YÜZME HAVUZLARI
Yıllar önce bir meslektaşımla
yüzme havuzu yapmıştık. Uzun uzun havuz projesi anlatmayacağım. Bu tip
anlatılar beni de sıkar. Esas konuya gireceğim. Havuz suyunun filtrelenmesi
yani temizlenmesi nasıl olmalıdır? Olmaktadır.
Genel anlamda havuzun üst
kısmından taşan sular arıtma tesisine veya odasına gönderilir. Başka
noktalardan da gönderilen su orada arıtılır ve tekrar havuza pompalanır. Bu da
havuzun kenarlarındaki ve dibindeki süzgeçlerden yapılır. Yani yukarı çıkan pis
su alınıp temizlenerek dipten tekrar havuza gönderilir.
Arıtma odasında kalından
inceye birkaç tabaka kum vardır. Pis su buraya yukarıdan gelir kum
tabakalarında yabancı maddelerinden süzülür ve tekrar temiz olarak havuza
verilir. Ama bu fiziksel arıtmadır. Katı maddelerin ayrıştırılmasına yarar.
Bir de suyun içerisine karışan
zararlı ve pis sıvıların temizlenmesi vardır. İşte bu operasyona da kimyasal
arıtma deniyor. Bir sürü detay, malzeme vs anlatılır. Tarif edilir. Özeti ve
geneli iki adet malzemeyle iki adet iş yapılır kimyasal arıtma adına.
İlki klorlamadır. Biliyorsunuz
içme sularına da klorlama yapılır. Klor ile su içindeki göremediğimiz zararlı kimyasallar
yok edilir.
Diğeri ise halk arasında
göztaşı olarak bilinen bakır sülfattır. Göztaşı “sihirli” bir maddedir
neredeyse. Öncelikle yosunları yok eder. Sonra da havuzlarda hayranlıkla
izlediğimiz o güzel camgöbeği rengi verir.
Kimyasal arıtmalara biraz daha
dikkatli bakalım. Klor aslında su ile birleşerek asit olur. Dolayısıyla idrar,
tükürük vs gibi zararlı maddeleri yok eder. Göztaşı suyun içindeki göze hoş
gelmeyen canlıları temizler.
Bu maddelerin insana zararı
olmaz mı?... Bu sebepten oran çok önemlidir.
Genel prensip durgun suların yosun tutacağı ve pis olacağı şeklindedir. Havuzda devri daim pompası bunun için vardır. Ancak yine de oraya özel sebeplerle yetersiz kalacağı düşünülerek yukarıda yazdığım fiziksel ve kimyasal arıtmalar yapılmaktadır.
Özetlersek… Havuzların arıtma
odaları görünmez. Neredeyse havuz kadardır. O kadar mıdır?... Suyun devamlı
sirkülasyonunun olması gerekmektedir. Bunlar fiziksel şartlardır. Yine de genel
ortam dolayısıyla yetmez. Bunun için de kimyasal sistemle temizlik gerekir.
Yani klor ve göztaşı… Bunların hepsi gerektiği kadar olmalıdır. Ne az ne fazla.
Meraklı bir insanımdır.
Gittiğim tatil tesislerinde havuza nasıl bakım yapıldığını da sorarım.
Genellikle aldığım cevap, akşam havuzcunun gelip gerekeni yapacağı şeklindedir.
Bazen havuzcularla da konuşurum. O yörede bu işle geçinen insanlardır. Birkaç
tesisin havuz bakımını üstlenmişlerdir. Bildikleri en belirgin şeyin klor ve
göztaşı atmak olduğunu anlarsınız. Hâlbuki bu malzemelerin oranı vs önemlidir.
Bir hafta kaldığım tesisin
havuzuna girip çıktığımda mayom solar. Hatta aşınır. Yani eskir. Sebep, sudaki
kimyasalların hesapsız kullanılmasındandır.
Bu işi ciddiyetle yapan
tesisleri tenzih ederim.
Bir örnek vereyim. 1 ay kadar
önce ünlü bir kaplıca tesisinin yüzme havuzuna gittim. Dip görünmüyordu. Ama
yüzdük. Herkes gibi…
Bir havuzun dört dörtlük
temizlenmesi için dört dörtlük tesis ve dört dörtlük eleman gerekir. Sahip, yetkili
ve bakımcıyı kast ediyorum.
Son söz… Ben her zaman denizi
tercih ederim.
ARİF ATILGAN 09.08.2023
AĞUSTOS
https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/single-post/y%C3%BCzme-havuzlari
http://atilganblog.blogspot.com/2023/08/yuzme-havuzlari-yllar-once-bir.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder