İstanbul İskeleleri
İSTİNYE İSKELESİ
İstinye, Sarıyer ilçesine
bağlı muhtarlıktır. 15584 nüfuslu olup kuzeyde Yeniköy güneyde Emirgan
semtleriyle komşu bir boğaz yerleşimidir. Derin bir koy olması dolayısıyla İstinye’ye
Küçük Haliç denirmiş.
Antik çağda Sosthenion veya
Leostenion adları ile anılmıştır. Bölge Stenos ve daha sonra Stenia adıyla
bilinir olmuş. İstinye adının buradan geldiği düşünülür.
M.Ö. 12. Veya 13. Yüzyıllarda
Truva Savaşı öncesinde yaşamış olan Argonotlar buraya adak yeri olarak bir tapınak
yapmışlar. Aynı yere Roma İmparatoru Konstantin (324-337) Başmelek Mikael için
kilise yaptırır. Sonraki yıllarda Ruslar buraları tahrip ederler ve yeni bir
kilise inşa ederler.
İstinye’de bağ, bahçe çokmuş. Bugün
var mı bilmiyorum ama çileği ünlüymüş. Yerleşimin iç kısımlarında Türkler,
kıyılarında Rumlar yaşarmış. Osmanlı döneminde Haliç’e benzetilen koy, tersane
ve kalafat yeri olarak kullanılmış. 1856 yılından 1991 yılına kadar kullanılan
tesiste Şehir Hatlarının bir çok vapuru inşa edilmiş.
1877 yılında halkın açıktan
denize girmesini önlemek için bir Deniz Hamamı yani plaj yapılmış. Bugün böyle
bir tesis yok tabii.
İstinye’deki tarihi yapılardan
bahsetmeyeceğim. Neredeyse tamamı çeşitli sebeplerden yıkılmış yeniden yapılmış
çünkü.
Günümüzde zenginlerin
yerleşimi olarak görünüyor. Hatta ünlülere rastlayabileceğiniz ünlü AVM de buradadır.
İskelenin öyküsüne gelirsek…
1851 yılında ilk İstinye
İskelesi Karakolhanenin önüne kurulur.
1898 yılında Kalfa Kemal Usta
tarafından yıkılır ve yeniden yapılır.
İskelenin tüm alanı 93.90m2, yanaşma
yeri uzunluğu 15.30m, denizden ortalama yüksekliği 1.30m, su derinliği
4.75m’dir. Galata Köprüsü’nden uzaklığı 7.8 mil (12.55km) olup vapurla bu
mesafe 38 dakikada alınır.
1966 yılından sonra İstinye-
Paşabahçe arasında arabalı vapur çalışınca ayrıca 1973 yılında 1. Boğaz Köprüsü
de hizmete girince İstinye İskelesi iptal ediliyor.
1991 yılından sonra tersane
İzmir’e taşınmış, tersane alanı sosyal-kültürel etkinliklerin yapıldığı bir
alan olmuş.
İstinye Koyu’nda Tersane Yok.
2025 yılının Şehir Hatları
tarifesinde İstinye İskelesi kullanılıyor.
İstinye’den Emirgan’a veya
Emirgan’dan İstinye’ye yürüyüş yaptığınızda Tersaneyi tepeden görebiliyordunuz.
Haliç’teki tersane normal gelirdi de Boğaz’da tersane olması ilginç gelirdi o
yıllarda. İçine koca gemilerin girdiği yüzer havuzları görmek değişik duyguydu
doğrusu.
Bakıyorum da… Ben de tarih
olmuşum İstanbul’da…
ARİF ATILGAN 2025 NİSAN
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/i%CC%87sti%CC%87nye-i%CC%87skelesi%CC%87
İstanbul'un önemli yerlerini kaleme alıyorsunuz ve ne mutlu ki bizlerde okuyoruz @🙏
YanıtlaSilBilgileniyoruz ... Eski yıllardaki halini bir görüntü kirliliği olan tershanesini çok iyi hatırlıyorum... şu anki hali yatlimanı daha güzel açıkçası ...güzel olmayan ise içeriye doğru girdiğimizde gecekondulaşıp betonlaşan ve sonrasında biraz ilerilere.. yukarılara doğru çıktığımızda çok yüksek fiyatlı beton binaların yapılmış olması... aslında ne kadar güzel bir vadi ve bu vadi dereyle İstinye koyuna açılıyordu.. keşke günümüz gençliği doğal halini görebilmiş olsaydı...
keşke o günleri yeşil halini doğal güzelliklerine kirlenmeden önceki güzelliğini görebilseydik...
Çok haklısınız Nursema Hanım. Keşke...
YanıtlaSil