AFET VE ARAMA KURTARMA
Kısaca Arama-Kurtarma diyoruz.
Renkli giysileri var. Kim nereden gelmiş hiç ayırt etmiyoruz. Onlar özellikle
deprem afetlerinin kahramanlarıdır. Yıkıntıların altından insan kurtarıyorlar.
Başka da hiçbir amaçları yok. Aldıkları tek ücret kurtardıkları insanların
mutlulukları.
Uyku uyuduklarını sanmıyorum. Yemeklerini
enkaz başında yiyorlar.
Diplerden gelen seslerle depremzedenin
yerini belirleyip Ona ulaşmaya çalışıyorlar. Enkaza açtıkları bir delikten giriyorlar.
O da olmuyorsa komşu binanın altından tünel açıyorlar. Yani onlarda ‘olmaz’
diye bir şey yok. Enkaz altındaki insanı kurtarmaktan başka hiçbir düşünceleri
yok. Kendi canlarını bile unutuyorlar. Yandaki binanın çalıştıkları enkaza
devrilme tehlikesi varken de çalışıyorlar. Yıkıntıda milim milim ilerliyorlar. Zaman
mefhumu yok. 27 saat çalışıp can kurtardıklarını biliyoruz.
Enkazın içinde ilerlerken
önlerine kolon-kiriş çıktığında bu sefer başka bir yerden giriyorlar.
Girdikleri deliği görseniz minicik. Onlardan başka sadece köstebekler girer o
kadar küçük delikten.
Kurtardıkları kişiyi
çıkardıklarında ise duygularına gem vuramıyorlar ve ağlıyorlar. Tabii
izleyenler de...
Ancak…
Bana göre üniversitelerde Afet
ve Arama-Kurtarma bölümleri kurulmalı. Sadece deprem değil sel, yangın,
fırtına, heyelan, çığ, don, tsunami, radyoaktivite, kimyasal tehlike ve aklıma
gelmeyen tüm afetler için eğitim verilmelidir. Ardından Arama-Kurtarma
öğretilmeli, kullanılan araç gereçler geliştirilmelidir.
Günümüzün Arama-Kurtarma
elemanlarının tecrübelerinden de yararlanılmalıdır.
Tüm Arama-Kurtarma camiasına teşekkürler..
ARİF ATILGAN ŞUBAT 2023
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/afet-ve-arama-kurtarma
http://atilganblog.blogspot.com/2023/02/afet-ve-arama-kurtarma-ksaca-arama.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder