1960 LI YILLARDA HAYDARPAŞA GARI
Arif Atılgan
Zaman zaman bana kent hafızasıyla ilgili bilgi-belge
gönderenler olur. Geçtiğimiz günlerde 1950 li yıllardan 1970 li yıllara kadar 20
yıldan fazla Haydarpaşa Gar binasındaki lojmanda büyümüş olan Ülfet Taylı bir
dosya gönderdi. Kendisi, o yıllardaki Cer Servis Müdürü Makine Mühendisi
Mustafa Taylı’nın kızı oluyor. Ülfet Hanım, küçük yaşlarından meslek sahibi olduğu
yaşlarına kadar burada yaşamış. Dosyada daha çok 1960 lı yıllara ait bilgiler
bulunmakta. Ben de bu bilgileri o yıllara ait yaşanmışlıklar olarak toparlamak
istiyorum.
1960 lı Yıllarda Haydarpaşa Garı
Cer Arapça bir kelimedir. İngilizcesi çekme-sürükleme
anlamında Traction. TCDD de motorlu araçların olduğu bölüme deniyor.
Gar binasının Kadıköy tarafındaki kolunun ucu lojmanların
bulunduğu kısım oluyor. Restoranın üzerine gelen katlarda aşağıdan yukarıya doğru
İşletme Müdürünün, Hareket Servis Müdürünün, Yol Servis Müdürünün ve en üst
katta Cer Servis Müdürünün lojmanları bulunmaktadır. Lojmanlar binanın kolunun
ucuna kadar devam ediyorlar. Uç kısımda daha çok servis için kullanılan
merdiven var. Esas merdivenleri ön kuledeki asansörlü bölümdekidir. Kadıköy
tarafına bakan cephede binanın konsol çıkması vardır. Bu tarafta konutların salonları
bulunmaktadır.
O yıllarda peronların üzeri henüz kapatılmamış. Yeni
yeni kapatılma çalışmaları yapılıyor. Yeldeğirmeni sahilini Tıbbiye Caddesine
bağlayan demiryolu üzerindeki köprünün ortasından Gara gelen köprü yerinde
duruyor. Et-Balık Kurumu binası ve şimdiki cami henüz yok.
1962 yılında kömürle çalışan buharlı trenler Gar’da
görünmektedir. Buharlı trende ocağa kömür atılıyor, yanan kömür ocağın
üzerindeki su dolu kazandaki suyu buharlaştırıyor, o buhar basıncı ile
tekerlekleri döndüren silindirler hareketlendiriliyor. Bu arada yüksek miktarda
kurum çıkmaktadır.
Kara Tren
Adapazarı-Konya seferi yaptığı için Konya Treni olarak
anılan motorlu tren 1961-62 yıllarında teknik elemanlar tarafından İtalya’nın
Torino kentinde denenerek Fiat fabrikasından satın alınmıştı. Tekerlekler, mazotla
çalışan motor tarafından döndürülüyordu. İçinde bar olan restoranlı vagonu ilgi
çekmişti.
Motorlu Tren Torino’da Denemede
1964 yılında DİZEL lokomotifler satın alınacaktır.
Bunun için Türk mühendis, teknisyen ve makinistler ABD nin Michigan eyaletinde 4 aylık tanıma-test-eğitim süreci geçirirler. Üretici General Electric
firmasıdır. Elektro-Dizel denilebilen sistemde çalışma değişiktir. Mazotla
motor çalıştırılır. Alternatörü döndüren motorla alternatif akım üretilir. Alternatif
akım doğru akıma çevrilerek tekerleklere bağlı motora verilir. Yani sıvı yakıt
ile doğru akım elektrik üretilerek tekerlekler döndürülür. Tanklardaki hava ile
fren sistemi çalışır. Duyulan ‘vın’ sesi hava tanklarının dolma sesidir.
1967 yılında Garda çalışan teknik elemanların trenleri
yıkamak için çözüm aradıkları yıllardı. Ekonomik sıkıntı vardı. Makine
Mühendisi Mustafa Taylı bu iş için kendi çözümünü bulmuş ve uygulamaya
koymuştu. Yıkama ünitesinde önce iki taraftan fışkırtılan sularla trenin kirleri
yumuşatılıyor, sonra iki yanda rulo olan bölümde temizlenme işlemi tamamlanıyor.
Tren Yıkama Ünitesi
1968 den sonra Anadolu yakasında Haydarpaşa-Pendik
hattında ilk elektrikli tren kullanıldı. Avrupa yakasında Sirkeci-Halkalı
hattında 1955-56 yıllarında kullanılmaya başlanmıştı. Elektrikli trenlerde kataner
sistem denilen havai hattan alınan elektrikten yararlanılıyor.
Ülfet Taylı iç mimarlık okumuş. Okulda hoca, ‘evinizin
planını çizin’ diyerek ev ödevi vermiş. O da Haydarpaşa Garındaki Lojmanını çizmiş.
Hocası Onun ödevine baktığında ‘Bu kadar kalın duvar olur mu?’ diyerek
azarlamış ve projeyi bir kenara atmış. Diğer öğrencilerin tashihi bittikten
sonra Ülfet Taylı Haydarpaşa Garında yaşadığını söyleyince hocası şaşırmış,
gülmüş, özür dilemiş.
Görüldüğü gibi 1960 lı yıllar bizim kuşağın yaşadığı,
her şeye şahit olduğu yıllardır aslında. Ama yine de bugün anımsadığımızda ‘Ne
günlermiş?’ dedirtmiyor mu?
ARİF ATILGAN MAYIS 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder