadıköy’de
Osmanağa ve Kızıltoprak çevresinde Tuğlacı Mahalleleri bulunmaktadır.
Adile Sultan Kasrının
karşısında, Koşuyolunun batısındaki vadiden dere akmaktadır. Yakınında bir
pınar olan dere aşağıda İbrahimağa Camiinin üst kısmında Karacaahmet
Mezarlığından gelen Seyit Ahmet deresiyle birleşerek Haydarpaşa Deresi olarak
eski Et Balık Kurumu yanından denize dökülür. Diğer yandan Adile Sultan
Kasrının arkasında yani doğusundaki vadide, Validebağ koruluğu içinden gelen başka
bir dere şimdiki Muhittin Üstündağ Caddesi, Alidede Caddesi ve Dinlenç Caddesi
istikametinden İbrahimağa Camiinin alt köşesine gelir, o da Haydarpaşa
deresiyle birleşirdi.
Dereler ve Pınar (Mavi Nokta)
1920 li yıllarda
Validebağ Koruluğundan gelen Koşuyolu Deresi tonoz içersine alınarak, üzerine
şimdiki Dinlenç Caddesi getirilmişti. Derenin suyu fazlalaştığında zemin
üzerine çıkarak yolun kenarından akmak suretiyle kendini hissettiriyordu.
1950 lere kadar
Koşuyolu bölgesi İbrahimağa Mahallesi sınırları içersinde buğday tarlalarının,
bağ, bahçelerin olduğu bir bölgedir. 1951 yılından itibaren bu alanda Belediye
ve Emlak Bankası girişimiyle konut sahibi olamayanlar için ucuz konut üretimi
başlatılmıştır. Onların ardından Yapı Kredi Bankası ve başka girişimlerle de
ucuz konut projeleri gerçekleştirilmiştir. 1951-54 yıllarında Emlak Bankası Evleri
Koşuyolu Caddesinin doğusunda, 1952-53 yılında Belediye Evleri ve 1955 yılında
İşçi Evleri Koşuyolu Caddesinin batısında, 1957-58 de Kredi Yapı Sandığı Evleri
Koşuyolu Caddesinin kenarında, 1962 yılında Cenap Şahabettin Sokak çevresinde
Tersane Evleri yapılmış. Yapılan projeler tarihteki hipodrom dolayısıyla olsa
gerek Koşuyolu adıyla yapılmışlar. Osmanlı zamanında burada daha çok av
amacıyla atla gezinilmiş. Bu sebepten Koşuyolu adının Osmanlıdan değil
Kalkedondan esinlenerek konulduğunu düşünüyorum.
Projeler gerçekleştikçe
oluşan nüfus dolayısıyla 1950 li yıllarda burada Mecidiye Mahallesi ismiyle yeni
bir mahalle kurulmuş. Mecidiye, Abdülmecid döneminde gerçekleştirilen yerleşim,
yapı, kuruluşlara verilen addır. Bu havalide Validebağ gibi başka alanların da
Abdülmecid ile ilgili olduğu belli olmaktadır. Bu sebepten olsa gerek, yeni yerleşime
Mecidiye Mahallesi denmiş.
1960 lı yıllarda
İbrahimağa Mahallesi yerleşiminin genişleyecek alanı kalmadığı için İbrahimağa
Camiinin çevresinde sıkışmış kalmıştı. Koşuyolu ise daha geniş yerleşim
olmuştu. Bu sebepten tarihi İbrahimağa Mahallesi iptal edilerek Mecidiye Mahallesi
içersine sokulmuş, Mecidiye ismi de buradaki projelerin adı olan Koşuyolu
adıyla değiştirilmişti. Bu şekilde İbrahimağayı da içine alan Koşuyolu
Mahallesi kurulmuş oluyordu.
1950 li ve 1960 lı
yıllarda Koşuyolu Kadıköy’ün en sapa yerleşimiydi. Günde birkaç sefer yapan 5
Nolu otobüsten başka ulaşım aracı yoktu. Yürüyerek gitmek ise uzak ve boş alanların korkutucu olması dolayısıyla özellikle karanlıkta tercih
edilmezdi. İbrahimağada top oynadığımız saha kenarından ve o zamanki adıyla
Ankara Yolu (E5) köprüsünün altından geçmek cesaret isteyen bir işti.
1960 larda Koşuyolu
Bu yerleşimi çok
severdim. 1950 li yılların sonlarında ve 1960 lı yılların başlarında bazen okul
arkadaşımın Koşuyolu Caddesindeki evine giderdim. Semtin sakin hali ile önünde
bahçesi olan müstakil evler çok hoşuma giderdi. Çevresindeki dereler ve geniş
yeşillikler iç rahatlatıcıydı.
Validebağ Korusu İçindeki Dere
1973de 1. Boğaz Köprüsü
yapıldıktan sonra Koşuyolu, üzerinden geçilen semt olmaya başlamıştı. 5 nolu
otobüsün günde 3-5 sefer yapması değişmemişti. Anımsadığım kadarıyla saat 20.00
civarında son sefer yapılır, bu saatten sonrasına kalanlar taksiyle gitmek
zorunda kalırlardı.
1980 lerde de Koşuyolu
sakin halini koruyordu. Bu yıllar daha çok Kadıköy Maltepe tarafında inşaat
faaliyetlerinin hızlandığı yıllardı.
