ACIBADEM'DE KÖÇEOĞLU KÖŞKLERİ
Arif Atılgan
Osmanlıda Köçeoğlu soyadı ilk olarak 1800 lü yılların
başlarında dikkat çekmiştir. Kafkasya’da yaşayan Andon Köçeoğlu (1773-1832) ailesiyle
önce Artvin’e, sonra İstanbul’a gelmiş, Padişah 2. Mahmud ile dostluk kurarak
sarayla ilişkisini başlatmıştır.
Andon Köçeoğlu’nun Hevsep (1808-1883) ve Agop (1818-1893)
isimli oğulları olmuştur.
Hevsep’in kızı Nektar Köçeoğlu 1800 lü yılların
ortalarında Kadıköy Bahariyede Köçeoğlu Hamamını yaptırmıştır. Hamam 1980 lerde
yıkılıp yerine inşaat yapılmış, bugüne sadece cadde üzerindeki kapısı kalmıştır.
Andon Köçeoğlu’nun diğer oğlu Agop Köçeoğlu bu soyadı
ünlü yapan kişidir. Kendisi sarayda ‘Kuyumcu Başı’ olmuştur. Galata’da Köçeoğlu
İşhanı Onundur. İstiklal Caddesinde bulunan evi yanınca evinin karşısında
heybetli bir ev daha yaptırmıştır. Bu ev bugün Atlas Sineması olarak bilinen
binadır.
Boğazda yalısı da olan Agop Köçeoğlu’nun İstanbul’da
çeşitli mülkleri vardır. Bunlardan ikisi Acıbadem’de inşa ettirdiği Köçeoğlu
Köşkleridir. Köşkler Küçük Çamlıca eteklerinden eski Otosan arazisini de içine
alan Uzunçayır mevkiine kadar devam eden alandadır. Kabaca 300.000m2 civarı
diyebiliriz.
1870 yılında inşa edilmiş olan Av Köşkü kâgirdir.
Tavan tezyinatları içinde Agop Köçeoğlu’nun kızının resimleri de bulunmaktadır.
Bu resimler altın yaldızlı, nakışlı ve yağlı boya olarak yapılmışlardır. İki
katlı Köşkün önündeki gösterişli havuz bugün hala kullanılabilecek durumdadır.
1880 yılında inşa edilmiş olan Kadınlar Köşkü ise ahşaptır.
Bu köşk bugün daha sağlam durumdadır. Bodrum kat üzerine iki katlı sekiz
odalıdır. Salonu kartonpiyer süslemelidir.
Kadınlar Köşkü (1975-2016)
Agop Köçeoğlu’nun, bugünkü Göztepe SSK Hastanesi ve
Marmara Üniversitesi arazisinde köşkü bulunan şehzade 5. Murad ile dostluğu
vardır. O yıllarda kendisinden borç para alan 5. Murad sık sık ata binerek Av Köşküne gelir, Köçeoğlu’nun kızıyla piyano çalar müzik yaparlarmış. Agop Köçeoğlu sonraki
yıllarda arazisinin aşağıdaki bir bölümünü Kadıköy’deki Gregoryen Ermeni
Kilisesine bağışlamış.
Köşkler Köçeoğlu’ndan Ahmet Celalettin Paşa tarafından
satın alınır. Paşa 2. Abdülhamid ile şehzadeliğinde tanıştığında çobanlık
yapmaktadır. 2. Abdülhamid padişah olunca Onu hafiyelik teşkilatının başına
getirir. Kavalalı Mehmed Ali Paşanın torunu Mısırlı prenses İsmet Hanımla
evlenir, Ferikliğe (korgeneral) yükselir, Mısıra gider. 1905 yılında Padişaha
suikast düzenleneceğini haber verir. Dikkate alınmaz. Eşi öldüğünde kalan
mirasla zengin olur. Köçeoğlu Köşklerini ve arazisini satın alır. Buraya iki
köşk daha inşa ettirir. Bu sebepten arazideki bütün köşkler Celalettin Paşa
Köşkleri olarak ta bilinir. Zengin olan Paşa yaşadığı hızlı hayatının son
zamanlarında sefillik çekmiştir.
