Yaşam
YALOVA ERDİNÇ ERKORKMAZ’I
KAYBETTİ
Yalova’ya ev yapıp yerleşmem 10 yıl oldu. Eşimle bir prensibimiz vardır.
Balık yağı içeceğimize haftada bir balık yeriz. Kolajen hapı yerine de haftada
bir paça çorbası içeriz. Yalova’da da bu anlamdaki lokantaları bulduk. Sahilde
3 adet balık lokantası vardı. Önce iki yandakileri denedik. Son olarak
ortadakine gittik ve ona devam ettik. Restoranı biri kız biri erkek iki kardeş
işletiyordu. Ama bir süre sonra babalarının ağırlığı olduğunu hissettik. Yani
Erdinç Beyin.
Balıkçı Erdinç Erkorkmaz
Erdinç
Erkorkmaz Yalovalıların tanıdığı bir kişi. Balıkçılık yapmış, Yalovasporun
kurucu başkanı olmuş. Yani sosyal yaşamı olan bir sima. Biz bir yere alıştık mı
devamlı gittiğimiz için bir süre sonra o da bizi tanıdı. Geldiğim zaman yanıma
uğrar hatır sorar kısa bir sohbet yapar ve giderdi. İyi esnaftı yani. Rahatsız
etmezdi insanı.
Neler anlatmıştı bu kısa
sohbetlerde. Egede balık tuttuğunu, Yunan adalarına balık sattığını, onların
balık kültürünü… Çevre illerdeki özellikle İstanbuldaki balıkçıları…
Benim ne yediğimi merak
ederdi. Gelir gelmez genel olarak tanıdığı masaları dolaşıp ‘Hoş geldin’ der,
bana geldiğinde ‘Ne yiyorsun?’ diye sorardı. Ban İstanbul çocuğu olduğum için
balık kültürüm ve de merakım vardır. Bu bakımdan denizden tutulmuş günün
balığını yerim. O da bu huyumu sevmişti. Yaz sezonunda Yalova’nın sardalyasını
tavsiye etmişti. Bilmiyordum. Gerçekten taze ve lezetliydi.
Eşimle sabah erken denize gideriz.
Öğlen 12 civarı yeşillikte oturup denize karşı kahvaltı yaparız. O da önümüzden
kalın tekerlekli elektrikli bisikletiyle geçer, selamlaşırdı.
Geçtiğimiz salı günü (5
Ağustos 2025) restorandaydık. O yine bana ‘ Balık elle yenir’ diye takılmış,
ben de ‘Hiçbirşeyi elle yemem’ demiştim. Sohbete devam etmişti. ‘Yakında
çingene palamudu çıkar. Ardından palamut başlar.’ Benim palamutçu olduğumu biliyordu.
O gün yemekten sonraki
çaylarımızı o getirdi. Otoparktaki arabamın arkasındaki arabayı o çekip bana
yol verdi.
1 hafta sonra 12 Ağustos 2025
Salı günü… Akasya kumsalındayız yine. Hergün camiden sala okunur neredeyse.
Rahmet dileriz gidenin ardından. O gün balıkçı Erdinç Erkorkmaz deyince
şaşırdık. Bu sefer hep sağlıkla ilgili sohbetlerimiz geldi aklıma. Yaklaşık bir
yıl önce ikinci stend takılmştı kalp damarına. Önce biraz dikkat etmişti. Bir
süre sonra eskisi gibi sigara içmeye devam etmişti. Her defasında ‘İçme şunu’
diyordum. ‘Az içiyorum’ deyip beni geçiştiriyordu güya. Son gördüğümüzde
renginin beyazlığı dikkatimizi çekmişti. Zatüree de varmış galiba.
Denizden çıktım, arabanın
bagajında eşofman altı vardı. Onu giydim. Terlikli de olsa kıyafetimi şekle sokmuştum.
Cenazeye gittim. Oğluna Baş Sağlığı diledim. Kızı pek kendinde değildi.
Rahatsız etmedim. Cenaze namazını kıldım ve ‘güle güle’ dedim.
Erdinç bey haftada bir
gördüğüm, en fazla beş dakika sohbet ettiğim bir insandı. Yani samimiyetim
yoktu. Ama bazı insanlar vardır ya hani… Enerjileri vardır. Yer ediverirler
hafızanızda. O öyleydi.
5 Ağustos akşamı el sallayıp ‘Allahaısmarladık’
anlamında çaldığım korna vedalaşmamızmış
meğer. Allah rahmet eylesin.
ARİF ATILGAN 2025 AĞUSTOS