1990 lar Koşuyolunda
yaşayanların bence rahat yıllarıydı. Zira hem vatandaşlar araba sahibi olmaya
başlamışlar hem de semt toplu ulaşım araçlarıyla daha çok ulaşılır olmuştu. Buna
karşılık, Koşuyolu diğer insanlar tarafından yeterince keşfedilmemişti.
2000 li Yıllarda Koşuyolu
2000 li yıllar
Koşuyolunun keşfedildiği yıllardır. İnsanlar kentin içinde, alçak müstakil binaların
olduğu çevrede ev alıp yerleşmek istemişlerdi. Hızla mülkler el değiştirmeye
başlamıştı. Yeni gelenler evlerini tadil ederek dekor yapıyorlardı. Giderek
yapılan tadilat ve dekorlar binaları yenilemeye çevrilmişti. Diğer yandan Metro
hattı ve istasyonu Koşuyolu Deresini içine alan cadde altındaki tonozu böldü ve
bitirdi. Artık akamayan dere yağmur suyu kanallarından yolunu bulacaktır.
2010 lu yıllar ise
yenilemelerin sınırlarını aştığı yıllardır. Yapılaşma hakları sonuna kadar
kullanılmaya başlanmıştı. Bunun sebebi çevrede oluşan işyerleri ile
rantlaşmanın başlamasıydı. Sonunda çevredeki ticari gelişme bu evlere de
yansımıştır. Koşuyolu evlerinin kendileri işyeri olmaya başlamıştır. Zamanla ‘Ticaret-Eğlence’
fonksiyonunun Koşuyolunu tercih etmesi semti bambaşka bir havaya sokmuştur.
Koşuyolu Caddesini öteden beri Etiler semtinin merkezinin bulunduğu caddeye
benzetirim. Nitekim Koşuyolu da Etilerdeki gelişme ve değişmeyi göstermiştir. Semt
Yeme-İçme yerleri ile eğlence fonksiyonunun ağırlık kazandığı bir çevre
olmaktadır. Artık semtlerinde iskân etmeye devam eden Koşuyolulular adeta bir
mücadele içersindedirler.
Bugün Koşuyolunda
insandan çok araba bulunduğu hissedilir. Artık semtte gezerken eskisi gibi kuş
sesleri değil araba motor sesi duyulur. 1912 yılında inşa edilmiş olan Feridun
Paşa Camii ve yanındaki köşkü, arazisine hastane yapılmış olan Feridun Paşanın
eşi Nevcihan Hanımın evi, ahırları ve
tesisleri ile karşısındaki parkta bugün olmayan namazgâhı bütünüyle
korunsa burası semtte ikinci bir Validebağ alanı olurdu.
Feridun Paşa Camii ve Yanındaki Köşkün Kalıntısı
Koşuyolunda yaşayan bir
arkadaşımdan dinlediğim, arka bahçelerinde çok sayıda akrep bulunma şikâyetini
aktarmak isterim. Burada sokaklar arazinin topoğrafyası sebebiyle çoğunlukla
birbirlerine paralel kademeli bir yapıdadır. Arka bahçe mesafeleri azaldığında
alt kotta kalan sokaklardaki evlerin arka bahçeleri kuyu gibi olmaktadır. Akrepler
kuytu, nemli, loş olan yerleri severler. Dolayısıyla arka bahçelerde fazlasıyla
akrep görülmektedir. Doğa ile rant arasındaki tercih çok vahşi.
İnternette Kadıköy
Belediyesine girip Ada/Parsel No suyla imar durumu sorgulandığında mahalle
olarak Mecidiye Mahallesi çıkmaktadır. Demek oluyor ki Kadıköy Belediyesinin
mahalleler listesinin içersinde bulunan Koşuyolu Mahallesi Tapuda hala Mecidiye
Mahallesi olarak kayıtlı görünmektedir.
Cihangirleşen
Yeldeğirmeni, Etilerleşen Koşuyolu ve sonunda Beyoğlulaşan Kadıköy. Yetkililer
buna gelişme diyor. Ben demiyorum.
ARİF ATILGAN MART 2016
O iki katlı evler de çok yakın bir zamanda imar değişiklikleri ile kaybolur gider sanıyorum. Koşuyolu'nda oturan bir arkadaşım, iktidara çok ama çok yakın birisinin satın almalara çoktan başladığını söyledi...Mezarlığın dibindeki daha önce Darüşşafaka'ya ait olan arsada olanları biliyorsunuzdur.
YanıtlaSilBiliyorum. Ona Mim Oda Başkanıyken dava bile açmıştık. Sonunda yapılıyor maalesef. Kşuyolunda da endişeliyim.
YanıtlaSilMerhabalar, İTÜ Restorasyon Programında Doktora yapıyorum. Bu dönem çalışma konumuz Koşuyolu Konutlarının Korunması ve Müdahale Kararları. Çalışmayı Kadıköy Belediye'sinin talebi doğrultusunda yürütüyoruz. Bu yüzden uygulanması mümkün olan bir proje süreci içindeyiz. Bu aşamada ilk yapıldığı döneme ait fotoğraflara ihtiyacımız var. Görsel arşiv belgesi bağlamında desteğiniz olursa çok sevinirim.
YanıtlaSil