1926 yılında Köşkler Ziya Çeçen tarafından satın alınır.
1935 yılında burada bir yangın çıkar. Yangında Celalettin Paşanın yaptırdığı iki
köşk yanar. Günümüzde onlar yoktur. Yangından sonra buradaki koruluğa Güzel
Orman Çiftliği adıyla bir gazino açılmış, bir süre faaliyet göstermiştir.
Av Köşkü Tavan Süsleme Örnekleri
1939 yılında TSK, askerlerde çoğalan verem hastalığı
için havadar bir yerde sanatoryum açmak istemektedir. Araştırmalar sonucu
buradaki binaları ve arazisini beğenirler. Arazideki çam koruluğu ve ‘Şeker Kaymak
Suyu’ önemlidir. Ziya Çeçen’den 45.000TL bedelle satın alınır.
1944 yılında Av Köşkü, deniz tarafındaki cephesine
ekler yapılarak sanatoryum olarak kullanılmış. 1950 yılında ‘hizmet binası’
olarak kullanılmaya başlanmış.
Av Köşkü Deniz Tarafındaki Eklentiyle Sanatoryumken
1944 yılında Kadınlar Köşkü de ‘hizmet binası’ olarak
kullanılmış, 1955 yılında onarımdan geçirilmiş,
1958 yılında iki köşk te boşaltılmıştır.
1960 lı yıllarda arazinin aşağı kısmında modern
hastane binası yapılmış.
O yıllarda, Yeldeğirmeni’nde mahalle büyüğümüz Yavuz
Ağbi beni evden aramış, ‘Çamlıca’da voleybol maçı yapacağız gel’ demişti.
Arazinin alt tarafındaki hastane binasının yanında hastanenin takımıyla maç yapmıştık.
Daha başlarda iki kötü pozisyon geçirmiş, moralim bozulmuş ve çok kötü bir maç
çıkarmıştım. 6 kişi gittiğimiz için çıkamıyordum da. Benim kötü oyunumla mağlup
olmuştuk.. Tesisten üzgün bir şekilde ayrılırken burada çalışanların ne kadar
şanslı olduklarını düşünmüştüm. Acıbadem Caddesinden görünmediği için belli
olmayan hastane ve arazisi cennet gibi bir alandı.
1970 li hatta 1980 li yıllarda köşkler bu hastanede
çalışan hemşire vs görevliler tarafından kullanılmış.
1990 yılında köşkler koruma altına alınmış, Av Köşkü
1996 yılında çıkan yangında ağır hasar görmüş.
2000 li yıllarda geriye kalan 100.000m2 civarı arazide
yeni binalar da inşa edilmiş ve hepsi TSK emeklileri için huzurevi olarak
kullanılmaya başlanmış. Köşkler ise boş hatta metruk durumdadır.
Acıbadem 1960 lı yıllara kadar köşkler semtidir. Bugün
ise adeta apartman ormanıdır. Aranırsa aralarda bir iki köşk bulunabilir belki..
Köçeoğlu Köşkleri geniş arazisiyle çevresine oksijen ürettiği için günümüzde de
özeldir. Önce Av Köşkü eklentilerinden kurtarılmalı, sonra her iki köşk te
restore edilerek kamusal anlamda değerlendirilmelidir.
ARİF ATILGAN OCAK 2017
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilKusura bakmayın buraı reklam yeri değil.
YanıtlaSilkaleminize sağlık., zarirf satırlara teşekkürler.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHarika bir inceleme!
YanıtlaSilMuhteşem bir yazı ve çok aydınlatıcı bilgiler emeklerinize sağlık...
YanıtlaSil