14 Nisan 2018 Cumartesi


KADIKÖY’DE ZAMAN
Arif Atılgan

Eski Kadıköy’de yaşamış olan Kadıköylüler…

Kesinlikle 1914 yılında inşa edilen Şehremaneti binasına girmişlerdir. Okula kayıt için Sağlık Müdürlüğünde aşı olmuşlar veya Kaymakamlıktan, Belediyeden bir belge almışlardır.

1926 yılında yapılan İskele binasından da vapura binmişlerdir. Her vapur onların ayrı dünyalarıdır. Vapuru kaçırıp 10 dakika sonraki vapura binenler sanki bambaşka bir dünyanın içine girmiş gibi olmuşlardır.

1927 yılında yapılan Hal binasının içindeki kargaşayı görmüşler, binanın içindeki Fen İşleri bürosuna uğramışlardır.

1930’lu yıllarda düzenlenen Parkta gezmişler, Âşıklar Yolunda yürümüşler, Evlendirme Dairesinde nikâh izlemişler, hatta çoğu orada evlenmişlerdir.


Postanede mektup, sırasındaki ve arka sokağındaki meyhanelerde iki tek atmışlardır.

Küçük Tarihi Çarşının içinde alış verişle kendilerini kaybetmişler, camilerinin ve kiliselerinin içine girmişler, ezan ve çan seslerinin birbirine karıştığını işitmişlerdir.

Bahariye Caddesinde sinemalara gitmişler, sinema öncesi pastane ve büfelerde bir şeyler atıştırmışlardır.

Yazlık sinemalardaki tahta sandalyelerde keyifle oturmuşlar, hem film hem de gökteki yıldızları izleyerek hayallere dalmışlardır.

Moda Deniz Kulübünün içindeki canlı müziği içerden değil Moda İskelesinden izlemişlerdir.

Moda Plajının tahta iskelelerinde yürümüşler, Kadıköy’ün tüm plajlarının kumuna kendilerini gömmüşlerdir.

Küçük Moda’da diskoda eğlenmişler, Alman Kampında ‘sevgili’ heyecanı yaşamışlardır.

Yahudilerin hamursuzunu, Hıristiyanların paskalyasını, Müslümanların ramazanını hep birlikte hissetmişlerdir.

Ramazanda Selimiye Kışlasından gelen top sesiyle oruçlarını açmışlar, camilerinde teravi namazı kılmışlardır.

Tarihi ağaçlarının altında oturmuşlar, hışırtılarıyla serinlemişlerdir.

Küçük Çamlıca’daki O Ağacın Altında ve Acıbadem Yokuşunun çevresindeki yeşilliklerde haşlanmış yumurta ve kuru köftelerle piknik yapmışlardır.

İlçelerindeki Otosan Fabrikasının ülkemizin ilk otomobil fabrikası olduğunu fark etmemişlerdir bile.

Bağdat Caddesinde volta atmışlar, pastanelerinde oturmuşlardır.

Bayramlarda Kuşdili Çayırındaki Bayram Yerine gitmişler, harçlıklarını bitirmişler, tekrar büyükleri ziyaret edip harçlık biriktirmişlerdir.

700 yıllık Karacaahmet Mezarlığına bir şekilde gitmeyeni yoktur.

Eski tahta tribünlü Fenerbahçe Stadının içinde maç seyretmek için stadın çevresindeki duvardan atlamışlar, açık tribün arkasındaki alanda mahalle maçı yapmışlardır. Ama hepsi 23 Nisan veya 19 Mayıs Bayramlarında stadın zeminine ayak basmışlardır.

Yeldeğirmenliler kendi içlerinde yaşamışlar, Özen Sinemasını özenle korumuşlardır.

Ayrılık Çeşmesi sokaktakiler Ayrılık Çeşmesi Mezarlığının ürkütücü halini hissetmişler, yıllar sonra Marmaray için yıkılan 18 evlerine üzülmüşlerdir.

Koşuyolu’nun kırlık halinde yaşamışlar, Validebağ Korusunun doğal halini görebilme şansına sahip olmuşlardır.

Kurbağalıdere’den sandal kiralamışlar, Yoğurtçu Parkta nefes almışlardır.

Hasanpaşa semtinin insanlarını tanımışlar, Havagazı Fabrikasının gazının kokusunu koklamışlar, bu sebepten bu havaliye Gazhane demişlerdir.

Neredeyse her sokak başında bulunan İyi Su çeşmelerinden su içmişler, evlerine su taşımışlardır.

Derelerinin şırıl şırıl akışını izlemişlerdir.

Caferağa’da Adliye Bahçesinde top oynamışlar, Altıyoldaki Fenerbahçe Gazoz Fabrikasının gazozunu tatmışlardır.  

Mimar Melih Koray’ın binalarını beğenmişlerdir.

‘Deniz Otelini geçince..’ veya ‘Deniz Oteline gelmeden..’ diyerek yol tarifi yapmışlardır.

1984 yılında Kadıköy’ün ilk seçilmiş Belediye Başkanı Osman Hızlan’ı başkan olmadan önce de bir Kadıköylü olarak tanımışlardır.

Hava kararınca Haydarpaşa-Kadıköy arasındaki koyda seyreden vapurların ışıklarıyla gelin gibi süzülüşlerini hayranlıkla izlemişlerdir.

Bütün bunlar, daha fazlasıyla Kadıköy’de Zaman kitabımda yer alacaktır. K-İletişim Yayınları sahibi Kadir Toprakkaya 2018 Nisan ayında kitabımın okuyucularıyla buluşacağını müjdelemektedir.
ARİF ATILGAN ŞUBAT 2018  

Not: Yeni çıkan Kadıköy Gazetesi için köşeyazımdır. Son paragrafı K-İletişimin ricasıyla yazdım. 

5 yorum:

  1. Kaleminize sağlık...
    Blog yazılarınızda tadı damağımızda kalıyordu, kitaplaşması ne güzel olacak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Ama kitabım umarım çıkar. Zira yayıncı arıyorum.

      Sil
    2. Daha açıkçası son paragrafı yazdıran K-İletişim nisan ayında kitabı çıkarmayınca ben yayınlamasından vazgeçtim. Yeni yayıncı arıyprum.

      Sil
  2. Kadikoy bu kadar guzel , hissettirilerek anlatilamazdi, zaman yolculuguna ciktik sayenizde...Kitabinizi merakla bekliyoruz.Tasarimpark ta bir soylesi de yapariz insallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Nursema Hanım. Tasarımpark için sözüm vardı zaten.

      Sil