KADIKÖY HAL BİNASI
Arif Atılgan
1925 yılında, Kadıköy’de denizden doldurularak elde
edilen meydan üzerine, 225.000TL ile Hal Binası yapılmak istenir. İnşaat
yapılan alan Caferağa Mahallesi, 26 Pafta, 174 Ada, 1 Parseldeki 1833MT2 lik İBB nin mülkiyetindeki arsadır.
1927 yılında bitirilen binanın mimarı İtalyan U.
Ferrari’dir. Cephelerindeki oymalardan dolayı neoklasik tarz denilen bina 1930
yılı öncesine ait olduğundan 1. Ulusal Mimarlık Dönemi örnekleri içinde sayılmaktadır.
Esnafların kiralamadığı bina boş kalmıştır.
Bina kara tarafına bakan U şeklindedir. Simetrik U
şeklinin iki yanındaki binalar iki katlıdır. Altlarında 7 adet kemerli dükkân
vardır. Bunların başındakinden üst kata çıkılabilir. Deniz tarafındaki bina ise
iki yandaki binaların arasına sıkışmış tek katlı bina görünümündedir. Ön
binanın ortasındaki kemerde giriş kapısı, kapının iki yanında yer alan yedişer adet
kemerli mekânlarda dükkânlar vardır. Kara tarafına bakan iç avlu ise üstü
örtülerek sebze-meyvecilerin kullanacağı bir alan olarak düşünülmüş. Binanın cephesindeki
dükkânların önündeki çelik konstrüksiyonlu saçakların üzeri camla örtülmüştür.
Aynı şekilde avludaki alanın üzerinde de çelik konstrüksiyon taşıyıcının üzeri
camekanla örtülmüştür.
1935 yılında Tapu Dairesini buraya taşımayı
düşünmüşler ama taşımamışlar. Buna karşılık İtfaiyeyi U şeklindeki Binanın
Yeldeğirmeni tarafındaki koluna yerleştirmişler. Boş kalan yapının diğer
tarafları hurda araç deposu olarak kullanılmış.
Belli ki Belediyeye ait olması dolayısıyla arsanın bedavaya
gelmesi ve hemen sol tarafındaki rıhtıma mavnalarla mal gelmesi bu binayı
düşünenler için olumlu sebeplerdir.
Ancak olumsuzluklar da vardır. Hal Binası o yılların
şartlarında sapa bir yerdedir. Yukarıda kendiliğinden oluşan Çarşıdan
uzaktadır. Diğer yandan Altıyol’dan inen caddenin önünde binalar bulunmaktadır.
Bu binaların istimlâk edilerek Altıyol’dan Hal Binasının görülmesi ve
gidilebilir olması sağlanmamıştır. Ayrıca binada mimari hatalar bulunmaktadır. Bunlardan
en önemlisi dıştaki saçakların ve iç avlunun üzerindeki örtünün cam olmasıdır.
Cam sadece yağmuru önlemekte, sıcak ve soğuğu önleyememektedir. Ayrıca
kırıldığı zamanlarda tehlike saçmakta ve onarımı zor olmaktadır. Diğer yandan bu
tip tesisler yapılırken, boş kalmaması için kullanıcılara bazı yasa
yönetmeliklerle kullanma zorunluluğu getirilir. Burada bu da yapılmamıştır.
1937 yılına kadar 10 yıl boş kalan binaya o yıl Çarşı
esnafı zorunlu olarak nakledilmiş. Deniz tarafındaki dükkânlara balıkçılar
olmak üzere, dıştaki dükkânlara kasaplar-bakkallar, iç avluya ise
sebze-meyveciler yerleştirilmiş. Ancak lodoslu havalarda dükkânları su basması
esnafı çileden çıkarmış, yine böyle bir olay sonrası tekrar Çarşıdaki dükkânlarına
dönmüşler.
Binanın, o yılların şartlarında AVM olarak düşünüldüğü
belli oluyor.
1938 yılında yıkılması bile düşünülmüş. Bu arada
Altıyoldan aşağı gelen caddenin üzerindeki istimlâkler yapılıp yol açılmış ve sebze-meyve
toptancılarına kullanma zorunluluğu getirilmiştir.
1940 yılında Hal olarak kullanılmaya başlanmış. Üst
katlar belediyenin büroları olarak değerlendirilmiş, alttaki dükkânlar çeşitli
kişi-kurumlara kiralanmış.
1950 yılında ise yeni yapılan Kadıköy Meydan Planında
otogar yapılması düşünülmüş, plan gerçekleştirilmeyince bu uygulama yapılamamıştır.
1973 yılında Kadıköy Hali Küçükbakkalköy’e şimdiki adıyla
Ataşehir’e taşınır. Kent kalabalıklaşmış, araba sayısı çoğalmıştır. Bu anlamda
Kadıköy’ün merkezindeki sebze-meyve toptancı Hali çevreye rahatsızlık vermeye
başlamıştır. İtfaiye de binadan çıkarılıyor, bina boşaltılıyor. 1970 lerin
sonlarında binaya yeni fonksiyonlar düşünülmeye başlanmıştır.
1984 yılında Kültür Merkezi olması için elden
geçirilmiş ve İstanbul Belediye Konservatuarı öndeki binanın üst katına
taşınmıştır.
1986 yılında Belediye Konservatuarı İstanbul
Üniversitesine bağlanmıştır. Dolayısıyla burası İstanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuarı olmuştur. Binanın hal olarak kullanılan kara tarafındaki iç
avlusu boş kalmıştır.
Günümüzde Hal Binası
Günümüzde Hal Binası
1989 yılında kara tarafındaki iç avluya Haldun Taner
Şehir Tiyatrosu yerleştirilmiş.
2010 lu yıllarda Yeldeğirmeni tarafındaki binanın
ucuna Kızılay Kan Alma Birimi yapıştırılmış.
Görüldüğü gibi burası inşa edildiği tarihten itibaren toplum
tarafından benimsenmemiş şansız bir binadır. Yıllarca boş kalmış, kullanıldığı
zamanlarda da bütünlük içindeki fonksiyonlara hizmet etmemiştir. Adeta plansız-programsız
iş yapılmaması için somut bir örnek gibidir.
Kadıköy Hal Binası boşaltılıp restore edilmeli, kütüphane
haline getirilmelidir. Zira bu havalide kütüphane ihtiyacı olduğu, kütüphane
yapılan Şehremaneti Binasının kullananlarına yetmemekte olduğundan bellidir. Çevresindeki
büfe vs yapılaşmalar temizlenerek bina ortaya çıkarılmalıdır. Dışarıdaki
dükkânların çoğunluğu kitap satışı yapılan mekânlar olmalıdır.
Umarım bu bina bütünlük içinde kullanılır.
Umarım bu bina bütünlük içinde kullanılır.
ARİF ATILGAN ŞUBAT 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder