Kent Öyküleri
İSKELE SOKAĞI’NIN RIHTIMINDAKİ AHŞAP EVDEN
BİR ÖYKÜ
Arif Atılgan
2 katlı ahşap ev, Ladikli Ahmet Ağa
Çeşmesi’nin arkasındadır. Önü kumsal iken yalı olarak kullanılan bu evde Ahmet
Haşim’in yaşadığını bazı kaynaklardan öğrenebiliyoruz. Ahmet Haşim, Mütareke
döneminde Abdülhak Şinasi’ye gönderdiği bir mektupta ev adresini ‘Haydarpaşa,
Çınar Sokağı 2 no’lu ev’ olarak yazıyor. Bahsedilen Çınar Sokağı daha sonra
Rıhtım İskele ve şimdi İskele Sokak olarak bilinen sokaktır. Ancak herkes bilir
ki Ahmet Haşim Bahariyede yaşamıştır. Burada kısa bir süre kalmış veya adres
göstermiş olabilir.
İskele Sokağı Rıhtımındaki Ev
1.Dünya Savaşı sonrası işgalci
İngilizlerin bu evi bir süre karakol olarak kullandıklarını da anlatan vardır. Bu sürede öndeki Ladikli Ahmed Ağa Çeşmesinin namazgahını paten alanı yapmışlar.
2006 Eylül ayında Haydarpaşa
etkinliklerinde söyleşisini dinlediğim günümüz ressamlarından Mehmet Güleryüz
bu evde oturduğu yıllardaki anılarını anlatmıştı.
1960'lı yıllarda hostel olarak kullanıldığını da bazı belgelerden anlıyoruz. Yani ilk hostel örneklerinden oluyor.
1960'lı yıllarda hostel olarak kullanıldığını da bazı belgelerden anlıyoruz. Yani ilk hostel örneklerinden oluyor.
Bugün de kapı no’su 2 olan ev XX.
yüzyılın başlarından itibaren ilgi çeken bir yalıdır. Kadıköy’ün harem-selamlık
bölümleri olan köşklerindendir. Bu anlamda bugüne kalan ender örneklerdendir.
Binanın ön tarafı selamlıktır. Arkadaki bölüm ise haremdir. Fotoğrafta da
görüldüğü gibi erkeklerin kullandığı selamlık bölümüne önden girilir.
Kadınların bulunduğu Harem bölümüne ise selamlık bölümünden ve İskele Sokağa
bakan küçük bahçedeki yan kapıdan girilir.
1900'lerin başından beri bilinen Köşkün
sahibi Memduh Beydir. Memduh Beyin 1930'lu yıllarda Darülbedayi Müdürü olduğu
söylenir. Memduh Bey ve eşi Fatma Hanımın 3 kızı vardır. Gönül, Baria ve Beria.
Beria Memduha Kızılağaç evin son sahibi
olarak bilinir. Kendisine bir vakıf kuruluyor. Sanırım vakıf ile evin
oturulacak hale getirileceğini düşünüyordu.. Sonuçta Beria Hanım metruklaşan bu
evde ölüyor.
2000'li yıllarda bu köşkün 50m yukarısında bulunan Mimarlar Odasında yöneticiydim. Beria Hanım zaman zaman bize
gelir dertlerini anlatırdı. Son derece kibar bir hanımefendiydi. Köşkün eski
fotoğraflarını getirirdi. Gördüğüm kadarıyla eski yıllarda nefis bir yalıymış.
Gerek Beria Hanım gerekse aile fertleri elit İstanbul hanımefendisi ve
beyefendisiymişler. Böyle bir hanımefendinin o metruk binada tinercilerle
uğraşarak yaşaması çok acı vericiydi. Orada kendi başına ölmüş ve cenazesi
günler sonra bulunmuştu. Umarım bize gösterdiği fotoğraflar atılmamıştır.
Evin bugünkü sahibi Kadıköy
Belediyesidir. Belediyenin burayı restore ederek Ahmet Haşim’in adını vermeyi
planladığı bilinmektedir. Hâlbuki bu evin Ahmet Haşim ile ilgisi yoktur.
Kadıköy Belediyesine önerim, eve Beria
Memduha Kızılağaç Yalısı adını vermeleridir. Zira buranın tüm eziyetini mülk
sahibi Beria Hanım çekmiştir. Üstelik eziyet çekerken eskiden yaşadığı güzel
hatta muhteşem günlerini düşlemiştir.
Kent Hafızasının oluşması için öykü
kahramanlarının ünlü olmaları gerekmez. Değerli olan, ünlü olmayanların da
öykülerinin öne çıktığı Kent Hafızalarını oluşturabilmektir.
ARİF ATILGAN Ocak 2017
Cok haklisiniz, kent hafizasi ile ilgili soylediklerinize katiliyorum.
YanıtlaSilArif bey, 1975-76 da bu evde kim oturuyordu, biliyor musunuz ?
YanıtlaSilharika
YanıtlaSilÖner’inize katılıyorum. Bu evin sahiplerinin adıyla yaşasın.
YanıtlaSilEvin sahiplerinin adı ile yaşaması bencede en yakışanı olur. Teşekkürler
YanıtlaSil