21 Ağustos 2017 Pazartesi

Kent Öyküleri

YALOVA’DA ATILGAN SOKAK
Arif Atılgan

Yalova’daki evimizin bulunduğu sokağın adı Atılgan Sokak kondu.

                                         ‘Atılgan Sokak’ Tabelası

1924 mübadelesinde dedemler Yalova’nın Hacı Mehmet Köyüne gelmişler. Babam İstanbul’a okumaya gitmiş. Dedem, babaannem ve diğer 3 kardeş köyde kalmışlar. Drama’daki yerlerine karşılık olarak verilen arazilerde tarım yaparak geçinmişler.

Eski Tarlanın (Kırmızı) Üzerinde Atılgan Sokağın (Yeşil) Bugünkü Oluşmuş Durumu. Alanın Diğer Tarafları Henüz Arazi Konumunda.

1950-60 lı yıllarda çocukken, yaz mevsimlerinde köye gelip bir süre kalırdık. Buradakilerle aynı yaşamı paylaşırdık. Tarla sürme, sığır-koyun gütme vs gibi işlerde biz de yanlarında giderdik. Arazilerden biri olan Karatepe’deki 16 dönümlük tarla da ekilen yerlerden biriydi.
                                       
Burada tütün, buğday ekilirdi. Tütün ekildiğinde, sabah erkenden tütün kırmaya gidilir, toplanan tütünler bohçalarla eve getirilir, evde iplere dizilip kuruması için askılara asılırdı. Onları İstanbul’daki çiroz asılan askılara benzetirdim. Buğdayda ise tarla karasabanla sürülür, tohumlar saçılarak ekilir, hasat zamanı orakla biçilir, harman yerinde taneleri ayrılırdı.

                                          Arazinin Uzaktan Görünümü

Annem-Babamlar da geldiğinde yani bütün sülale hep birlikte olunduğunda gerçekleştirilen ziyafet anılarımdan birini bu tarlada yaşamıştım. Köydeki evde koyun kesilmiş, içi temizlenmiş, büyük bir tepsiye konarak bahçedeki köy fırınının içinde mis gibi kızartılmıştı. Buna ‘çevirme’ derlerdi. Pişen koyun Karatepe’deki tarlaya getirilmişti. Tarla kenarında bulunan ağaçların gölgesindeki ziyafeti unutmam mümkün değildir. Bütün çocuklar gibi yemeğin lezzeti kadar birlikte olmaktan da mutlu oluyordum.

Atılgan soyadlı sülale yaklaşık 100 yıldır Yalova’da vardır.

1980 lerde babam ve amcamlar arazileri paylaştıklarında Babam İstanbullu olduğu, üstelik çocukları da okuduğu için Ona ‘Senin ihtiyacın yok’ diyerek en değersizi olan bu imarsız tarlayı vermişlerdi. Diğerlerine imar gelmişti bile.

Evlerin Yapıldığı Arazi. Altta, Yanına Sokak Tabelası Gelecek Olan Elektrik Direği.

Buraya 2010 lu yıllarda imar geldi. Babam, annem, ağbim göremedi. Kalan 3 kardeş, parsellerden üçüne birer villa yaptık. Öyküsü bu LİNK'e tıklanarak okunabilir: Yalovada 3 Beyaz Villa

Artık yarı Yalova’da yarı İstanbul’da yaşıyorum.

Burası yeni planlanmış bölge olduğu için henüz sokak isimleri konmamış, sokaklar numaralanmış. Yalova Belediye’sine, ‘Burada Atılgan soyadlı sülalenin 100 yıllık öyküsü var. Sokağın isminin Atılgan konması için..’ başvuruda bulundum.

Babam Hüseyin Atılgan ata topraklarımızda olmamızı istiyordu. Bu sebepten ortak varlıkları paylaşırken kardeşleriyle sorun çıkarmadığını düşünüyorum. Hacı Mehmet Köyü mezarlığına gömülmek istediğini defalarca söylemişti. Evimizden baktığımızda karşı tepede mezarlığı görüyoruz. Eminim ki mutludur.   

Sokağımızın adı ATILGAN SOKAK oldu. Yalova Belediyesine teşekkür ederim.

Babam Hüseyin Atılgan’ın ruhu şad olsun.

Bu öyküyü bilerek yazdım. Yıllar… Yıllar sonra bu sokağın adını merak edenler Atılgan Blogumdan sebebini öğrenebilsinler istedim.
ARİF ATILGAN AĞUSTOS 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder