24 Temmuz 2014 Perşembe


YENİ KADIKÖY
Arif Atılgan
A kişisine ait bir tescilli eski eser düşünün. B şirketine kiralamış olsun. B şirketinin sahibi de C kişisi olsun. C kişisi tescilli eski eseri kaçak bir şekilde tadil ederek üstelik yanındaki sokağı da kaçak bir şekilde binaya katarak kullanıyor olsun. Bu durumu başta ilgili Koruma Kurulu olmak üzere ilgili kamu kurumlarına AA isimli kişi de bildirmiş olsun. Koruma Kurulu ve diğer Kamu Kurumlarından AA ya ‘C kişisi en kısa zamanda tescilli eski eserin rölöve-restitüsyon-restorasyon projelerini hazırlayıp gerekli prosedürü tamamlayarak binada restorasyon uygulaması yapacağını bize bildirmiştir’ anlamında cevap gelmiş olsun. Ancak bu cevabın üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen konuda herhangi bir değişiklik de olmasın. 
A kişisinin yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2. Bölge Müdürlüğünü, eski eserin yerine Kadıköy’ün günümüze kalmış en eski sinema binası olan tescilli Özen Sinemasını, B şirketinin yerine KASTAŞ, C kişisinin yerine Bir Önceki Kadıköy Belediyesi yönetimini koyabilirsiniz. AA da ben.
                                    Özen Sinemasının Faaliyetine Son Verildiği İlk Yıllar.

Bu durumda bütün tescilli eski eser binası olanlar bu örneği emsal göstererek veya bir nevi içtihat kabul edilmesini isteyerek ilgili Koruma Kurulu ve başka kamu kurumlarına ‘en kısa zamanda gerekli prosedürü yerine getireceğim’ diye yazarlarsa tescilli eski eser binalarını istedikleri gibi tadil edip kullanma hakkına sahip olmazlar mı?

Hâlbuki yapılması gereken iş, ilgili Koruma Kurulunun tapu sahibini uyarması, yine de inşaat sahasındaki yasa dışılık düzeltilmezse durumu savcılığa bildirmesi değil midir?

Özen Sinemasının Tadil Edilmiş Hali. Elektrik Direğinin Sağ Tarafı Sokak, Sol Tarafı İse Orijinali Değil.

Bu mekândaki TAK çalışması ise özel şirketlerle ortak olarak değil Belediye, Çekül ve mahalleli birlikteliğiyle yapılmalıdır. O zaman TAK çalışmalarının nasıl olması tartışmaya açılabilinir.

30 Mart 2014 tarihli yerel seçimlerden sonra Kadıköy’de yeni bir belediye yönetimi vardır. Herhalde Yeni Yönetimin bu konuya bakışı en kısa zamanda belli olacaktır.

Belediyelerin yasal zorunluluktan gelen rutin işleri vardır. Yol, su, kanal, ruhsat, inşaat, planlama vs gibi. Bir belediye bu işlerden bazılarını diğer belediyelerden farklı yapıyorsa bu durum o belediyenin tarzını oluşturur. Yine bir belediye rutin işlerinin dışında diğer belediyelerden farklı bazı işler yapıyorsa bu durum da o belediyenin tarzını oluşturur.

Kadıköy’ün son yirmi yıldaki değişimine bakıldığında Bir Önceki Kadıköy Belediyesi Yönetiminin, rutin işlerinden planlamayı genel olarak Kadıköy’ü ticarileştirecek şekilde yapmayı tercih ettiği belli olmaktadır. Ayrıca rutin işlerinin dışında TAK isimli çalışmayı başlattığı da görülmektedir.  Bunlar Bir Önceki Kadıköy Belediyesi Yönetiminin kendine özel kendini diğerlerinden ayıran tarzı olmuştur. Ancak bugün Bir Önceki Kadıköy Belediyesi yönetimi artık yoktur. Bu durumun ilgililer tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Bugün Kadıköy Belediyesinde yeni bir yönetim kadrosu bulunmaktadır. Göreve gelen yeni yöneticiler eskinin devamını mı yapacaklardır, yoksa kendileri yeni bir yönetim tarzı mı oluşturacaklardır. Eğer bir şekilde eskiyi devam ettirirlerse yönetim değişikliği tartışma konusu olacaktır. Yeni yönetim kendi tarzını oluşturmalı ve bunu konuya aklı eren herkesle tartışarak programlamalıdır.

2000 li yıllarda, ‘arama konferansı’ vs gibi isimlerle yeni toplantı türleri yaratılmıştır. Bu toplantılar benim kuşağımın sıcak baktığı toplantı türleri değildir. Ancak Yeni Kadıköy Belediyesi Yönetiminin stratejik plan yapmak için düzenlediği bu anlamdaki hazırlık toplantılarından birine katıldım. Her toplantının bir yararı olduğunu düşünürüm. Bu toplantılardan belediyenin yararlanacağı bellidir. Benim kanaatim toplantıya katılanların da yararlandıkları şeklindeydi. Zira katılımcılar belediye, belediye hizmeti, kent, planlama, vatandaşlık gibi konularda aralarında tartışarak tespit ve öneri geliştirirken farkında olmadan kendi kendilerini bilgilendirmiş oluyorlardı.

Kadıköy Belediyesinin yeni yönetimi, tartışmalı klasik toplantılarla da halkın fikirlerini öğrenmelidir. Bu fikirlere göre kendine özel çalışma programını oluşturmalıdır. Bu anlamda Onlara inanılıyor, güveniliyor ve gerekenleri yapmaları bekleniliyor.

Kadıköy Belediyesinin yeni yöneticilerden olumlu duygular alınmaktadır.
ARİF ATILGAN MİMDAP TEMMUZ 2014

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder