KORUNAMAYAN ÖZEN
SİNEMASI VE TAK
Bir gurup aslan büyükçe
bir sığır sürüsünü gözlerine kestirmişler. Açlıklarını onlardan biriyle
gidermek istemektedirler. Ancak sürü kalabalık ve birlik beraberlik içindedir.
Aslanlar kaba güçle aralarından birini alamayacaklarını anlamışlardır. Bunun
üzerine değişik bir yöntem denerler. Sürüye giderek aralarındaki sarı öküzün
diğerleri gibi boz renkte olmadığını, tek değişik rengin onda olduğunu, bu
sebepten onu kendilerine verirlerse diğerleri rahatsız olmadan sorunun çözüleceğini
söylerler. Sığırların bu işe akılları yatar ve sarı öküzü onlara verirler. Ancak
bir süre sonra aslanlar tekrar gelip bu sefer kuyruğu uzun olanı, bir süre
sonra da boynuzu kısa olanı isterler. Bu durum böylece devam eder gider.
Sonunda sığırlar aslanlara karşı koyamayacak kadar sayıca azalmışlar ve artık
hepsine sıranın geleceğini anlamışlardır. Aralarında dertleşirken bir tanesi ‘Biz
sarı öküzü verirken hata yaptık, onun ardından bugünlere geldik.’ der.
Korunması gereken
tescilli tarihi eser olan Özen Sineması, Kadıköy’ün korunması gereken kentsel
değerlerinin sarı öküzü olmuştur maalesef. Umarım yukarıdaki hikâyede olduğu
gibi onun ardından kuyruğu uzun sığır yerine Haydarpaşa’ya, boynuzu kısa sığır
yerine Kuşdili Çayırına ve aynı sebeplerle diğerlerine sıra gelmez.
Özen Sineması, kaçağı
önlemesi gerekenler tarafından kaçak tadil edilip kullanılmaya başlanmıştır.
İçersinde ise üç ortağının birinin şirket olması dolayısıyla kamu yararı iş
yapılması anlamında yapısı yanlış, yaptığı işlerin de tartışılması gereken bir
kuruluş olan TAK isimli çalışma yapılmaya başlanmıştır.
TAK ın açılışına parti
genel başkanı, belediye başkanı, yetkililer, ünlü mimarlar, akademisyenler,
siyasetçiler katılmışlardı. Bina içindeki çalışma başladıktan sonra ise
içersine yeni seçilen belediye yetkilileri, öğrencilerini getiren hocalar,
entelektüeller, siyasiler, ünlü mimarlar girmişlerdi. Önemli meslek
kuruluşlarımızın kimisi bu çalışmaya ödül vermiş, kimisi yayınlarında duyurusunu
yapmıştı. Dolayısıyla hepsi bilerek veya bilmeyerek gerçekleştirdikleri davranışlarıyla
adeta bina ile içersindeki çalışmayı onaylamışlardı. Katılmasam da Onların CV
lerini güçlendirmek, konudan fazla haberdar olmamak ve siyaset gibi
kendilerince ileri sürecekleri sebepleri olabilir diye düşünüyorum.
TAK
Ancak beni en çok üzen haber
geçtiğimiz günlerde buraya mahalle dayanışmalarının da girmesi olmuştur. Mahalle
dayanışmalarının diğerleri gibi ileri sürecekleri sebepleri olmamalıdır. Bazılarının
çalışmalarına zaman zaman Benim de katıldığım Dayanışmalar hiçbir beklenti
olmaksızın kent mücadelesi yapan birlikteliklerdir. Bu anlamda dikkatli
olmaları gerekir diye düşünüyorum.
Kent mücadelesinde bir
konu diğerinden daha değerli veya değersiz değildir. Her konu aynı değerde ele
alınmalıdır. Hele bir konu asla diğeri
için kullanılmamalıdır. Zira o zaman bunun tersini düşünenlerin de olabileceği
hesaplanmalıdır.
İşte sarı öküz hikâyesinin
kısadan hissesi bu durumu anlatır. Kadıköy’de de, İstanbul’da da başka
kentlerde de sarı öküz durumundaki örnekler dolayısıyla kentsel değerler
istenmeyen şekilde değerlendirilebilmektedirler.
Dikkat edilirse Özen
Sineması, TAK, Mahalle Dayanışmaları dışında hiçbir kişi, kurum, konunun ismini
yazmadım. Dikkatlerin dağılmasını istemedim. Vurgulamak istediğim konular Özen
Sinemasının yok olması, TAK adlı çalışmanın yapısının yanlış olması dolayısıyla
yaptığı çalışmaların tartışılması gerektiği ve Mahalle Dayanışmalarının kent
mücadelesinin önemli birimleri olduğudur.
Kadıköy’de yüz yılı
aşkın geçmişi bulunan Özen Sineması eski haline getirilirse tüm sinema ve
tiyatro severlere hizmet edebilecektir. Ayrıca buraya, semt halkının
yadırgamayacağı insanlar gelebilecektir.
TAK ın mekânı ve yapısı
itiraza meydan vermeyecek hale getirilmelidir. Bu anlamda TAK ile amaçlanan
çalışmalar yasal bir mekânda Belediye ve halkla birlikte gerçekleştirilmelidir.
Kent Konseyleri gerçek
işlevleri olan belediyelerine eleştiri ve öneri görevlerini
yapamamaktadırlar. Mahalle Dayanışmaları gerçek kent konseyleri olarak
değerlendirilmelidirler.
Umarım bir gün Sarı
Öküz hikâyesine kent mücadelesiyle ilgili kıssadan hisse bulunamaz.
ARİF ATILGAN NİSAN 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder