SİNEMALARIN GELİŞİMİ, DEĞİŞİMİ ve BİTİŞİ Mİ?
Sinemaların gelişimini Kadıköy’deki serüvenleri ile anlatmak istiyorum.
1900’lerin başında… İlk sinemalar Halitağa Caddesi’ne cepheli iki bahçede başlamıştır. Bir tanesi Yavuztürk Caddesi ile Bayramyeri Sokak arasındaki Mısırlıoğlu isimli Ermeni vatandaşın malikânesinin mutfak ve ahırındadır. Diğeri ise Bayramyeri Sokak’la Altıyol arasındaki Zamboğlu isimli bir Rum vatandaşın bahçesindedir.
İlk sinema binası Caferağa Mahallesindeki Rum cemaatine ait olan Febüs veya diğer adıyla Apollon Tiyatrosudur. Burası 1930 yılında Hale Sineması adını almıştır.
O yıllarda iki sinema daha görülmektedir. Biri Kuşdili Çayırı’ndaki Kuşdili Sineması diğeri Yeldeğirmeni’ndeki Özen Sinemasıdır. Kuşdili Sineması önce tramvay deposu olarak kullanılmış. Özen Sineması önce Ünlü ismiyle hizmet vermiş.
1943 yılında Kadıköy Halkevinde Yurt Sineması açılmış. 1945 yılında 2. Dünya Savaşı bitmiştir.
1950’lerde biten savaşlar sonrası sinema patlamıştır. O yıllarda tek tük sessiz film oynadığını da anımsarım.
1961 yılında Hale Sineması yıkılarak yerine Reks Sineması yapılır. Mimarı Maruf Önal’dır. Kadıköy’ün en modern sinemasıdır. Yine bu yıllarda Mimar Melih Koray’ın tasarladığı binanın altında Kadıköy Sineması açılır. Burası bugünün ölçülerine göre büyük, o zamanın ölçülerine göre küçüktür. Diğer yandan Süreyya Sineması binasının orijinal yapısında balo salonu olan üst katı, Cep Sineması adıyla ayrı bir salon haline getirilmiştir. Altıyol’dan Kuşdili Caddesi’ne sapıldığında yine Mimar Melih Koray’ın tasarladığı binada Efes ve Feza sinemaları, Moda Caddesi’nde As Sineması açılmıştır.
Hale Sineması ve Yerine Yapılan Reks Sineması1960’lar Bahariye Caddesi ve çevresindeki sinemaların en popüler oldukları yıllardır. Süreyya, Reks, Kadıköy, Efes, As sinemaları yabancı film; Opera, Feza, Yurt sinemaları yerli film oynatırlardı. Aileler, çoluk çocuk suare matinesine sinemaya giderlerdi. İlan edilen halk gününde ve sabah 11 matinelerinde ucuz bilet satılırdı. Özellikle Pazar günleri 11 matinesi için sinema gişeleri önünde uzun kuyruklar oluşurdu.
Her ne kadar Yeldeğirmeni’nde Özen, Üsküdar’da Sunar, Kızıltoprak’ta Kent, Şaşkın Bakkal’da Atlantik ve Suadiye sinemaları olsa da Bahariye Caddesi sinemalar çarşısı gibiydi.
Ayrıca yazlık sinemalar da vardı. Kadıköy’de Kısıklı-Çiftlik, Koşuyolu-Koru, Çamlıca-İnci, Acıbadem-Cengiz, Acıbadem-Saray, İkbaliye-İkbaliye, Söğütlüçeşme-Uğur, Fikirtepe-Murat, Bahariye-Opera, Bahariye-Süreyya, Moda-Modapak, Kadıköy-Yoğurtçupark, Kurbağalıdere-İstasyon, Kurbağalıdere-Stad, Kızıltoprak-İkizler, Kızıltoprak-Toraman, Kalamış-Sahil, Feneryolu-Site, Göztepe-And, Göztepe-Renk, Caddebostan-Budak, Caddebostan-Ozan, Caddebostan-Serdar, Erenköy-Çamlık, Erenköy-Özen, Şaşkınbakkal-Çiçek, Şaşkınbakkal-Kulüp (Paris), Suadiye-Can, Bostancı-Bostancı...
1970’lerde Bahariye Caddesi’nde Ocak ve Kafkas Sinemaları açıldı. Reks’e doğru giderken ikinci binanın altında Hakan Sineması, üçüncü binanın altında Ercan Sineması açılmıştı. Bir de Halk Eğitim Merkezini geçtikten sonra karşı sırada Broadway Sineması... Yeni yapılan sinemalar bina bodrumlarında oluyorlardı.
Ancak bu yıllarda başlayan siyah beyaz TV yayınları sinemayı olumsuz etkilemeye başlamıştır. 1970’li yılların ortalarında Özen Sineması kapanmış, 1976 yılında Opera Sineması yıkılmış yerine Opera Pasajı adlı AVM inşa edilmiştir.
Opera Sineması ve YıkımıYazlık sinemalar da kapanmaktadır.
1980’lerde TV yayınları her eve girmiş ve renkli yayına dönüşmüştü. İnsanlar evlerinde TV seyretmeye başlayınca sinemalar boş kalmıştı. Sıkıntıdan kurtulmak için çareyi seks filmleri oynatmakta buluyorlardı. Sinemaların saygınlığı azalmış, bazı sinemalar yeni işlevlere bürünmüştü.
Süreyya Sineması tekstil atölyesine kiralanmış, Efes ve Feza sinemaları AVM’ye çevrilmiş, Yurt Sineması atıl bırakılmış, As Sineması spor salonu yapılmış, Reks Sineması ilgisiz filmler oynatmaya başlamıştı
1990’lar sinemaların kötü dönemi atlatmaya çalıştıkları yıllardır. Halk yavaş yavaş evden dışarı çıkmaya başlamıştır.
2000’li yıllarda insanlar artık TV’nin etkisinden kurtulmuşlar yine sinemalara gitmeye başlamışlardı.
Bu arada AVM’ler açılmıştır. Onların içerisinde yer alan sinema salonları yeni bir eğilim getirmişti. Küçük ama rahattırlar. Bu durumdan etkilenen eski sinemalar da zorlama değişiklikler yapıyorlardı. Kadıköy’de Reks Sineması’nın balkonu koltukla eğimli bir şekilde birleştirilmişti. Balkonun altında ve lobilerde toplam 6 sinema salonu peydahlanmıştı. Adı Rexx olmuştu. Yurt Sineması’nda da balkon eğimli bir şekilde koltukla birleştirilmiş, balkon altı başka amaçla kullanılmaya başlanmıştı.
2010’lu yıllarda Bahariye Caddesi ve çevresinde Süreyya, Kadıköy, Atlantis, Moda, Rexx ve Yurt sinemaları bulunmaktadır. Süreyya Sineması binası belediyenin işletmesinde opera olarak kullanılıyor, Kadıköy festival filmleri oynatıyor, diğerleri çalışmıyor veya başka amaçlarda kullanılıyordu.
Kapanan Rexx sinemasının işletmecileriyle konuşmuştum. Sinemaseverleri kastederek ‘Keşke bizim için eylem yapanlar sinemaya gelselerdi’ diyordu. Aynı şeyleri daha önce Beyoğlu’ndaki Emek Sinemasını işletenler de söylemişti.
AVM’lerdeki salonlara gelirsek… Onlarda da pandemi öncesi bilet ücretleriyle ilgili sıkıntılar görülmüştü. Sinemaların işletmesini alan Koreli bir firma bilet ücretlerinin içine patlamış mısırı da kattığını söylüyordu. Ancak brüt ücretin içindeki film ücreti düşük tutuluyordu. O zaman da film yapımcıları zarar ediyorlardı. Bunun üzerine çıkarılan yasa ile ortam film yapımcılarının isteğine göre düzenlendi.
Ancak bu yıl (2023) yeni filmler sinema salonlarında değil dijital ortamda oynatılmaktadır. Salonlar boş. Ya gerekli yasanın çıkması gecikti ya da ücretler yeteri kadar düşürülemedi. Önümüzdeki sezonda yabancı filmler ile çocuk filmleri oynayacak gibi görünüyor. Bu gidişat yüz yılı aşmış sinema izleme geleneğinin yok olmasına sebep olacaktır.
Özetlersek…
Kabaca 1900’lerde başlayan sinema 1950’lere kadar Dünya Savaşlarından olumsuz etkilenmiş. Sadece ayakta kalabilmiş.
1950, 1960, 1970’li yıllar tüm sanat dalları gibi sinemanın da altın yılları olmuş. En güzel filmlerin yapıldığı bu yıllarda sinema salonları da konfor ve hacim olarak gelişmiş, büyümüş. 1000 kişinin üzerinde izleyici alan salonlar inşa edilmiş ve hepsi dolmuş.
1980’ler TV yayınlarının çoğalması sebebiyle sinemanın gerilemesine sebep olmuş.
1990’lar tekrar sinemaların toparlanmaya çalıştıkları yıllardır.
2000’lerde konforlu ama 100 kişiye kadar küçülen AVM salonları açılmıştır.
2010’lu yıllarda işletmecilerin yapımcılarla ilgili sıkıntıları vardır. Sinema giderek dijitalleşmekte, salonlar kapanmaktadır. Sinema bitmektedir...
İnsanlar dijital ortamı sevmiş görünmektedirler. Ancak sinema salonu sadece film izleme yeri değil aynı zamanda sosyalleşme alanıdır. Yalnızlaşan insanları yönetmek çok kolay olacaktır. Belki de gütmek…
Amaç bu mudur yoksa?…
ARİF ATILGAN OCAK 2023
Not:
Avrupa yakasında da benzer değişim yaşanmıştır. Tarihteki Şehzadebaşı-Direklerarası Caddesi çok önce tükenmiştir. Daha sonraları Tünel’den başlayıp Şişli’ye kadar devam eden İstiklal ve Halaskargazi caddelerinde sinemalar oluşmuştu. Ama sektör orada da bitmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder